0.9

41 8 11
                                    

"Dışarı çıkıyoruz." dedim. İkisi de bana baktı. Şaşkınlardı. Muhtemelen ağzımdan çıkacak ilk sözlerin bunlar olacağını düşünmemişlerdi.

Başta itiraz edeceklerini düşünmüştüm. Ama Buraka baktığımda memnuniyetle başını salladığını gördüm.

Bu sefer benimle geleceklerdi. Şimdi plan yapmalıydık. Bu yüzden odama geçmeye karar verdik.

Kimse konuşmuyordu. Yavaşça aşağı iniyorduk. Handenin odasının olduğu kata geldiğimizde Handenin sözleri aklıma geldi. 5 mektuptan söz etmişti.

Leyla ve Buraka bakıp "Siz odama geçin ben hemen geliyorum."dedim. Tuhaf tuhaf baktılar. Sonra bir şey demeden gittiler. Handenin odasına gittim. Odada kimse yoktu. Şükürler olsun. Yatağının yanındaki ikinci çekmecede olduğunu söylediği mektupları aldım. Üstlerinde beş ayrı isim yazıyordu.

Bu mektupları kime yazdığını çok merak ediyordum. Derken ilk ismin bana ait olduğunu gördüm. Belli ki son sözlerini burada söylemişti. Onu vurmadan önce söyleyemediklerini. İkinci kâğıtta Leyla, üçüncüde Burak, dördüncüde Ahsen, ve sonuncusunda ise Aileme yazıyordu.

Ailesine de bir mektup yazmıştı. Onları son kez görememişti. Ama bu mektubu ne pahasına olursa olsun ailesine ulaştırmalıydım. Tabi hala bir ailesi varsa.

Mektupları aldım. Hızlıca odama gittim. Mektupları konuşmamızdan sonra sahiplerine vermeye karar verdim. Önce mektupları vererek kafalarının dağılmasını istemiyordum.

Konuştuk.

Planı yapmıştık. Kurduğumuz plana göre yarın akşam olmadan hemen önce yola çıkacaktır. Akşam zombiler toplanıyordu. Ancak hiçbir gölgenin bizi saklayamayacağı öğlen gidersek bizi görürlerdi. Bu da gereksiz maceraya atılmak demekti. Ki kimsenin böyle bir isteği yoktu. Bu sefer leyla da geliyordu. Bu sayede aklımız okulda kalmadan gidip gelecektik.

Önce hastaneye gidecektik. Bu saçma virüs yüzünden bir arkadaşımızı kaybetmiştik. Ve birini daha kaybedemezdik. Virüs veya herhangi bir sebepten.

Okuldaki tıbbi malzeme yetersiz olduğundan hastaneden malzeme alacaktık. Daha sonra aynı gece okula geri dönecektik. Gitmekten çok dönmek daha zordu. Çünkü dönüşte gece olacaktı. Ayrıca hastanenin içinde olabilecekler de iç ürperticiydi.
Okula geçici lider birini koyacaktık. Saat 18.00 gibi yola çıkacaktık. Ve eğer gece 12 'de hala gelmediysek bizden umudu keseceklerdi. Ardından geçici lider güvendiği bir grup oluşturup aynı planı uygulayacaktı.

Eğer her şey yolunda giderse gece okula dönecektik. Gece nöbetçi bizi içeri alacaktı ama bunun için de bir şifre belirleyecektik. Okula malzemeleri bırakacaktık. Daha sonrasında ise okul tek başına olacaktı.

Ertesi gün sabaha karşı yola çıkacaktık. Bu okulda sonsuza kadar kalamazdık. Ki Handeye de sözümüz vardı. O da bu beladan kurtulmamızı istemişti.

Ben de ona verdiğim her sözü tutmak istiyordum. Yola çıktıktan sonra amacımız keşif yapmaktı. Ben dışarıda sağ kalan insanları bulmak ve birleşmek istiyordum.

Ayrıca okulda yemek tüketiyordu. Yaklaşık 1.5 haftalık yemek kalmıştı. Bu gezi bir haftayı bulabilirdi. Bu yüzden yemekleri tükenecekti. Keşif yapıp yemek bulduktan sonra okula geri dönecektik. Ayrıca her koşula uygun kıyafet ve kendimizi savunabileceğimiz silah vb. De arayacaktık.

Okula malzemeleri ulaştırdıktan sonra gerçek plan konuşulacaktı. Okuldan kaçış planı. Getirdiğimiz silah ve giysileri alanlarla birlikte okuldan çıkacaktık.

Bunun dışında aklımda kimseye söyleyemedim birkaç şey daha vardı. Bunlardan birini ilk görevden sonra diğerlerini ise ikinci görevden sonra anlatacaktım.

Son Dört"YÜZ" #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin