Geçmiş, oyunlar oynar. Kazandığını düşünürken seni hiç beklemediğin yerden vurur. Sonun başlangıcını tetikler. Kaybetmenin, canileşmenin, korkunun... Masumiyetini çalar ve seni dipsiz bir bataklığın içinde hiç çıkmayacak bir leke ile ölüme terk ede...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazım yanlışlarım affola.
❧
Masasına saçılmış resimleri incelerken düşünüyordu bir taraftan. "Mark Anderson göründüğünden daha akıllıymış."
"Bir şey mi dediniz efendim?" Nevora Moraela büyük ciddiyet ve endişeyle kendisini izleyen adamına baktı. "Bu çocukların Mark ve Wilma'nın çocukları olduğundan eminiz değil mi?"
"Evet, efendim. Emin olmak için üç kez kontrol ettim."
"İşte bu yüzden yıllardan beri yanımdasın Glenn. Bir şeyden emin olana kadar asla gelmezsin."
Glenn bu iltifat karşısında gülümsedi. Liderinin taktirini kazanmak diğerlerinden daha önemliydi onun için. Dediği gibi yıllardan beri onun yanındaydı çünkü.
"Ne kadar garip değil mi?" dedi Nevora. "Tarikatımıza yeni üyeler kazandırmak için yaptığımız planda burnumuzun önünde bir cevher varmış ama biz bunu çok geç fark ettik ve bunun bedelini de hala ödüyoruz."
Glenn neden bahsettiğini anlamıştı. Yıllar önce buldukları terrigen taşlarını çıkarması için işe aldıkları Mark Anderson ne büyük tesadüftür ki bir Inhuman çıkmıştı. Dahası tarikata katılıp amaca hizmet etmek yerine onlara ihanet edip kaçmıştı ama sonunda Nevora'nın adaletinden kaçamamıştı.
"Daniel denilen oğlan yazılanlara göre yetimhaneye verilmiş ama Erin denilen kız da öyle bir şey yazmıyor. Bu konu hakkında bir fikrin var mı Glenn?"
"Kız muhtemelen hala ailenin yanındaydı ama sorun şu ki efendim, adamlarımız oraya gittiğinde sadece Wilma ve Mark'ı buldular."
"Bana Cassus'u getir."
Glenn hiç ikiletmeden emri yerine getirmek için odadan çıkarken Nevora eline bir resim alarak incelemeye başladı. Erin ve Daniel, polis karakoluna giderken çekilmişti ve kadın neyin peşinde olduklarını biliyordu. Bu yüzden Nevora için iki seçenek vardı. İki kardeş ya tarikatı seçecek ya da ölümü.
❧
20 Haziran 1991 - Kanada
(Mark ve Wilma Anderson öldürülmeden bir gün önce)
Küçük çocuk terleyen avuç içlerini pantolonuyla temizlerken kendisinden hızlı yürüyen adamlara yetişmeye çalışıyordu. O olaydan sonra buraya geleli bir hafta olmuştu ama kendini güvende hissetmek yerine daha tedirgin oluyordu. Demir bir kapının ardından bir odaya girdiğinde gözüne çarpan ilk şey manzara olmuştu. Odanın bir yüzü tamamen camdan yapılmıştı ve bu, insana huzur veren bir orman manzarasını bahşediyordu.
