Bir Mucize Vardır Hayatta

19 4 0
                                    

Hiç vazgeçtiğiniz anda dönüp arkanızda neyi kaybettiğinize baktığınız oldu mu hiç ? Ya da birini kaybetmemek için mücadele ettiniz mi son nefesinize kadar ? İnsan geçmiş yıla dönüp bir baksa neleri kaybettiğini , kimler için neylerden vazgeçtiğinizi , belki bir şeylerin farkına varır.  Kimisi geçmişinden kaçmıştır , kimisi geçmişiyle yüzleşcek kadar güçlü değildir.  Ne olursa olsun , gemişteki yaşıdıklarınız ve anılarınız izini silemezsiniz.  Ne yaparsanız yapın içinden kurtulumayacaksınız. Ali de annesinin ölümünden zaman geçse de hala daha acısı tazeydi. Her ve geldiğinde annesinin sesini duymayı ümit ederdi ama nafile öyle olmadı.  Ali annesine çok değer veriyordu , babasını da hiç görmemişti ömrü boyunca. Hiç de arama peşine düşmedi babasını. Annesinin yokluğu içinde bir burukluk yaratsa da onu iyileştiren bir durum vardı. Her gün görmeye çalıştığı ve yanında eksik olmadığı kişiydi seda alinin ihtiyacı olan.  Sedanın babası da alinin sedaya karşı duygularını öğrenmesinin ardından çok rahattı ali ve mutluydu. Ama son zamanlarda garip bişeyler vardı sedada. Ali bir gün ziyarete geldiğinde sedayı , seda aliyi üzücek sözler sarf edip , bir zamana kadar görüşmemek istedi. Alinin yüreği yaralar içindeyken , sedada tuz basıyordu üstüne bilmeden.  Ali de o zamandan sonra kendi evine döndü. Çok rahatsız ettiğini düşünüd sedayı yada çok üstüne düşmekten bunaltmıştı sedayı. Belki de seda kafa dinlemek istedi. Bir zaman görüşmemeye devam ettiler sebepsizce. Ali her gece oturup pencerenin kenarına , sedaların evini gözlemekten hiç sıkılmıyordu . Belki bir umut görürüm ümidi vardı içinde. Bu böyle bir kaç gece devam etti . Sonra sabahın erken saatlerinde alinin kapısını yaşlı bir amca çaldı. Ali açtı kapıyı. Kapıdaki adam : Merhabalar evladım. Ben bir anda böyle sabahın erken saatlerinde geldim ama affola. Senle acil bir şey konuşmam lazım. Müsait misin ? dedi. Ali de : Tabi amca buyur gel geç içeri dedi. Ali hemen çay demledi ve bir bardak çay ikram etti yaşlı amcaya.  Amca : Olum seninle çok mühim bir konu için konuşmaya geldim . İlk önce başın sağolsun . Anneni kaybetmişsin dedi. Ali : Dostlar sağolsun amca eyvallah dedi cevaben. Amca hemen konuya girişti. Çok aceleci ve bir yere yetişecek , zamanı yok gibi nefes nefese anlatmaya başladı. Amca : '' Ali olum nasıl desem neresinden girsem konuya bilemiyorum ama ben taşındığınız mahalleden seyfi amcan. Senin çocukluğunu bilirim ali. Mahallede top oynayışlarını , parkta arkadaşlarınla ettiğin kavgları hepsini hatırlarım ali. Seni merak eden birisi var. Onun sana yardıma ihtiyacı var. Benim gelmemi istemedi ama ben sana bir mucize mi desem yada kötü bir olay mı desem bilemiyorum ama acilen benle gelmen lazım.  Uzun bir yol gidicez ali ? Gelicek misin benimle ? dedi . Ali dediklerinden doğru düzgün konuya hakim değilken tek anladığı şey , birinin aliye ihtiyacı vardı ama kimdi söylememişti seyfi amca. Ali : Seyfi amca normalde bu aralar çok zor ve sıkıntılı dönemlerden geçiyorum ama sırf büyüklük etmişsin evime kadar gelmişsin. Büyüklerimizi kırmak olmaz. Nereye gideceksek gidelim. Çok merak ettim dediğiniz kişiyi. Neyse seyfi amca ben ufak bir çanta hazırlıyım sonra gidelim. Olur mu ? dedi . Seyfi amca : Tamam evladım dedi ve yaklaşık evden 15 dakika sonra ayrıldılar. Yola koyuldular.  Vardıkları adrese yaklaşık 6 saat sonra vardılar. Geldikleri yer çok eski külüstür bir evdi. Bir köyün hemen girişindeki evdi bu. Harap olmuş hayvan bağlasan durmaz derler ya öyle yerden. Seyfi amca tahta kapıyı itekledi ve açtı kapıyı ve ev sahibine seslendi. Gelen evin sahibiydi. Bu kişi  yaklaşık yaşı yetmiş veya seksen civarındaydılar. Oturdular evin bahçesinde. Ev sahibi tam sandalyeye oturucakken adamın cebinden bir çocuğa ait fotoğraftı. Ali fotoğrafın düştüğünü farketti ama pek fazla dikkatli odaklanmadı. Halbuki o fotoğraftaki çocuk aliydi.

Büyüyen YalnızlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin