0.6

363 40 6
                                    

# armina su erden
#lana del rey / blue jeans

Özlemişim bu kitaba yazmayı.
Okuyanlardan ricam emeğe azda olsa saygı gösterip bir voteyi zor görmemelileridir. Öpüyorum sizleri.

●●●●

Duyduklarım karşısında şok geçirmiştim.

Sanki düşüncelerimi tutup karanlık.bir boşluğa fırlatmışlar gibiydi.o boşlukta ne kadar çırpınsalarda tutup çeken olmadı. Düşünmem gereken tonlarca şey varken kafam bomboştu.

Ciddi ciddi bir hırsız çetesinin eline düşmüştüm. Daha doğrusu düşmemiş kendimi zorla bu elemanların içine atmıştım. Gram pişman değildim ama tırsmıyor da değildim.

Demek en başından beri polise gitmem den bu yüzden korkuyorlardı.

"Ciddisiniz değil mi?" Sorduğum soru belki onlara aptalca gelebilirdi ama biri karşınıza çıkıp hırsızım dese gülerek karşılamazsınız herhalde.

"Evet." Bir süre düşünmüştüm. Bursada ilk kaldığımız yere yakın bir kısımda başka bir eve gelmiştik ve geldiğimizden itibaren bana her şeyi anlatmışlar dı. Nasıl başladıklarını mesela.

Üçünün de ailesi yurt dışı çalışan insanlarmış.Evde olmazlar çocuklarını bakıcılara bırakıp giderlermis. Buraknve barlas zaten kuzen olduğu için sürekli beraberlermiş. İrem de mahalleden arkadaşlarıymış. Yıllarca bersberlermiş.Gençken tanıştıkları bir adam çekmiş onları bu işin içine. Kara delik gibi yutmuş benliklerini. Şimdi ise oldukları şey ise kara deliğin ta kendisi

İrem ve barlas sevgili değillerdi. Fakat irem barlasa aşkım sevgilim vs. Diyordu. Saçmaydı bence.
Neyse önemli olan bu değildi. Asıl önemli olan 3 kisilik bir çete olmalarına rağmen işi nasıl zirveye taşıdıklarıydı.

Yanlış anladığım çoğu detayı burak sabırla düzeltmişti. Gecenin bir vakti maskeleri takıp evlere girmiyorlar dı. Olayları daha farklıydı.

Garipler di. Hayır aynı zamanda profesyonellerdi de.

Böyle bir durum karşısında bu kadar sakin kalabilmem biraz garipti ama artık hiç bir şeyi umursayacak takatim yoktu benim.

"Bu çetede olmak en başta yürek ister. Götünün yemesi gerek yani... Gerçekten yapabilirim diyorsan bir kaç ufak işten başlayabilirsin armina su. Eğer cesaretin yoksa bu işe kalkışıp bir çuval inciri berbat etme " iremin konuşmasıyla bakışlarımı ona çevirdim. Bir süre onu inceledim. Ama bu boş bir inceleme değildi. Bakarken düşünmüştüm de. Doğruydu. Yakalanıp onları ele verebilirdim. Ya da yapamayıp elim bos kalabilirdim. Korkuyordum. Hayatımda kimsenin malına el sürmemiş bir kızdım ben. Geri çekilmek istesem de egom el vermedi. Kendimi kanıtlamak istiyordum. Korkak değildim ben.

"O zaman varım!" Bu kararım burak hariç diğer ikisini şaşırtmışa benzemiyordu.

Burak, bana baktığı an başını olumsuz anlamda iki yana salladı. Koruma iç güdüsü olduğu belliydi.

"Nasıl bir işe bulaştığının farkında bile değilsin. Özgür olamayacaksın çünkü her yerde seni arayacaklar. Senin yüzün tespit edildiği an o elini kolunu sallayarak gezdiğin hayatına nokta koymak zorunda kalacaksın" Burak birden ayağa kalkarak konuşmaya başlamıştı. Sinirlendiği her halinden belliydi.

Anlıyordum.Belkide Bu şekil yaşamayı istemediği için benimde yaşama mı istemiyordu. Sorun şurdaydı ki bu yolu ben seçmiştim. Onu sürüklemişlerdi. Bana karışmaya hakkı yoktu.

"Bunu yapsam da yapmasam da. Ben hiç bir zaman özgür değildim burak." Ortamda keskin bir sessizlik hakim oldu. Özgürlük neydi. Gezip tozmak kimsenin sana karışmaması mı.

SIRLAR DÖNGÜSÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin