Düzenlendi...
Elinden hiçbir şey gelmiyordu genç kızın mardin'in en acımasız ağasına kuma gidiyordu Ağlıyor diğer taraftanda bavulunu hazırlıyordu şilan burada kumalara düğün yapılmazdı. Sadece imam nikahı yeterliydi onlara sonucta bunları bilerek kuma gidiyorlardı. O da isterdi gelinlik giymek sevdiği adamla evlenmek ama onun kaderi kuma olmaktı. Odasının kapısı açılınca kapıya baktı Şilan gelen babasıydı
"Hadi geldiler iniyoruz" dedi
Nefretle baktı babasına şilan onu asla affetmeyecekti. Ona bu hayatı reva görmüştü ya ölsede affetmezdi babasını bavulunu kapatıp eline aldı zaten çok fazla eşyası yoktu odadan cıkınca gözyaşları çoktan akmaya başladı şilan'ın avluya geldiklerinde bütün gözler onun üzerindeydi. Berat ağa istemeyerekte olsa kızı almaya gelmişti. Gelen ayak sesleriyle bütün bakışların odak noktasına baktı berat ağa şilan bu mu diye düşündü beklediği gibi biri değildi uzun kumral renginde saçları yeşilin en güzel tonlarındaydı gözleri Büyülenmişti kızı görünce berat ağa ama kendini hızla topladı gözleri bu sefer nefretle bakıyordu genç kızın yeşil gözlerine şilan karşısındaki berat ağaya baktı ne kadar da nefretle bakıyordu o siyah gözleri diye geçirdi şilan içinden babası zorla kolundan tutup berat aga'nın yanına çekti kızı berat ağa nefret dolu gözlerle ve sert elleriyle kızı dış kapıya kadar sürükledi şilan'ı kolu morarmaya kadar gelmişti. Ama bu adamın birşey yapacak korkusundan sesini cıkaramıyordu. Berat ağa sertçe araba'nın kapısını açarak içine fırlattı Şilan'ı bu onun için daha başlangıç dedi içinden kendisi de araba'ya binince hızlıca konağa sürmeye başladı. Yol boyunca ne şilan ne de berat ağa konuşuyordu ikisi de suskundu. Konağın önüne gelince hızlı bir şekilde arabayı park edip indi. Şilan berat ağa'nın korkusuyla arabadan inince nefretle kendisine bakan berat ağayla göz göze geldi. Korkuyordu bu adamdan kendisinden de yapacaklarından da korkuyordu. Berat ağa sertce kolunu tutup konağın bahçesine fırlattı şilanı konaktaki herkes bahçeye çıkmış yerdeki kıza bakıyorlardı. Nefretle konuştu berat ağa
"Bu konağa iyi bak şilan maran bu konak senin mezarın olacak "
Şilan gözyaşlarını daha fazla tutamamış ve akmasına izin vermişti. Onun bir sucu yoktu ki bütün suç babasındaydı o ister miydi sanki kuma olmayı Berat ağa şilan' ı orada bırakarak hışımla odasına çıkmıştı. Azat ve zümra hemen şilan'ın yanına gelerek ayaga kaldırdılar şilan işte o anda fark etmişti. Bu konak ona zehir olacak ve anca ölüsü çıkacaktı zaten mardin de böyleydi gelinlikle girdiğin evden anca kefenle cıkardın o gelinlik dahi giyememisti ki Zümra gülümseyerek kolunu tuttuğu şilan'a baktı.
"Ben zümra berat ağa'nın küçük kardeşiyim hoşgeldin konagımıza şilan yenge" dedi
Buruk bir gülümseme attı şilan zümra'ya bu kızı sevmişti."Bende azat berat ağa'nın ortanca kardeşiyim"
İkisiyle de güzel anlaşacagını anlamıştı şilan.
"Yeter artık odasına götürün şu kızı daha fazla gözümün önünde görmek istemiyorum" dedi Zeyno hanım daha şilan gelir gelmez onu istemediğini belli etmek için
"Söylediklerine dikkat et zeyno
Gelin şilan kızım bu evin yeni gelinidir"diye susturdu onu sultan hanımŞilan ona kinle bakan iki çift gözle karşılaştı. Birisi kaynanası zeyno hanımdı öbürü ise üzerine kuma geldiği kız dicleydi. İkisi de kin ve nefretle bakıyordu genç kıza azat ve zümra gülümseyerek şilan'ı odasına çıkarttılar azat odadan çıkınca zümra yeni yengesine baktı. Gerçekten de güzeldi şilan yengesi inşallah dedi zümra içinden
" inşallah abim Şilan yengeme aşık olur " dedi. Ve şilan'ın etrafı incelediğini gördü."Şilan yenge bu odayı büyükannem hazırladı senin için annemin ve dicle yengemin kusuruna bakma"
Gülümsedi şilan zümra'ya"Teşekkür ederim zümra" dedi onu iyi hissettirmek için Zümra yengesine gülümseyerek odadan çıktı şilan zümra'nın odadan çıkmasıyla gözlerinde tuttuğu yaşları serbest bıraktı. Anlamıştı artık bu evde hergün ağlayacaktı kapı'nın sert bir şekilde acılmasıyla korkuyla ayağa kalktı. Gelen berat ağaydı.
"Sana hiç iyi davranmayacağım şilan maran"....
Kasıklarında ki ağrıyla kalktı yataktan şilan güçlükle banyoya girip sıcak suyu açtı. Hayvana sahip olur gibi ona sahip olmuştu berat ağa sıcak suyun altına girip bütün vücudunu lifliyordu şilan onun ellerinin değdiği bütün yerleri yolacakmış gibi lifledi kendini. Ve çığlıklarını serbest bıraktı....
Banyodan çıktığında zümra odadaydı. Berat ağa ise çoktan gitmişti. Zümra'ya baktığında başını yere eğmiş nasıl diyeceğini düşünüyordu. Bütün konak duymıştu acıyla çığlık atan şilanı ve herkes ona acıyordu. Sadece üç kişi hariç berat ağa zeyno hanım ve dicle. Şilan zümra'nın demeye çalıştığı şeyi anlamış ve zorda olsa yürüyerek çarşafı zümra'ya vermişti. Zümra almak istemese bile alarak odadan çıktı. Şilan bir kez daha hıçkırarak ağladı. O bu hayatı istemiyordu. Göz yaşlarını zorda olsa silerek üzerini giyinip kahvaltıya indi. Utanıyordu sessiz bir şekilde masaya zümra'nın yanına oturdu. Berat ağa sinirle masaya oturan şilan'a bakıp
" Çabuk kalk masadan " diye bağırdı.
Masadaki herkes berat ağa'ya bakıyordu. Şilan kendisine dediğini anlamış ve hemen ayağa kalkmıştı berat ağa sinirle şilan'a bakıp bağırmaya devam etti.
"Sen bizle bu masada yemeyecek çalışanlarla mutfakta yiyeceksin sen bu evde çalışanlardan bile değerli değilsin şimdi çabuk yıkıl karşımdan"
"Berat ağa"
Berat ağa büyükannesi'nin sinirli sesiyle bakışlarını ona çevirdi.
"Dediklerini kulakların duysun oğul o benim gelinim senin de karındır bu masada oturacak." Dedi sultan hanım
Berat ağa büyükannesi'nin söylediği ile sinirle konuştu."O bu konakta bir hiçtir ve bizim aramızda işi yoktur" dedi
Şilan daha fazla dayanamadı ve ağlayarak odasına cıktı. Odaya girince kapıyı kapattı hıçkırarak ağlamaya başladı ve Allah'a dua etti.
"Allah'ım ne olur canımı al artık ne olur canımı al"
Yeni bölüm geldi....mardin güzeli kuma ailesi git gide büyüyor....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mardin güzeli Kuma(TAMAMLANDI)
General FictionKapak:destina graphic Mardinin en güzel kızı şilan mardinin en acımasız agasına zorla kuma giderse ne olur? ya çocuk için sevmediği karısının üzerine kuma almayı kabul eden berat ağa kuması ve karısı arasında kalırsa ne olur? kocasını çok seven...