#burak sipahi
#lost on youVote ve yorum yapmadan başlamayın lütfen.
•••••••
Azim ile inat arasındaki fark akıldır. Aklını kullanarak direnmek azimken, akılsız direnmek inattır. (*) İşte bir şu aklımız ile direniyorduk. Barlas bizim beynimizdi. Yerimize düşünmüş ve kusursuz plan hazırlamıştı. Ben bu planı uygulayan en ufak detaydım.
Bir satranç oyunundaydık. Barlas şahtı. Burak vezirdim. İrem ve ben ise basit birer piyonduk. Lakin tek detay şuydu, piyon ,şah ve veziri korumasa kalır mıydı bir değerleri?
Bu gün bunu görecektik. Ben ve iren başarısız olursak Barlas ve burak büyük birer darbe alacaklardı.
Erdinçler holding çok önemliydi. Ender daha dişli biri olduğu için işi ireme bırakacaktım. Ben kaya yı alacaktım. Bir tık daha kolay olanını.
Şirketin arka tarafına geldiğimizde burak bana döndü. .
"Burada in ve ön tarafa yürü. Aynı arabada geldiğimiz gözükmesin. Dikkat et planı unutma. Biz projelerle ortak olmak için geldin. Sen ise onlara proje sunmaya. Yani bizim plana göreproje müdürlerine yaklaşmaya. Proje müdürü kaya aynı zamanda şirkete ortak. Yani kaleyi kalbinden vurucaz. Onemli olan 4 adet taslak çizim. Gözün açık olsun. " Burak her şeyin üstünden geçtiğinde onu başımla onaylayıp arabadan indim.
Ben ve burak , burağın arabasında gelmiştik. İremde barlasa eşlik etmişti. Kolumun altında ki rulo kağıtları sıkıca tuttum ve topukluların üzerinde temkinli adımlar atarak ilerlemeye başladım.
Şirketin önüne geldiğim de giriş kapısından ve ardından x-ray den geçim. Güvenlikleri başımla selamladım ve asansörün önüne gelip tuşa dokundum. Gözlerim kapıya döndüğünde iremin bir hanfendi gibi içeri girdigini gördüm.
Sürtük.
Yanıma yaklaştı ve rol icabı elini bana kibarca uzattı,
"Merhabalar. İrem ben moda ve ticari ürünlerle ilgileniyorum." Yüzüme yapmacık bir gülüş yerleştirdim ve uzattığı elini tutup sıktım.
"Bende su. Memnun oldum irem hanım. Moda ile ilgileniyorsanız bu geceki projemden etkilenebilirsiniz." Evet su. Burak beni bu konu da fazlası uyarmıştı. Adımın armina su olduğunu toplantıdaki herkes bilecekti ama su demem hedef şaşırtacaktı.
"Bayanlar merhaba." Gözlerim sesin geldiği yöne dönünce burağı görmem ve gerginligimin bir tık bile olsa hafiflemesi bir oldu.
Tam gülümseyip cevap verecektim ki omuzuma çarpılması ve kolumun altındaki kağıtların yere düşmesi bir oldu. Topuklular sağolsun tam bende peşlerinden düşecekken belimden tutuldum.
"Hop. Yakaladım seni." Yavaşça doğruldum ve dengemi sağladım. Bakışlarımı yavaşca beni tutan yüze çevrilince kaya denilen adamı gördüm.
"Çok teşekkür ederim." Diyerek gülümsedim ve kibarca elimi uzattım.
"Su Erden." Kaya tek kaşını kaldırdı ve kendinden emin bir gülümseme ile elimi sıktı. Asansör hala 11. Kataydı.
"Kaya erdinçler. Bu geceki proje ortağımız la erkenden tanışmak benim için büyük bir onur. Tabii ufak bir detay atlamışım. Böyle zarif ve güzel bir hanfendi ile karşılaşacak olduğumu bilseydim daha iyi hazırlanırdım.
Avım, yavaş yavaş avuçlarım arasına geliyordu. İrem Burak ve ne zaman geldiğini görmediğim Barlas bizi dinlemiyormus gibi yapıyorlardı.
"Ah, çok centilmensiniz. Sizi şöyle bir süzdüm de gayet şık görünüyorsunuz." Süzmemiştim. İtici herif. Geldiğinden beri pezevenk pezevenk gülümseyip simirlerimi tepeme hoplatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRLAR DÖNGÜSÜ
Teen Fiction"Elim kalbine değse, acır mı canın? Hayır diyeceksin ama Elim senin kalbinde. Her geçen gün biraz daha acıyorsun. Her geçen gün çok fazla ölüyorsun." "Her geçen gün senin kalbinden can buluyorum ve bu hiç doğru gelmiyor. Alnına dayadığım bu silah v...