Gece
Yüzüne bile bakmadan Savaş'ın da kolundan tuttuğum gibi ilerlemeye başladım . Ne sanıyordu kendini o muhteşem oyununun ortaya çıkmayacağını mı? Her zaman iyiler kazanır kuralını yıkacağını mı? Avcunu yalardı o zaman. Elimde hissettiğim sıcaklık ile gözlerimi elime çevirdim . Savaş'ın kolunu tuttan elim kaymış eline kadar inmiş ve elini tutuyordu hızla elimi çektim ve derin bir nefes aldım . Düşünmek istemesemde kendime kızsamda canım acıyordu ve kalbim ağrıyordu"İyi misin?" Savaş'a kafamı çevirip olumsuz anlamda salladım. Başım dönüyor ayakta duracak gücü kendimde bulamıyordum baktığım her yer parlamaya başlayınca yüzümü buruşturmadan edemedim
...
Gözlerimi araladığımda bir yatakta olmayı helede başka birinin yatağında olmayı beklemiyordum . Yatakta doğrulup odayı iyice süzdüm . Siyah ve beyazın hakim olduğu odada kocaman bir televizyon olması zengin bir dairede olduğumun göstergesiydi. Yataktan kalkıp telefonumu aradım ama bulamayınca hüzün ve korku ile sessizce aşağı inmeye çalıştım . Kapıyı hafif aralayıp önce sağa sonra sola baktım sağdaki merdiveni gözüme kestirip o tarafa yürüdüm merdivenlerden inerken aşağıda birilerinin konuştuğunu fark ettim ve konuşan kişinin sesi hiç yabancı gelmiyordu.
"Bu nasıl bir sorumsuzluk Savaş çıktığın hiç bir kızı bu eve getirmezdin"
"Çünkü onun ile çıkmıyorum anne o benim arkadaşım bana yanlışlarımı söylemekten korkmayan bir arkadaş. Sevdiği herif onu kullandı anlıyor musun? Ona güzel zaman geçittirmeye çalışıyorum ve günümüzü mahvetme çünkü o benim Nisan'ım anlıyor musun?" yüzüme kocaman gülümseme ekledim bu bana edilen iltifat için değil Savaş'ın bana benim düşündüğüm göz ile değilde tam zıttı yönde bakmasıydı. İyi biri değildi belki ama bu onun iyi bir arkadaş olmayacağını göstermezdi.
"Ama o bir kız Savaş dışardan nasıl göründüğünü biliyor musun? Hem o kızı da zor durumda bırakıyorsun"
"O insanların lafını kafasına senin gibi takmıyor elindekiler ile mutlu olmayı biliyor senin gibi değil daha fazlasında gözü yok " kadın seslice bir kahkaha attı
"O da senin gibi işe yaramaz bir haydut ve tembel ha?" Bir tarafım burdan çıkıp Savaş'ı koru desede diğer yanım sabırlı olma taraftarıydı
"Ona tembel bir haydut diyemezsin o Nisan gibi tamam mı? Sana her zaman anne dedim babam ile para için evlenmene aldırış etmeden çok önceden olan abimi saklayıp bir anda ortaya çıkıp ailemi parçalamandan elimden almanda annemle onları ayırmandan . Annemin ve Nisan'ın kazasından seni asla sorumlu tutmadım ama hepsinin sorumlusu sendin sen olmasaydın o lanet kaza olmayacak annem bu evden çıkmayacak Nisan ile gitmeyeckti ve şimdi de bana mı tembel diyorsun de kardeşime mi tembel diyorsun orada duracaksın babamın eski metresi. " kadın Savaş'a tokat atınca yerimden firldığım gibi bende ona tokadı patlattım kimse benim kardeşime vuramazdı .
Ani kalkışın etkisi ile başım dönmüş ve serdelemiştim Savaş beni tuttup daha sonra kucağına aldı . Kadın bize pardon direk bana öldürecek gibi bakınca Savaş'ta aynı şekilde baktı . Kadın çantasını alıp kapıyı çarpıp gitti. Savaş beni tekrar yukarı çıkarıp yatağa bırktı
"En son ne zaman yemek yedin?" yüzüme bakmadan konuşması sinirimi bozuyordu. Öğrendiğim şeyler kötü şeyler olabilirdi ama utanılacak ve ya gurur kırıcı değildi. Cevap vermeyince suratıma baktı tebessüm edip konuştum
"Dün sabah "
"Sen şaka mısın? Kaç saattir miden boş kilo almamana şaşmamalı vücudun her yediğini enerji için harcıyorsa" dedi ve kalkıp çıktı bende kalkıp peşinde gittim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Genç Kurgu"Ceketini giyi!" Arkamadan bağırması ile belimdeki gömleği çözüp onu giyidim . Eve geldiğimde asansöre bindim yorulmuştum 1 sokak 1 sokaktır . Kapıyı çalacakken bir kaç askerin yukarı çıktığını gördüm ama onlar tamda bizim kapının önünde durmuştu ...