Bölüm-5

75 48 4
                                    

Kuş konduğu dalın kırılmasından korkmaz. Çünkü güvendiği dal değil kendi kanatlardır.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Kendimi bildim bileli şansla aram hiç iyi olmamıştı. Hep bir yanım eksik ve hayatın güzelliklerinden mahrum kaldı. Belli bir yaşa kadar yanımda annem vardı. Bana babamın eksikliğini hiç hissettirmemeye çalıştı. Ama ne karar çabalarsa çabalasın elinden gelende bir yere kadardı.

Babam öldükten sonra dedem annemi zorla evlendirmiş. Ben o zamanları silik silik hatırlasam da annemin acısını bugün hala kalbimin en derininde hissedebiliyorum. Annem her zaman beni koruyabilmek okuyup kendimi kurtarabilmem için hayatını ortaya koydu. Ben her zaman anneme destek olmaya çalıştım. Okudum ve üniversiteyi kazandım. Üvey iblis beni her zaman pis işlerine karıştırmaya çalşsada dedemin anneme bıraktığı üç kuruş para için anneme karşı gelemiyordu.

Ama annem öldükten sonra parayı alınca sıra bana gelmişti. Üniversiteyi bitirmeme 1 senem kala çalışmam için okumamı engelledi. Üstelik bu sefer karşı gelecek kimsem de yoktu. Bir süre dayandım. Dediklerini yapmaya çalıştım. Her zaman belki bir gün vazgeçer umuduyla sabrettim. Ama sapık oğlunun ve o pisliğin yaptıklarına daha fazla dayanamadım.

Şimdi her şey çok farklı. hayallerimin ötesinde bir hayat yaşıyorum. Kimseye muhtaç değilim ve okulumu okuyabiliyorum. Çevremdeki insanların beni önemsediğini ve sevdiğini biliyorum ve hissediyorum. Bu kapsamaya bir tek Yiğit dahil değil. Benden nefret ettiğinin farkındayım. Onu anlıyorum. Kardeşini kaybetmiş ve ailesinin beni kardeşinin yerine koymasını kabullenemediği ortada. Bazen kendimi onun yerine koyuyorum da gerçekten zor bir durum.

Hazal ile en son beni dövmeye çalıştıktan iki gün sonra yani siniri geçtikten sonra konuşmuştuk ve Hazal'ın beni pataklamasına azıcık izin vermiştim. Ama pişman oldum. Sırtım hala ağrıyor. Bu kızın elinin ayarı yok ya.

Bunun dışında Rüzgar'ın gelmesi hayatımı daha renkli hale getirdi. Okul ve iş dışındaki çoğu zamanım Hazal ve Rüzgarla geçiyor. Esma Teyze ve Yavuz Amcayla her geçen gün daha bağlanıyor ve samimileşiyorum.

Şuan ise Esma Teyze ile oturmuş evlilik programı izliyorum. Bugün tatil günüm ve bende bugünü Esma Teyzeyle geçirmeye karar verdim.

"Ay bak şu oğlan çok yakışıklı. Programa yeni katıldı. Ama kimseyi beğenemedi. E haklı çocuk. Şöyle senin gibi güzel bir kız çıkmadı ki kısmetine." Tam Esma Teyzeye cevap vermek için ağzımı açmıştım ki Yiğit'in sesini duydum.

"Kim güzel Leyla mı? Anne unutturma da bir ara seni doktora götüreyim. Leylaya güzel dediğine göre gözlerinde bir sorun var. Kim alır be bunu."

"Aaa lafa bak. Benim gözlerimde değil ama seninkilerde bir sıkıntı olduğu belli. Taş gibi kıza çirkin dedin ya ne diyeyim ben sana? Hem senin o çıktığın mankenlere on basmazsa bende birşey bilmiyorum. "

"Orada dur Esma Sultan. Mankenlerime laf ettirmem. Hepsi iyiydi Allah için ama ben çok uzatınca sıkılıyorum. Hem onlardan biriyle evlenseydim doğacak torunlarını düşünemiyorum."

"Ay bak onu bende düşünemiyorum. O boya küplerini boyalıyken bile çirkinse boyasız halleri nasıldır Allah bilir? Ama bak benim güzelliğime boyasız hali bile ateş ediyor. Asıl ben sen ve Leyla evlendiğinde olacak torunlarımı hayal edemiyorum. Eh ana güzel baba idare eder. Çocukların ultrason fotoğrafı bile şaheser olurdu."

Esma Teyzenin lafıyla içtiğim çay boğazımda kaldı. Ve öksürük krizine girdim. Esma Teyze hemen sırtıma vurmaya başladı ve su içirdi. Öksürmem durunca "Allah aşkına Esma Teyze ne diyorsun sen?" dedim.

Mecnun Oldum Uğrunda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin