Geçmiş, oyunlar oynar. Kazandığını düşünürken seni hiç beklemediğin yerden vurur. Sonun başlangıcını tetikler. Kaybetmenin, canileşmenin, korkunun... Masumiyetini çalar ve seni dipsiz bir bataklığın içinde hiç çıkmayacak bir leke ile ölüme terk ede...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazım yanlışlarım affola.
❧
Bu bir rüya.
Bu kesinlikle bir rüya.
Eğer rüyaysa Kyra'nın burada işi ne?
"Bu bir rüya değil Clytia." Sloan sanki düşüncelerini okumuş gibi bunu söylerken Erin söyleyebileceği tek bir şey vardı?
"Tanrı aşkına! Burada ne işin var?"
Sloan, yıllar geçmesine rağmen hiçbir şey kaybetmediği alaycılığını kullanarak, "Ben de iyiyim Clytia. Sen nasılsın? Bu arada seni yeniden görmek gerçekten çok güzel." dedi.
"Gerçekten bunun hiç sırası değil."
"Bence de değil." dedi Kyra konuşmaya bir anda dahil olarak. "Çıktığımızı fark etmişler."
Fark etmeseler şaşarım diye düşündü Erin içinden. Gözleri bir kez daha Sloan'ı bulduğunda onunla ne yapacağını bilemiyordu. Kuleye götürürse ne tür bir tepki alacağını bilmiyordu. Frank ile olanlardan sonra dost profili konusunda pek iyi bir grafik çizmemişti çünkü.
"Onlara açıklamayı ben yaparım. Merak etme."
"Aklımı mı okuyorsun sen?" dedi Erin sinirle. "Ki son hatırladığıma göre öyle bir şey yapmıyorduk."
Sloan, genç kadının bu çıkışına karşılık gülümsedi. Geçen onca zaman sonrasında Clytia ya da Erin o eski insan değildi. Değişmişti ve ister istemez adamın içini acıtmıştı.
"Hayır, okumuyoruz. Sen yüzünle her şeyi belli ediyorsun." diye açıkladı. "Hadi şimdi yürü. Yoksa başın belaya girecek."
❧
Herkes şüpheyle onlara dostça gülümseyen Sloan'a bakarken Erin yerin dibine girmemek için kendini zor tutuyordu. Alt tarafı ailesini öldüren insanları yakalamak istemişti. Şimdi ise eski hocasının gelmesiyle her şey birbirine karışmıştı. Sonunda başa gelen çekilir diyerek ilk sözü kendi almaya karar verdi.
"Artık beni nasıl bulduğunu ve neden burada olduğunu söyleyecek misin?"
"Öncelikle kendimi tanıtmam gerekmez mi?"
Erin bıkkınlıkla her neyse dercesine elini salladı. Sloan onun bu hallerine gülümserken onları kıskançlıkla süzen adamı fark etmemişti.
