Bir Ünlüye Aşık Olmak 18.Bölüm

298 19 10
                                    

http://www.youtube.com/watch?v=bnVUHWCynig&feature=related

 Mektuba başlarken sana nasıl hitap edeceğimi bilemedim. Sayın, fazla resmi. Sevgili, çok sıradan... En iyisi bildiğim gibi başlamak. Hep öyle yapmaz mıyım zaten? Neyse, sen hayatımın büyük bir bölümünü kaplıyorsun. Bazen iyi bazen kötü. Gençlik çağlarımı süsleyen delicesine sevdiğim o ünlü oldun. Unutmaya çalıştığım ama hala sevdiğim o insan oldun. Sonra da oğlumun babası... Evet, zaten bunu anlamış olmalısın. Sana çok benziyor değil mi?

 Sana biraz ondan bahsetmek istiyorum. Kendileri çok zeki olduğu gibi bir o kadar da anlayışlıdır. Bazen parmağını emer. Bu beni endişelendirse de o analrda çok sevimli olur. Sürekli benimle yatmak ister. Tam bir Iron Man hastasıdır. Müzikle arası normal bir çocuğa göre fazla iyi. Sanırım bu bizden kaynaklanıyor. Sinirlendiği zaman tek kelime etmez. Sadece kaşlarını çatar ve sana dik dik bakar. Genel olarak sıcak kanlıdır. Ama bazen daha önce hiç tanımadığı insanlardan nefret eder. Komşumuz bayan Bryann gibi. Sıradanlıktan çok uzak bir çocuk. O başıma gelen en güzel şey.

 Sanırım oğlunu sana yeterince anlattım. Biraz kendimden bahsetmek istiyorum. Bana kızgın olduğundan bundan sonrasını okumak istemeyebilrisin. Seni anlarım. Her zaman ki gibi beni araştırdığını biliyorum. Ama araştırıpta öğrenemeyeceğin şeyleri paylaşmak istiyorum sana. Neyse sana hala kızgınım. Ve belki hala senden nefret ediyorum. Ama artık bunun bir önemi yok. O gecenin sonuçlarını çok ağır ödedim ben. Ve bence sana kızmakta fazlasıyla haklıyım. Gerçi sana kızsam bile neyi değiştirecek? O gün adına mutlu olduğum tek şey Logan. Şu an kendine şunu sorduğunu biliyorum. 'Beni hiç düşünmedin mi? Beni hiç özlemedin mi?' Bana tüm o lanet şeyleri yapsan bile ben seni sevmekten bir an olsun vazgeçmedim. Logan'ı doğurmaya karar verdiğimde seni düşündüm. Onu içimde ilk hissettiğimde seni düşündüm. Sancılarım başladığında seni düşündüm. Hepsinde de tek düşündüğüm 'Keşke yanımda olabilseydin'. Ama yoktun. İhtiyacım olduğunda hiç bir zaman yanımda değildin. Kısmen bu benim hatam olabilir. Ama beni bu konuda suçalayabilir misin? Beni sevmeyen bir adamla sırf onun çocuğunu doğuracağım diye dokuz ay bekleyecektim ve sonra çekip gidecektim. Bunu kaldıramazdım. Bana 'Seni seviyorum' deseydin eğer bu sihirli kelimeler herşeyi değiştirebilirdi.

 Ama artık seninde benimde sevdiğimiz insanlarla evlenmek hakkımız. Bunu söylemek bana ne kadar acı verse de umarım bir gün sevdiğin insanla mutlu olabilirsin. Ama şunu unutma. Ben başka bir insanla olsam bile hep seni seveceğim. Bu yaptığımı affetmeyeceğini biliyorum. Ama üzgünüm. Logan'ı sana vermeye hazır değilim. Onu benden koparmana hazır olmadığımsan dolayı senden koparıyorum. Belki bir gün onu tanırsın. Belki bir gün yeniden görüşürüz...

 Mektubu ağlayarak bitirdim. Şimdi onu sahibine bırakma zamanıydı. Kağıdı katlayıp zarfa koyduktan sonra telefonumu attığım koltuktan aldım. Şirkette magazin bölümünden sorumlu olan birini arayıp Zayn'in nerede olduğunu öğrendim. Kendine ait evindeydi. Buradan sadece yarım saat uzaklıktaydı. Beşinci bardağım olan şarabı kafama dikerek arabanın anahtarını ve mektubu aldığım gibi dışarı çıktım. Arabama binip evine doğru giderken radyoyu açmayı unutmadım. Radyoda Beyoncé-Halo çalıyordu. Bu şarkıyı ço kseverdim. Aradan yıllar geçse bile. Şarkıya eşlik etmeye başladım. Sanırım şarabı fazla kaçırmıştım. Yine... Yol boyunca bu mektubu okuduğunda ne yapacağını düşündüm. Büyük ihtimalle duygusuz bir şekilde okumayı bitirip-yada yarıda kesip- bana kızacaktı. Yada umursamayacaktı. Sonuçta hiç görmediği-yada teorik olarak bir kere gördüğü-oğlu için yas tutacak hali yoktu.

 Acı bir şekilde gülümseyerek "Keşke her şey bu şekilde olmasaydı" diye düşündüm. Onunla gerçketen aşkımızı yaşayıp evlenseydik. Sonra ben Logan'a hamile kalsaydım. Her anımı onunla geçirip bu dönemi onunla atlatsaydım. Logan doğduğunda yüzündeki saf sevinci görebilseydim. Sonra Logan o ve ben mutlu bir aile olsaydık. Arabayı evinin hemen önünde durdurmak yerine karşı sokakta durdurdum. Dalga geçer havada gülümseyerek arabadan indim. Elimde mektupla evine doğru ilerlerken aklımdaki yeni düşünce şuydu. "Hayat her zaman bizim istediğimiz gibi oynamaz oyunlarını"...

 Kapısına ulaştığımda artık gözleirm dolma aşamasını geçip ağlama aşamasına glemişti. Burnumu çekerek kapıdaki postaların atılacağı bölüme eğildim. Mektuba son kez bakıp oradan içeriye ittim. Arkamı dönüp arabama doğru ilerliyordum ki birden kapı açıldı. Onun sesini duyduğumda yerimde kalakalmıştım. "Ne o? Bana bir şey mi verecektin? Bir mektup gibi." dedi. Neden her şey planladığımız gibi olmazdı ki?!

"Hoşçakal"

Bir Ünlüye Aşık OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin