İyi okumalar :)
Karşısında kalakaldım. Oğlunla..? Nereden biliyordu? "Ne saçmalıyorsun?" dedim gergin bir şekilde gülerek. Mutfaktaki bar sandalyelerinden birine oturup bana baktı. "Böyle miyapacağız? Dalga geçerek mi konuşmak isiyorsun? Ah, yapma Melis. Bir oğlun olduğunu biliyorum" dedi. İçimden 'peki senden olduğunu biliyor musun?' dedim. Gerçekten bu soruyu sormamak için kendimi zorluyordum. Karşısında dikilerek kollarımı göğsümde birleştirdim. "Dur tahmin edeyim. Yine benim hakkımda araştırma yaptın. Neler buldun peki?" dedim. Zayn düşünür gibi yaparak "Bir oğlun var ama nerede ve ne zaman doğurduğun hiç bir şekilde bilinmiyor. Dolayısıyla kaç yaşında olduğunu ve kimden olduğunu da bilmiyorum" dedi gözlerini gözlerime dikerek. Bunları bilememesi doğaldı çünkü doğumuma air tüm belgeleri yok ettirmiştim. Şaşkınlıkla ağzım açılıp kapandı. "Se-sen ne demek istiyorsun?" dedim.
Gergin bir şekilde bir kahkaha attı "Ne demek istediğim açık. Çocuk kimden?" dedi. Bir müddet şaşkınlıkla baksamda kendimi toparlayıp "Sana hayatımda biri olduğunu söylemiştim. Ondan" dedim. Ellerini bir anda yumruk yaptı. Bu gözümden kaçmamıştı. "O kişinin adını öğrenebilir miyim?" dedi. Hızla kafamı salladım "Bu seni ilgilendirmez" dedim. "Eğer ben istiyorsam ilgilendirir" dedi. Sinirle üstüne yürüdüm. "Sen kim olduğunu sanıyorsun?!" diye kükredim. O da ayağa kalkmıştı. Omuzlarımdan tutup aramızdaki mesafeyi kapattı "Bir zamanlar sevdiğin o adam" dedi. Buna verecek bir cevabım yoktu. Gözlerimi gözlerine diktim. O anda çalan zille kollarından çıktım.
Kapıyı açtığımda beklediğim manzarayla karşılaştım. Slein elinde kocaman bavuluyla bana bakıyordu. Bavulu içeriye resmen fırlatarak "Logan nerede? Logaaan, ben geldim teyzec..." diyordu ki içeride Zayn'i görmesiyle sustu. Bir bana bir de Zayn'e baktı. "Senin burada ne işin var?" dedi Selin gayet sakin bir sesle. Başka biri şu an sakin olduğunu düşünebilirdi. Ama asıl korkmanız gereken zamanlar Selin'in sakin olduğu zamanlardır. "Hoşgeldin Selin" dedi Zayn gülümseyerek. "Tekrar soruyorum. Senin. Burada. Ne. İşin. Var?" dedi her kelimesine vurgu yaparak. "Melis'le konuşmaya geldim" dedi Zayn omzunu silkerek. Selin ona doğru bir adım attı. "Onca şeyden sonra omzunu silkerek sadece konuşacağım mı diyorsun? Sen bu kadar duygusuz muydun Zayn? Ne yaşattığının farkıda değilsin madem insanların acılarına saygı duy. O, senin yüzünden bir çok şeye katlanmak zorunda kaldı. Onunda hakkı artık rahat ve mutlu bir şekilde yaşamak. Sen onun hayatında olduğun sürece o bu iki kavram nedir bimeyecek. Ona az da olsa değer veriyorsan şimdi çeker gidersin ve bir daha da geri dönmezsin" dedi.
Selin*
Sakin olmaya çalışmak bazı durumlarda gerçekten zordu. Arkadaşımı yerle bir eden adam karşımda öylece dururken bir bıçak alıp onu öldürmemek için kendimi zor tutuyordum. Bunları söyledikten sonra orada öylece durdum. Bir anlık kontrol kaybıyla neler yapabilirim düşünmek bile istemiyordum. Zayn ayağa kalktı ve ilerledi. Tam yanımda durup kulağıma eğildi. "Ona ne kadar değer verdiğimi tahmin bile edemezsin. İşte tam da bu yüzden onu rahat bırakmayacağım" diye fısıldadı ve çekip gitti. Melis'e gerçekten değer vermesini, onu mutlu etmesini isterdim. Çünkü herkesten çok o hakediyordu mutlu olmayı. Ama artık onu Zayn mutlu edemezdi.
Melis*
Zayn gitmeden önce Selin'e bir şeyler fısıldamıştı. Bunu duyamamanın yanı sıra Selin'in gelir gelemz böyle bir manzarayla karşılaşmasına üzülmüştüm. "Ne dedi?" dedim. Selin arkasını dönerek "Söylediklerimi düşüneceğini söyledi" dedi ve gülümsedi. Gülümsemenin altında yatan endişeyi görsemde üstüne gitmedim. "Nerede benim aşkım?" dedi Selin içten gülerek. Elinden tuttuğum gibi onu yukarı çıkarttım. Logan'ın odasının kapısında durduk. "Sen gir içeriye" dedim. Selin hızla kapıyı açtı. Loran korku dolu gözlerle ona baktı. Onu bu yaşta bu akdar strese sokmak doğal bir şey değildi. Bir anda içim burkuldu. Selin'in yanında bende odaya girince bir anda gülümsedi. "Annee" dedi. Selin kaşlarını çatarak bana baktı. "Ne bekliyorsun? Çocuk altı aydır seni görmüyor. Unutmuştur" dedim ve Yasmine'nin kolalrından aldım oğlumu. Saçlarını koklayıp öptükten sonra "Bak anneciğim, bu Selin teyzen. Hani beraber banyo yapardınız ya küvette. Hani annenin şampuanını sana sürdü diye kızmıştım ya ben ona" dedim. Selin bana kaşlarını çatarak baktıktan sonra Logan'a gülümsedi. "Selin.." dedi. Gülerek "Evet, bak Selin teyzen. Hadi ona git" dedim. Bİraz tereddüt etsede gitti. Onalr öpüşüp koklaşırken bende aşağıya inip kahvaltı hazırlamaya başladım. Olabildiğince onu aklımdan çıkarmaya çalışıyordum. Ama bunu başarmak düşünmesinden çok daha zordu.
***
Selin, Logan ve ben bir cafede oturmuş vakit geçiriyorduk. Selin gülerek "Eskiden bu kafeye gelebilmek için bir aylık maaşımızı harcamamız gerekirdi. Şimdi ikimizinde uğrak yeri oldu neredeyse" dedi. Bende gülümsedim. "Bazı şeyleri hakettik hayattan Selin" dedim. Öyleydi. Biz bu yaşamı fazlasıyla hakediyorduk. Logan önündeki pastayı iştahla yerken gözleri arkamızda bir yere odaklandı. "Abiii" demişti. Selin'le ikimiz aynı anda arkamıza döndük. Logan'ın abi dediğiği kişi Harry Styles'dı. Gözlerim Harry'nin bakışlarına kaymadan önce Selin'e gitti. En son en zaman görüştüklerini bilmiyordum ama en az Selin'de benim kadar şaşkındı. Harry gözlerini kıpmadan Logan'a bakıyordu. Aman Allah'ım tanımıştı işte. Harry'nin gözleri önce bana sonra Selin'e sonra yine bana kaydı. "Sen...Sen Zayn'den hamile kaldın değil mi? Bu çocuk onun. Bu çocuk onun olmalı" dedi. İşte bittiğimizin göstergesi....
Evet heyecanlı yerde bırakmak çok güzel oluyor. :D Aynı zamanda oylar azken yine kıyamayıp yayınladım kıymetimi bilin :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ünlüye Aşık Olmak
FanficSenelerdir bunun hayalini yaşayıp gerçekleştiren iki arkadaş Londra'ya yerleşmişlerdir her şeye rağmen, ama Melis beklediği gibi bir sonuç alamaz Zayn'den ve ondan vazgeçer ama nereden bilebilir ki onca unutma çabalarına rağmen çalışmaya başladığı b...