Bölüm şarkısı: Nirvana-Smells Like Teen Spirit. Şarkı multimedyada var.
Eyvah!
Yataktan fırladığım gibi banyoya daldım. Uyanık kalmak için yüzümü yıkadım. Sonra da odaya dönüp ödevleri çıkarttım. Nasıl unuttum ki ben? Harika. Hem de matematik ödeviymiş. Ben orada geberirken yan odada neler olduğundan haberim bile yoktu.
RÜZGAR'DAN
"Senin burda ne işin var?"
"Beni yukarı çek!"
"Olmaz!"
"Neden? Sabah erkenden çıkarım."
"Hayır dedim gitmelisin, uyanacaklar!"
"O kız burada kalırken bir şey olmuyor,ben gelince olmaz diyorsun!"
"Ben mi çağırdım sanıyorsun!"
"Ama itiraz etmemişsin!"
"Bak, Sinem annem duyarsa beni mahveder."
"Sabah erken çıkarım diyorum!"
"Olmaz diyorum."
"Sen de amma pısırık çktın Rüzgar! Bu ilişkiyi artık nasıl yürütebiliriz bilmiyorum!"
Beklediğim an geldi galiba.
MELİS'TEN
Yine paranoyaklığım tuttu. Bir kere karşı gelmeyeyim dedim, sonuç olarak buradayım. Bir şey yok Melis, her şey yolunda. Herkes uyuyor.
Çalışmaya başladığımdan beri sanki birileri konuşuyormuş gibi sesler duyuyordum. Hala devam ediyorlardı. Korkuyordum. Hem de deliler gibi. Ama sakin olmalıydım. Hem de başkasının evindeyken. Tahta gıcırdama sesi duyuldu.
Korkmayacağım,korkmayacağım.
Elime matematik kitabımı alip, koridora bakındım. Kimse yoktu. Sesleri dinlemeye devam ettim. Sesler Rüzgar'ın odasından geliyordu. Ya başına bir şey gelmişse?
Kapıyı açtım.
-
İçeride kimse yoktu. Rüzgar?
RÜZGAR'DAN
Artık canıma yetmişti. İstemiyordum. Ne Sinem'i görmek ne de konuşmak istiyordum.
"Artık ne olacaksa olsun."
"Hemen sıkıldın galiba."
"Evet, bu ilişki hayatımı mahvetti."
Bir an yüzüme baktı. Ağlıyordu. Benim yüzümden.
"Ben.."
"Ne?"
"Senin o kızla neler yaptığını bilmiyorum sanma. Bu iş bit-ti!"
Sonra da çekip gitti. O kız dediği kimdi?
-
MELİS'TEN
İlk önce ambulans çağırmayı düşündüm. Sonra ne alaka dedim. Kimseden yardım isteyemezdim. Eğer Rüzgar'ı bulacaksam bunu kendim yapmalıydım.
Cam açıktı. Acaba camdan mı atlamıştı. Aşağıya baktığımda çarşafları bağlayıp aşağıya sarkıtılmış olduğunu gördüm. Klasik kro seni.
Hiçbir zaman iyi bir tırmanıcı olmamıştım. Hatta ilkokuldayken demirlerden inemezdim. Tabi bir de yükseklik fobim vardı. Üç ay boyunca bu korkumu yenmeye çalışmıştım. Başaramayınca da vazgeçmiştim. Şimdi karşıma çıkmıştı.
Yapabilirim. Yapabilirim.
Ayaklarımı duvara yasladım ve hayata tutunur gibi çarşaflara tutundum. Yoğun bir erkek parfümü kokuyordu. Rüzgar'ın kokusu.
Tamam. Şimdi sakin olmalıyım. Aşağıya bakma. Aşağıyı düşünme. Yavaşça aşağıya kay. Rüzgar için bunu yap.
Aşağıya doğru ilerlerken gözlerimi kapadım. Şimdi buradan ineceğim ve... Ve...
Devamını getiremeden ellerim istemsizce çarşaflardan kaydı ve ikinci kattan aşağıya doğru düşmeye başladım.
-
Gözlerim kapalıydı. Ya da bayılmıştım. Veya ölmüştüm.
İnsan ikinci kattan aşağıya düşerse ölür müydü ki?
Gözlerimi açılmaya zorladım. Birisinin kucağındaydım. Kim olduğunu görünce ağzım açık ona baktım.
"Şu sıralar fazla sakarsın. Bir daha hastaneye gitmeni istemem."
Gel bir de buradan koy.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ara Sokak (ASKIDA)
Teen FictionHani bazen dersiniz ya 'daha kötüsü olamaz' İşte ben de öyle diyordum. Taa ki, o sabaha kadar Hayatım hiçbir zaman eskisi gibi olamayacaktı. Zaten berbat olan eski hayatım gibi. Umutsuz bir aşk... Kalpsiz bir yürek... Zorunlu hayat... Kısıtlı sevgi...