Düzenlendi...
Azat bakışlarını elinde ki kağıttan çekerek giden kıza baktı. Kız güzel laf sokmuş ardından da gitmişti azat daha çok sinirle arabasına bindi başında ki dertler varken birde bu kızı düşünemezdi.
Şilan ise bütün gün ağlamış ve odadan çıkmamıştı. Zeyno hanım'ın dediklerini düşünüyordu düşünmese de aklından cıkmıyordu Düşündükçe daha çok ağlıyordu. Kapı açılınca bakışlarını karşısında ki duvardan çekmedi gelen zümraydı.
"Hadi şilan yenge aşağıya inelim yemek vakti"dedi
Şilan zümra'ya bir kere bile bakmadan yanıtladı."Yemeyeceğim zümra size afiyet olsun" dedi. Zümra bir şey demeden üzgün bir şekilde odadan çıkarak yengesini yalnız bıraktı. Berat ağa merdivenlerden tek inen zümra'yi görünce yanına gelmesini bekledi zümra abisi'nin yanına geldiğinde
"Şilan nerde zümra?" diye sordu berat ağa zümra sıkıntılı sesiyle nefes vererek yanıtladı abisini
"Yemeyecekmiş abi afiyet olsun dedi" Berat ağa kardeşi'nin cevabıyla kaşlarını çatarak kardeşine bakmaya devam ettim
"Sabahtan beri birşey yedi mi?" Diye sordu zümra başını hayır anlamında sallayınca hızlıca sofradan kalkarak şilan'ın yanına odaya geldi. Odaya girdiğinde şilan'ı yatakta yatmış karşısında ki duvara bakarken buldu.
Yavaşça yanına oturdu. Şilan gelenin berat ağa olduğunu görünce yatakta oturur hale gelerek ona baktı. Berat ağa" zümra yemek hazır demiş gelmemişsin "dedi.
Şilan berat ağaya bakarak başını aşağı yukarı salladı."Aç değilim ağam " dedi. Berat ağa kaşlarını daha çok çattı.
"Sabahtan beri birşey yememişsin şilan şimdi beraber aşağıya inip yemek yiyoruz " dedi. Şilan başını hayır anlamında sağa sola sallasa da berat ağa onu kolundan tutarak odadan çıkardı. Merdivenlerden inerken konağa giren azatla göz göze geldi berat ağa azat abisine sinirli bir şekilde bakarak odasına çıktı. Berat ağa şilan'a baktı.
"Bundan sonra azatla konusmanı istemiyorum şilan"dedi
Şilan tam birşey diyecekti ki berat ağa sinirle tıskadı."Konuşmayacaksın dediysem konuşmayacaksın"
Şilan başını tamam anlamında salladı beraber salona gelmişlerdi. Zeyno hanım karşısında şilan'ı görünce hiddetle masadan kalkarak bağırmaya başladı
"Sana gözüme görünme demedim mi ? Cabuk git gözümün önünden " dedi. Şilan tam arkasını dönüyordu ki berat ağa kolundan tutunca ona durması gerektiğini belli etmişti
"Ne oluyor burada hemen bana anlatın"dedi berat ağa şilan'a bakarak zeyno hanım oğlu'nun sorusuyla sinirle konuşmaya devam etti.
"O yanında ki uğursuz yüzünden azat ve sen kavga ettiniz o bu eve geldiğinden beri yüzümüz gülmüyor bu kız uğursuz " dedi. Berat ağa sinirle zeyno hanıma baktı ne diyordu annesi böyle
"Dediklerini bil anne o uğursuz dediğin kız benim karım ve o uğursuz değil" dedi ve şilan'ın elinden tutarak odaya çıktılar. Zümra annesine kaşları çatık bir şekilde bakarak konuşmaya başladı.
"Bu kıza yaptıkların yetmedi mi anne " dedi zeyno hanım kızına sinirle baktı bu kız kendi kızı olamazdı.
"Az bile ona sen karışma bir daha benim işime " dedi zümra da başka birşey demeden sofradan kalkmıştı artık annesini anlayamıyordu. Berat ağa odaya geldiklerinde şilan'ı yatağa oturtup yanına oturdu.
"Anneme bakma şilan sen uğursuz falan değilsin " dedi. Şilan berat ağa'ya hiç birşey demeden sadece baktı konuşmak gelmiyordu içinden berat ağa bunu anlayınca konuşmadı sadece birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı. Berat ağa bir anda yatağın yanında ki çekmece'nin üstünde bir kutu gördü şilan berat ağa'nın baktığı yere bakınca kutuya baktığını gördü ve gülümseyerek kutuyu eline aldı
" Bu kutu'nun ne olduğunu düşünüyorsun değil mi?"Diye sordu şilan berat ağa'ya hiç bakmadan
Berat ağa bakışlarını kutudan şilan'a çevirdi.
"Evet" dedi berat ağa şilan buruk bir gülümsemeyle kutuyu açtı ve berat ağa'ya baktı. Berat ağa hissetmiş gibi gözlerini tekrar şilan'a cevirdi.
"Bu kutuda benim için çok önemli birşey var " dedi. Şilan gülümserken
"Ne var "diye sordu berat ağa sesinde ki meraklı tonla Şilan berat ağa'nın sorusuyla gülümsedi.
"Daha 8 yaşındaydım babamı beni lunaparka götürmesi için zorla ikna etmiş ve lunaparka gitmiştik çok eğleniyordum ama nasıl olduysa bir anda kayboldum her tarafa baksamda babamı bulamıyordum ağlamaya başlamıştım bir oturağa oturarak hıçkıra hıçkıra ağladım babamı kaybettim diye sonra bir çocuk geldi yanıma bir erkek çocuğu tahminen benden bir ya da iki yaş büyüktür yanıma oturdu ve başımı kaldırarak ona bakmamı sağladı göz göze gelince neden ağladığımı sordu bende hıçkırıklarla babamı kaybettiğimi ondan ağladığımı söyledim oda ağlama elbet baban seni arıyordur ve bulacak dedi. Dediği gibi oldu babam beni buldu ve sarıldı korkmuştu kaybolduğum için sonra o çocuğa dönüp gülümsedim ve teşekkür ettim oda bana gülümsedi ve cebinden bir kolye çıkardı annesine aldığını ama bana daha çok yakışacağı için bana verdiğini söyledi gülümseyerek aldım bende kulaklarımda ki küpelerimi çıkartarak ona verdim ve bunları saklamasını istedim oda tamam diyerek aldı. Ve birbirimize sarıldık babam bize gülümseyerek elimden tuttu ve beni götürmeye başladı. Ona dönüp bay bay ettiğimde bana bakarak bağırdı
"Büyüdüğümde benimle evlenir misin kırmızı gözlüm" dedi çünkü ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı kalmıştı bende küçüğüm ya evet anlamında başımı sallayarak uzaklaşmıştım ondan " dedi şilan ve gülümsedi kutudan kolyeyi çıkartarak berat ağa'ya gösterdi berat ağa kolyeyi görmesiyle şok olmuş bir şekilde şilan'a baktı ve ağzından tek şu sözler döküldü.
"SEN OSUN BENİM KIRMIZI GÖZLÜM"
yb. Geldi sizce nasıl olmuş oy ve yorumlarınızı beklerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mardin güzeli Kuma(TAMAMLANDI)
General FictionKapak:destina graphic Mardinin en güzel kızı şilan mardinin en acımasız agasına zorla kuma giderse ne olur? ya çocuk için sevmediği karısının üzerine kuma almayı kabul eden berat ağa kuması ve karısı arasında kalırsa ne olur? kocasını çok seven...