#dua lipa- no goodbyesOkumaya başladığınız saat?
••••••
İnsanı güçlü yapan sabrettikleri, güçlü yapan fark ettikleri kendisi yapan vazgeçtikleridir derler. Farkında olduğum bazı şeylerden vazgeçemiyordum. Kendimim. Bunu biliyorum lakin vazgeçmek elde değildi artık.
Bazı konularda kendimi kanıtlamak bana kendimi iyi hissettirmişti. Bir şeyleri başarabilmek iyi de olsa kötü de olsa güzeldi.
Bunun kötü olduğunu biliyordum ama boşvermiştim. Boşvermek güzeldi. Çünkü bazı şeyler bir daha yoluna giremeyecek kadar rayından çıkmıştı ondandı bu boşvermişlik.
Sıcak su başımın üstünde dökülmeye devam ederken beraberinde hislerimide alıp götürüyordu. Kötü hissetmiyordum. Sadece bedenime değen yabancı eller yüzünden iğrenç bir his kaplamıştı içimi. Kendimi duşa atar atmaz bütün vücudumu kazımak ister gibi yıkamıştım. Kırmızı bir faciaya döndüğümde emindim.
Saat gece 1.30 gibi bir şeydi. Burak ve İrem gelir gelmez odalarına çekilmişlerdi. Burak bana sarılmış ve iyi hissetmem için yanımda olduğunu söylemişti. İrem de aynı şekilde beyaz bayrak sallamaya başlamıştı.
Barlas arabada ki tavırımdan sonra benimle konuşmamış ve eve geldiğimiz gibi bir sigara yakıp mutfağa geçmişti.
Bende kendimi hemen banyoya atmıştım.
Suyu yavaşça kapadım ve saçlarımda ki fazla suyu akıtmak için kıvırdım ve duşa kabinin içine akan suyu izledim.Aynanın önüne geçtim ve dişlerimi fırçaladım. Kıyafetlerimi tekrar odaya götürmeyeceğim için çamaşır makinesinin içine attım ve kısa programda çalıştırdım.
Banyo dolabının çekmece'sinde bulduğum bir fırça tarak yardımıyla saçlarımı taradım ve havluyla tekrar ıslaklığını almaya çalıştım.
Banyo dolabının yanında ki Raflardan temiz bir havlu aldım ve vücuduma doladım. Banyonun kapısını kilidini açtım ve benden önce çıkan buharlar la birlikte banyodan çıktım. Mutfağın ışığı hala yanıyordu , Barlas hala orda olmalıydı. Hızlı adımlarla odaya geçtim ve kapıyı kapatıp kilitledim.
Bu oda bana fazla karanlık geliyordu. Burağın odası biraz daha freshti. Bura barlas gibiydi. Nötr. Karanlık.
Düşüncelerime bir son vererek dolabın yanında ki valizimin agızını araladım. Siyah bir tayt ve siyah ip askılı pijama olarak kullandığım badiyi elime aldım ve yatağa gelişi güzel fırlattım.
Valizin önünden de bir takım iç çamaşırı aldım ve yanıma yere bıraktım. Bu şekilde zorlanıyordum. Barlas benimle dolabını paylaşmak ister miydi bunu daha ona sormamıştım ama en kısa zamanda sormam gerekiyordu. Ayağa kalktım ve havluyu üzerimden çekip attım.
Karşımda ki aynadan kendimi süzdüm. Karanlıkta sadece bir gölge gibi görünüyordum. Artık daha temiz hissediyorsun. O dokunuşlar bedenimde hiç olmamış gibi...
Elimdeki alt çamaşırımı bacaklarımdan geçirdim ve sütyenim elime aldım . Askıları omuzlarıma oturunca elimi arkaya attım ve kopçalarını birleştirmeye çalıştım.
Halsiz ve yorgun olduğum için omuzlarımı germek bile istemiyordum. Takmasam, sabah kalktığımda taksam ne olurdu ki?
Ellerimi çekip tam çıkaracakken ensemde hissettiğim nefes ile kalakaldım. Siktir. Nefes bana git gide yakınlaştı ve saçlarımın arasında dağlandı.
"Ellerin uzanmadı mı?" Barlas. O mutfakta değil miydi? Burada rahat rahat soyunup dokünüyordum. Birden utancın etkisi ile vücudumda ki bütün kanın yüzüme toplandığını hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRLAR DÖNGÜSÜ
Teen Fiction"Elim kalbine değse, acır mı canın? Hayır diyeceksin ama Elim senin kalbinde. Her geçen gün biraz daha acıyorsun. Her geçen gün çok fazla ölüyorsun." "Her geçen gün senin kalbinden can buluyorum ve bu hiç doğru gelmiyor. Alnına dayadığım bu silah v...