http://www.youtube.com/watch?v=Yly7lI-HcSI (BUNU AÇIP ÖYLE OKUMANIZ ŞART :D)
Gözlerimi kapatıp sesini duymayı bekledim. Sesini canlı bir şekilde hiç duymamıştım. Bu beni yerle bir edebilirdi. Uzun bir bekleyişin sonunda sesini duydum. Onun sesiydi. Sürekli şarkılarında duyduğum sesti. Beni benden alan, tüm şarkı boyunca duymayı beklelediğim sesti. Hızla gözlerimi açtım ve ona döndüm. Bana bakarak kendinden emin bir gülümsemeyle şarkının girişini söylüyordu. Doğru şarkıyı seçmiştim. Şu an bunu gerçekten çok iyi anlıyordum. Şarkıdaki ritim beni kendime getiriyordu. Şarkının ortalarına doğru ben girdim. Artık korkaklığın, umutların veya hayal kırıklıklarının arkasına saklanma zamanı değildi. Yavaşça ona dönerek başımı kaldırdım. Bendne bir an olsun ayrılmayan o gözler gözlerimin içine bakıyordu. O an bir şeyi farkettim. Seslerimiz... Seslerimizin birlikteliği mükemmeldi. Tamam, bunu kabul etmeyi bende istemiyorum ama ne sadece onun sesi ne de sadece benim sesim bu seviyeye çıkamazdı.
Bu hissin verdiği özgüvenle gülümsedim. O ise bana doğru bir adım attı. Evet, doğru duydunuz. Bana doğru bir adım attı. Ben ise düşünmeden bir adım gerilemiştim. Sonra bir adım daha. Bir adım daha. Ve bir adım daha. Bu aramızda bir oyun gibi bir şey olmuştu. Ben kaçıyor o kovalıyordu. Sahenede daireler çiziyorduk. Araya solo çello girince kaçıcak bir yerim kalmamıştı. O ise benden sadece bir adım uzaklıktaydı. Harekeleterim istemsizce gerçekeleşiyordu. Kendimi o an ki rekabete ve heyecana öyle bir kaptırmıştım ki ne yaptığımı gerçekten bilmiyordum. Elimi göğsüne koydum. Bu hareketimle ürperdiğini görmem bana tuhaf bir his kazandırmıştı. Onu göğsünden biraz iterek şarkıyı sonlandırdım.
Hani bazı anlar vardır. Fırtına öncesi sessizlik de denebilir. Her şey bir anda sessizliğe gömülür. Tek bir ses duyamazsınız o anlarda. Şu an bulunduğum durumuda öyle adlandırabiliriz. Etrafımızda onlarca insan vardı. Ama hiç birinden tek bir ses gelmiyordu. Ya ben sağır olmuştum ya da gerçekten herkes sesini çıkarmıyordu. Onun gözlerine öylece bakarken içimde kabuk bağlamış o yara sızladı. Ne güzel gözleir vardı öyle? İçimdeki yara kanıyordu. Uzun zaman sonra tekrar açılıyordu bu yara. Buna daha fazla katlanamazdım. Hızla sahneden inmek için döndüğümde ortam anlam veremediğim bir sesle çınladı. Anlam veremediğim o ses alkışlardı. Herkes-evet, herkes-ayağa kalkmış bizi alkışlıyordu. Ben böyle bir tepkiyi gerçekten beklememiştim. Beklediğim tepki küçümseyen bakışlar ve hakaret dolu sözlerdi.
Zayn hemen yanıma geldi. "Bu kadar iyi olacağını tahmin etmemiştim. İyi işti... Adın neydi bu arada?" dedi. İşte aramızdaki tüm sempatiyi öldüren bu sözler hızla ona bakmamı sağlamıştı. "Umurunda olduğunu sanmıyorum" dedim ve koşarak sahneden indim. İlerde bana şaşkınlık ve endişe dolu gözlerle bakan Selin'in koluna yapıştığım gibi onu da beraberimde dışarı sürükledim. Kalabalığın arasından geçerken herkes bir şeyler söylüyordu. "Harikaydınız.." "Kesinlikle mükemmeldi" gibi şeyler. Çıkışa ulaştığımızda ilerideki taksiye koşmam bir olmuştu. Buradan uzaklaşmak istiyordum. Tüm bu olanları unutmak isityordum. Onu unutmak istiyordum. Taksiye biner binmez adresi verip arka koltukta dizlerimi kendime çektim. Selin koştura kotura taksiye ulaştı ve yanıma oturdu. Yüzündeki ifade kendimden nefret etmeme neden olmuştu. Benim için çok büyük bir endişe duyuyordu. Araba hareket etmeye başlayınca ellerimi elleri arasına alarak "Üzgünüm..." diyebildi sadece. Onun bir hatası yoktu. Aslında üzgün olması gereken bendim.
Araba eve vardığında parasını ödeyip eve geçtik. Ben çantamı kuliste unuttuğum için parayı Selin'de ödede diyebiliriz. "Ben kendimi çok yorgun hissediyorum. Yatacağım" dedim ve Selin'i öpüp odama çıktım. Kapıyı sıkı sıkı kapadıktan sonra kendimi yatağa attım. Aradan geçen onca zamandan sonra, tam unuttum derken neden şimdi karşıma çıkmıştı. Neden hep ben üzülen taraftım ki? Neden hep yara alan bendim? Neden hala onun bir gülümsemesiyle havalara uçacak gibi olan bendim? Gözümden akan bir damla yaşla cevabın zaten ortada olduğunu anladım. Cevabı açıktı. Ben bir ünlüye aşık olmuştum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ünlüye Aşık Olmak
FanficSenelerdir bunun hayalini yaşayıp gerçekleştiren iki arkadaş Londra'ya yerleşmişlerdir her şeye rağmen, ama Melis beklediği gibi bir sonuç alamaz Zayn'den ve ondan vazgeçer ama nereden bilebilir ki onca unutma çabalarına rağmen çalışmaya başladığı b...