#burak sipahi
#fakear-venus●●●●●
Sesler. Doğa sesi ,insan sesi, hayvan sesi.
Her gece rüyamda yankılanan ses ise , annemin sesi. Bana bir hikaye anlatıyordu ve hiç bir zaman sonunu dinleyemiyordum.
Bir varmış bir yokmus ,Zamanın birinde, çok fakir bir aile varmış.Bu aileninde dünya tatlısı bir kızı varmış. Aile kızlarını çok sever ve çok değer verirmiş. Kılına zarar gelse kıyamet koparmış. Bu kız sevgi içinde huzurla büyümüş, etrafına hep neşe saçarmış. Saf ve duru bir güzelliğe sahipmiş. Bu kız gönlünü hiç olmayacak birine kaptırmış. Kendinden 8 yaş büyük bir adammış ama yaşın bir önemi yoktu tabiki. Kızında umurunda olmadı. Kız aşkının peşinden gitti. ZManla kız kocaman oldu .Usanmadan sıkılmadan , adamda zamanla kıza vuruldu tabii. Günün birinde evlendiler. Çok mutlular dı. Kız hamile kalınca mutlulukları zamanla daha da büyüdü. Adam bir deri fabrikasına sahipti. Durumlarıda iyiydi. Daha sonra olanlar oldu. Kadının hamileliginin 7. Ayında fabrikada bir yangın çıktı. Kadın bunu duyunca olduğu yerde delirdi. Ardından bir haber geldi. Adam hastanedeydi.
••••
Kulağımda uğuldayan yüksek sesler sayesinde gözlerimi araladım. Bir süre nerede olduğumu idrak edemedim fakat hemen aklıma dün geldi. Rüyanın etkisi ile iyice sersemleşmiştim. Bu hikayeyi her gece rüyamda annemin sesinden dinlerdim. Devamı hiç gelmezdi. Neydi hikayenin devamı? Gözlerimi devirdim ve yavaşca yattığım pahalı bir yatak kadar konforlu koltuktan doğruldum.
Elimle yüzümü ovaladım ve dağılmış saçlarımı topladım.
Yatağa baktığımda burak yüz üstü bir şekilde uyuyordu.Dün gece üzerinde olan tişörtü yerdeydi .Yorganıda üzerinden atmıştı.Oda gerçekten fazlası ile sıcaktı.
Birden kapı açılınca bakışlarım kapıya döndü. Barlas içeri daldı ve koğuş ağası gibi gözleri etrafı turladı.
"Kalk" birden bire bağırması ile irkildim. İlk başta bana dediğini sansam da burağa doğru ilerlemesi ile ona dediğini anladım.Burak doğruldu ve eliyle saçlarını geriye iterek,
"Sanada günaydın." Dedi ,barlas sert yüz ifadesini bozmadan boriton bir şekilde konuşmaya devam etti. Aman gül. Öküz herif...
"Bu halin ne lan!" Burak alayla gözlerini devirdi ve barlası takmadan bana baktı.
"Rahat uyudun mu?" Ah gerçekten düşünceliydi.
Çekicilik %100
Karizma %100
Saygı %100
Düşüncelilik %100Gözümde mükemmel bir insandı şu an. Tek sıkıntı katil bir arkadaşa sahip olmasıydı ve bunu yadırgama masıydı.
Ki bakıcak olursak şu an bu kadar rahat olma sebebim benimde yadırgamamam dı. İlk başta kendimi eleştirmem gerekti!
"Gayet ra-" cümlemi tamamlayamadım, çünkü barlas efendi lafımı böldü.
"O koltuk eminim ki yaşadığı yerden pahalıdır." Bunu aşağılamak amacıyla söylemişti. Ama ben kendimi aşağılanmış hissetmemiştim. Doğru söze ne denirdi?
Aksine, bunun doğruluğunu zihnimde tartmıştım. O yaşadığım yer içindeki paradan uzak dünyanın en fakir yeriydi. Sevgi fakiri. Saygı fakiri. Ahlak fakiri.
Hızla koltuktan kalktım ve barlasa omuz atarak odadaki kimseye bakmadan çıktım ve lavaboya girdim. Beni ne olursa olsun küçümseyemezdi. Ben onun kucumseyeceği bir konumda değildim. Boş laf çekemem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRLAR DÖNGÜSÜ
Teen Fiction"Elim kalbine değse, acır mı canın? Hayır diyeceksin ama Elim senin kalbinde. Her geçen gün biraz daha acıyorsun. Her geçen gün çok fazla ölüyorsun." "Her geçen gün senin kalbinden can buluyorum ve bu hiç doğru gelmiyor. Alnına dayadığım bu silah v...