Düzenlendi...
Mustafa ve berat ağa şaşırmışlardı. Mustafa sinirle arkadaşına bakarak konuştu.
"Kardeşim şu kadını gözümün önünden götür yoksa kadın madın demem elimden kaza çıkar" dedi berat ağa dicle'ye sinirle baktı.
"Çabuk dışarı çık dicle " dedi dicle korkuyla başını eğerek berat ağa ile beraber odadan çıktılar. Berat ağa sinirle dicle'nin kolundan tutarak başka bir odaya soktu ve sinirle yere fırlattı. Bu kadın haddini yeterince aşmıştı.
"Sen gittikçe haddini aşıyorsun dicle kimse hakkında birşey bilmeden laf söyleme bu odada bir süre kalda aklın başına gelsin "diyerek çıktı odadan ve kapıyı dicle'nin üzerine kilitledi.
Şilan karşısında ki çifte baktı ne kadar da mutluydular hayatlarında ki o kadar olaylara karşı hep dik ve baraber olmuşlardı birbirlerini ölümüne seviyorlardı
"bir gün beratta beni mustafa'nın şerife'yi sevdiği gibi sever mi "
dedi içinden o anda şerifeyle göz göze geldi şilan Şerife'ye buruk bir gülümseme gönderip odadan çıktı. Onunkisi anca hayal olurdu berat ağa gibi bir adam sevmekten anlamazdı.Onun arkasından şerife ve mustafa da çıkarak merdivenlerden aşağıya indiler salonda berat ağa dicle şilan zümra hariç hepsi vardı. Sultan hanım karşısında ki çifte bakarak gülümsedi kendi torununu da böyle görecekmiydi. Serife gülümseyerek sultan hanım'ın elini öptü. Çok sevimli bir kadındı sultan hanım. Sultan hanım'da ona gülümsemişti. Şerife adımlarını zeyno hanıma çevirmiş onun elini de öpmüştü. Ama zeyno hanım'ı sevmemişti. Dicle'nin yaşlılık haline benzetti Zeyno hanımı huyları da benzemiyor değildi dicleyle zeyno hanım'ın Selda aynı annesi gibi ilk sultan hanım'ın elini öptü ardından ise zeyno hanım'ın zeyno hanım ilk defa gülümsedi bu küçük kız gibi bir torunu olsun istiyordu. Berat ağa da yanlarına gelince kimseden tek bir ses çıkmıyordu. Selda annesine gülümseyerek berat ağa'nın yanına giderek yanağına dokundu. Berat ağa selda'nın dokunuşuyla çatık kaşlarını düzeltti ve gülümsedi küçük kıza böyle bir kız çocuğunun olmasını isterdi.
"Bence gülümsemek sana daha çok yakışıyor " dedi selda şirince gülümserken
"Sen iste hep gülümserim ben " dedi berat ağa karşısında ki küçük selda'ya selda ona gülümseyip annesi'nin ve babası'nın yanına oturdu.
Mustafa ve şerife kızları'nın bu sevimli haline mutlu olurken sultan hanım ve zeyno hanım berat ağa'ya babalığın ne kadar yakışacağını düşünüyordu.
Zümra salona gelerek selda'ya seslendi."Selda canım gel ben sana neler göstereceğim" diyerek selda'yı kucaklayarak salondan çıkarmıştı. Berat ağa mustafa ve şerife'ye bakarak konuşmaya başladı.
"Şimdi ne olup bittiyse bana en başından anlatıyorsunuz" dedi bu küçük kızın onların çocuğu olmadığını biliyordu.
Şerife ve mustafa birbirlerine gülümseyerek baktılar. Mustafa Berat ağa'ya dönerek derin bir nefes aldı.
.............
"Işte olaylar böyle ve biz bir hafta sonra evleniyoruz " dedi mustafa berat ağa ne diyeceğini bilememişti. Sultan hanım daha bir sevecenle baktı şerife'ye nasıl iyi bir kızdı kendisi'nin olmayan bir çocuğa anne olmuştu. Ağzından çıkan sözlerle bakışları kendine çekti sultan hanım
" ilk düğün yapılacaktır sonrada çocuğu üzerinize alacağınız oğul" dedi.
Sultan hanım'ın sözüyle sevdiğine bakti serife olabilir miydi ki selda yasal olarak onların çocuğu olabilir miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mardin güzeli Kuma(TAMAMLANDI)
General FictionKapak:destina graphic Mardinin en güzel kızı şilan mardinin en acımasız agasına zorla kuma giderse ne olur? ya çocuk için sevmediği karısının üzerine kuma almayı kabul eden berat ağa kuması ve karısı arasında kalırsa ne olur? kocasını çok seven...