22.bölüm*Neden ben?*

3.8K 391 49
                                    


Bir hayal düşünün ya da bir rüya. O kadar gerçekçi ki sanki buradaydı. Yanı başımdaydı tamam inanması çok güç ama hissettim işte burada olduğunu hissettim. Ama uyandığımda yanımda sümeyra yerine ipek vardı. Ipek ile iyi anlaşamazdım. İpek erkeklerle çok daha yakın olmaya çalışırdı. Gerekse abdullah konusunda gerekse benim için. Ona seviyemi belli etsemde yapmazdı bende uzak dururdum işte.

Neyse gerekli ilaçlar ve yemeyeceğim şeylerin listesi ile hastaneden ayrıldım. İki hafta gibi kısa sürede özlemin düğünü olduğu için hep koşturma içerisindeydik. Neyse ki o günü de güzel bir şekilde kazasız belasız atlatmıştık. Sümeyra ile düğünde karşılaşmadık daha doğrusu o günden sonra hiç görüşmedik. O gün dediğim arabada ben sorup onun cevap vermediği gün.

Onlar şehirde ev tutup kalırken abdullah için vekil imam olacağı bir görev çıkmıştı. O da seve seve kabul etmişti. Aynı zamanda sınava hazırlanıyordu. Özlem yine kursa giderek derslerini veriyor aynı zamanda evine alışmaya çalışıyormuş. Tabi bunlar annemin tabiri ile bana ulaşıyordu.

Amcam beni imamlık için aradığı zamandan sonra cami için sınav olduğu zaman sınava katılıp beklemeye başlamıştık. Bu görev için bizi layık görmüşlerdi. Biz ne kadar hak etmesek bile. Annem mutlu olsundu.

Babamdan kalma iki katlı eve taşınarak birinci katına yerleşmiştik. Ikinci kat şu anlık boş kalmıştı. Anneme kalırsa beni oraya atacaktı. Cami ev arasında evin bahçesinde yaptığımız tarla da vakit geçiriyordum. Kendimce dinleniyordum.

Halk eğitim kursu ve yetimhanede ki dersler bitmişti. Halk eğitim kursunda ki beden dili eğitimi hocalığı için verilen teklifi kabul etmedim. Hayırlısı böyleymiş diyelim.

Eyyüp amcaya gidemediğim için üzülüyordum. Abdullah ile haber göndermiş sümeyye 'çikolata istemiyorum onu özledim' demiş. Ah dedim küçük yapma böyle. Kız mevzusu kaldı. Evet dedim ama sonra bir gelişme olmadı bizim de yoğunluktan. Bilmiyorum ne zamana kısmet olursa artık diyerek bekliyorum.

Camiden çıkışta eve doğru yürümeye başladım. Insanın küçükken koştuğu sokaklarda büyük olması güzeldi. Yoldan geçerken anılarda arkadan geliyordu seninle birlikte gün yüzüne çıkıyordu.
Eve geldiğimde kapıyı tıklayarak besmele ile içeriye geçtim. Annem sobanın kenarında kuran okuyordu. Gözlüğünü biraz yukarı kaldırarak bana baktı. Bense devam etmesini işaret ederek diğer odaya geçtim. Biraz uzandım. Bu arada eve doluşan sesler ile yerimden kalkarak odadan çıktım. Özlem ile Abdullah'ı görünce gülerek konuştum.

"Yine mi siz" dedim.

"Ne var abicim"diyen abdullah'tı.

"Oğlum daha üç gün önce birlikteydik lan benimle evlensen bu kadar görüşmezdik" dedim.

"Uf. Sus abi ya" diye özlem girince araya hemen ona yaklaşarak sarıldım. Sarılmaktan maksat hesap soracaktım.
Içeriye geçerek koltuklara yerleşince abdullah bana bakarak konuştu.

"Bu sefer ki sebebi ziyaretimiz sensin"

"Beni kim istiyor" diyerek gülünce özlem gözlerini devirdi.

"Ayşe" dedi Özlem'de. Yüzümde ki gülümseme silinerek normal bir hal alınca düşünceli bir şekilde baktım.

"Abi hemen böyle olma nasiptir bilemeyiz" dedi özlem. Abdullah da ona katılarak konuştu.

"Hem eyyüp amca ciddi anlamda kötü ubeydullah"

"Kızı gördün mü?"dedim özlem'e doğru benim merak ettiğim kız değildı. O kişinın sümeyra olup olmadığıydı. Özlem kafa sallayarak odadan çıktı. Nereye gitti şimdi bu diye düşünürken çaylar ile birlikte gelmişti.

~HerDem~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin