street artists

72 14 4
                                    

Kim Taehyung, flütünü izledi bir süre. Parlak rengini, sahibini çağırır gibi ona bakışını izledi. Ses çıkarmak ve sahibinin bastığı tuşları notalara çevirmek, sahibi ona üfledikçe seslere can katmak ve müzik denen şeyi ortaya çıkarabilmek istiyordu flüt; Kim Taehyung, bunları anlamıştı. Kim Taehyung'un flütüyle arasındaki duygusal bağın kuvvetliliği ve flütüne karşı hissettiği yoğun duygular, flütü de canlı bir varlık yapmıştı adeta. En azından Kim Taehyung, onun canlı olduğunu hissediyor ve sanki aynı vücudu paylaşıyorlarmış gibi flütünün ne istediğini anlayabiliyordu.

Kafasını ellerinin arasındaki flütten kaldırdı ve yan flütün parlak dış renginin de etkisiyle parıl parıl parlayan gözlerini, kızınkilere dikti. Kız gülümsedi Taehyung'a, çalmasını ima ederek burnunun ucu ile flütü işaret etti. Kim Taehyung, başını bu kez kalabalığa doğru çevirdi. İnsanlar önünden geçip gidiyor, metroya binmek için yürüyen merdivenlere doğru ilerliyorlardı. Bazıları da metrodan ayrılmak için kullanıyorlardı yürüyen merdivenleri, Kim Taehyung kızla birlikte iki yürüyen merdiven arasındaki uzun ve geniş koridora oturmuştu. Sırtını yasladığı duvarın soğukluğu Kim Taehyung'u sakinleştiriyor olmasaydı, çalmaktan vazgeçip koşarak ayrılırdı metrodan.

Kız da flütünün parçalarını birleştirmiş, çalabilmek için Kim Taehyung'un üflemesini ve ilk notayı çıkarmasını bekliyordu.

Derken, Kim Taehyung; kızın umduğunun aksini yaparak, derin bir nefes aldı ve flütü sakince dudaklarına yaklaştırdı. Kız henüz şaşkınlığını üzerinden atamadan Taehyung çoktan parçayı çalmaya başlamıştı, kız; birlikte seçtikleri ve düet yapmayı planladıkları parçanın ilk birkaç notasını kaçırdı. Kendini çabucak toparladı ve o da flütü ile Kim Taehyung'a eşlik etmeye başladı.

Kim Taehyung. Bir zamanlar herkes tarafından bilinen, yetenekli müzisyen. Onun gibi bir müzisyen ile, bir flüt dahisi ile düet yapıyor olmak; kızın kalbini o kadar hızlı çarptırıyordu ki çaldıkları parçanın zor kısmı geldiğinde kızın sesi titredi. Flütten düzgün çıkmayan nota, kıza küçük düştüğünü hissettirmiş ve ağlayacak raddeye gelmesine neden olmuştu. Kendini tuttu. Düet yaptığı kişinin yetenekliliği kendini tutmasını fazlasıyla kolaylaştırıyordu. Kim Taehyung ile birlikte aynı parçayı çalarlarken, hata yaptığı için ağlamak mantıksız geliyordu kıza; elbette hata yapacaktı, yanındaki kişi Kim Taehyung'du sonuçta. Hata yapmasa bile, Kim Taehyung'un flütü çalarkenki kusursuzluğu; kızı kusurlu gösterirdi.

Çaldıkları müzik boyunca gözlerini açmayan Kim Taehyung, gözlerini aralayıp etrafına baktığı anda karşısındaki kalabalığı gördü. Bir sokak sanatçısının dışarıda müzik yaptığı ilk gününde toplaması gerekenden çok daha fazlasını toplamıştı Kim Taehyung, ve bu onu rahatsız etmişti. Flütünü ellerinin arasında sıkıca tutarken hızlıca oturduğu yerden kalktı ve öne doğru eğilip selam verdi. Ellerinin arasındaki flütü her an kayabilecekmiş gibi narin tutuyordu, tıpkı her sahnesinde yaptığı gibi. Yüzünde beliren titrek gülümsemenin fark edilmemesi için uzun süre öyle kaldı. Başını yeniden kaldırdığında, kalabalığın gözleri birkaç saniye önce olduğundan çok daha belirgin bir şekilde parlıyordu.

Titremesine engel olamadığı sesiyle konuştu. "Ben, Kim Taehyung. Gösterimi dinlediğiniz için teşekkür ederim."

Cümlesinin sonuna doğru alçalan sesinin yarattığı boşluğu, kalabalıktan yükselen alkış sesleri doldurdu. Kim Taehyung gülümsemesini gizleyemedi bu kez, öyle bir gülümsedi ki flüt çalmaya ne kadar özlem duyduğunu herkese hissettirdi. Kalabalıktan geldiğini duyduğu bazı sesler şu şekildeydi:

"Sonunda geri döndü."

"Bırakmayacağını biliyordum,"

"Yeniden başlamasa yazık olurdu zaten!"

Gülümsemesi genişledi Kim Taehyung'un. Yüzüne yerleşen, rahatlamışlığın ifadesi; uzun süre yerini korudu. Ve alkışlarların sesi güç kaybetmeden yükselmeyi sürdürürken, Kim Taehyung elini hala yerde oturmakta olan kıza uzattı ve onu güçlüce çekip ayağa kaldırdı. Bir kez daha selam verdiler, bu sefer birlikte.

Flute Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin