MFB/Bölüm 28

702 35 9
                                    

28. bölüm de yayımlandığına göre arkama yaslanıp yorumlarınızı bekleyebilirim... :')
Keyifli okumalar dilerim!

-Multimedyadaki şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz.-

Bu arada takip etmek isterseniz;

Hayatımdan yirmi dakika çalan Nuray'a attığım mesajdan pişmanlık duymam gayet doğaldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatımdan yirmi dakika çalan Nuray'a attığım mesajdan pişmanlık duymam gayet doğaldı. Abartmıyorum, inanın. Sırf Yalın konuşmalarımıza şahit olmasın diye bahçede tur atıyordum. Ama o dur durak bilmiyordu. ''Nuray, n'olursun sus artık.''

Ofladı. ''Ne susması, Bahar? Bugünü yıllardır iple değil halatla çektim ben, haberin yok.''

''Vay hain!'' Gözüm içeride beni bekleyen Yalın'a kaydığında gülümsedim. ''Artık kapatalım.'' dedim büyük bir umutla.

''Olmaz! Bekle biraz. Hem seni merak etmesi gerek. Hatta şu an kiminle konuştuğunu merak ediyordur. Düşünecek, kıskanacak, delirecek!''

''Kendinle karıştırdın herhalde?'' Yine bir oflama sesi işittiğimde gözlerimi devirdim.
''Ne zaman akıllanacaksın sen? Beni dinle...''

''Nuray, zaten seni...'' Telefon ekranına bakıp devam ettim. ''Yirmi iki dakika kırk sekiz saniyedir dinliyorum. Kırk dokuz, elli, elli bir...''

''Abartma, Bahar. O kadar olmadı.'' dedi sanki yalan söylüyormuşum gibi. Elimi boğazıma götürüp hafifçe sıktım. ''Neyse, ne diyorduk? Bana bak, kendini ağırdan sat. Sakın ona...''

Sözünü kestim. ''O da ne demek, Nuray? Çıldırtma beni!'' Tırnaklarımı saç diplerime bastırarak kaşıdım. ''Kapatıyorum.''

''Bahar, bu gece buraya gelme!''

''Ne?'' dediğimde sesim olduğundan daha yüksek çıkmıştı.

''Gelme. Almam eve. Orada kal. Ama sakın sana yakınlaşmasına izin verme. Bu gece onu iyice tanı. Dediğimi yap, hadi bebeğim.''

''Bana bebeğim deme diyorum! Yine krizlere gireceğim bak.''

''Tamam bebeğim, öptüm.''

Telefonu yüzüme kapattıktan sonra arkasına kocaman bir tebessüm ile yaslandığına emindim. Hatta ara ara kahkaha atacak, yerinde zıplayacak ve de dans edecekti. Ne zaman mutlu olsa bunu yapardı. Alışmıştım artık. Ki aslına bakarsanız bu halleri hoşuma gitmiyor da değildi hani...

İçeri, Yalın'ın yanına gittiğimde yerinde kımıldadı. Sehpa üzerinde duran fotoğraf albümü beni heyecanlandırmıştı. Hatırlamadığım ve aslında daha çok göremediğim çocukluğuna ait anıların biriktiği bu albümde, geçmişine şahit olabilir miydim, gerçekten? Anıların bir fotoğraf albümünde birikip beni geçmişe götürmesini hep etkileyici bulmuşumdur. Hayalperestliğimden midir bilinmez, fotoğraflara dokunduğumda o ana, geçmişe döndüğümü düşündüğüm defalarca olmuştur. Şimdi de yapacağım şeylerden biri de buydu.

Mefhum | Fasl-ı Bahar (İlk Aşk-İlk Duygu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin