"Leyla?" Lanet olsun. Her şeyi duymuştu. Bu yüzden de çok sinirliydi. E haklıydı da. Ben de olsam aynı tepkiyi verirdim.
"Siz. Siz bensiz dışarı mı çıkacaktınız? İnanamıyorum. Siz beni de o kurula aldınız. Bir karar alınacaksa o karar verilirken ben de o ortamda bulunmalıyım.
Tesadüf eseri uyanıp da duymuş olmasam hiç bir şeyden haberim olmayacaktı." Gözleri dolmuştu. Ve işte ilk damla gözlerinden yanağına süzüldü. Leyla duygusal biriydi. Özellikle de sevdikleri söz konusu olduğunda.
Ve biz onu burada bırakmak hakkında konuşmuştuk o da duymuştu. Nasıl toparlayacağımı bilmiyordum. Karşımda ağlarken ne diyeceğimi bilmiyordum.
"Sevgilim yapma ne olur. Bak biz seni korumak için.."
"Ne yapmayayım Burak Allah aşkına ya. Beni korumak için öyle mi? Beni böyle mi koruyorsun kendinden uzak tutarak. Hiç mi aklın kalmayacak ben burdayken. Burda bir sorun çıkmayacağını nerden biliyorsunuz peki?
Peki ya siz gittiğinizde ben nasıl burda kalacağım. Her gün aklım sizdeyken ben 400 kişiye nasıl olacak da önderlik edeceğim? " haklıydı. Söyleyecek bir şey yoktu.
"Leyla dinle ne olur. Bak biliyorum tamam mı. Belki çok şey istiyorum ama seni götüremem.
Eğer gelirsen ve sana bir şey olursa be.. ben yaşayamam. Bunun vebalini kaldıramam. Biliyorum hislerimi sana uzun zaman söyleyemedim hatta belki bu olaylar olmasa yine söyleyemeyecektim.
Ve suçluyum cesaret edemedim. Sen bana beni sevdiğini söylerken ben sustum karşılık veremedim. Şimdi seni yeni bulmuşken seni kaybetmek istemiyorum."
"Madem beni bu kadar seviyorsun beni neden yanından ayırmak istiyorsun?" Dedi araya bir hıçkırık karışırken.
"Ben.. ben"
"Eğer sana bir şey olursa ben buna dayanabilir miyim sanıyorsun. Eğer birimize bir şey olacaksa bırak ikimize birden olsun. Beni burda bırakmayın."
"Yapamam Leyla n'olur anla beni."
"Duru sende bir şey söyle lütfen" ne diyebilirdim ki. Söyleyecek bir şey yoktu. Ne kadar fazla olursak o kadar dikkat çekerdik. Bu da yolu daha tehlikeli yapardı.
"Leyla. Bak bu yol yeterince tehlikeli. Seni anlıyorum ama bize güvenmek zorundasın."
"Daha iyi ya çok kişi olursak kendimizi daha iyi savunabiliriz."
"Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu sende benim kadar biliyorsun. Çok kişi olursak çok fazla dikkat çekeriz Leyla. Hem kendimizi savunabileceğimiz yeterli malzememiz yok. Bu işi yapacaksak az kişi olmalıyız." Leyla artık ağlamasa da hala çok kırgındı ikna olmamıştı bir ah çekti ve;
"Tamam, gidin. Ama dikkatli olun ve hemen geri gelin ama benden insanlara liderlik etmemi istemeyin."
"Leyla yapma. Senden başka bu işi kimse yapamaz." Burak ne kadar da üzülmüştü. Leylayı üzmek canını çok yakıyordu. Onu gerçekten seviyordu.
"Üzgünüm Burak. Yapamam sende beni anla. Git ve sağ salim geri gel. Döndüğünde ise gel ve liderlik koltuğuna geri otur. Beni ise unut. Merak etme. Hatırlamazsan, eğer ben olmazsam aklın burada kalmaz. Bu sayede daha kolay hayatta kalabilirsin. Bu ikimiz için senin için daha iyi olur. Birimizin bir şeyden fedakarlık yapması gerek ve ben sırf kendi zaafım için bu kadar insanın hayatını tehlikeye atmayacağım."
Buraka yaklaştı. Sarıldı, yanağına küçük bir öpücük kondurdu. Elveda diyordu gözleri. Bense hiç bir şey yapamıyordum. Arkasını dönüp giderken tekrar ağlamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dört"YÜZ" #Wattys2018
Fiksi IlmiahO anda tüm şehir bangır bangır uçak sesleriyle inliyordu. Bu normal değildi çünkü şehrimizde havaalanı yok ama uçaklar çok alçak uçuyordu.O sırada onlarca uçak alçalmış havaya bir şeyler bırakıyordu. Hayır bunlar bomba değildi