Kim Taehyung, kapı çalmadan birkaç dakika önce yatağını toplamaya çalışıyordu. Kapı çaldığında toplamayı yarım bıraktı ve hızlı adımlarla odasından çıkıp kapıyı açmaya gitti, kız yine Taehyung'dan ders almak için gelmişti. Birlikte salona geçtiler, Taehyung birkaç dakika bile oturmalarına fırsat bırakmadan ayağa kalkıp salondan ayrıldı ve kahve hazırlamak için mutfağa geçti. Nedensizce o kızın yanında geriliyordu artık. Aynı ortamda ne kadar az kalırlarsa o kadar iyiydi Kim Taehyung için.
Kahveleri hazırlayıp salona geri döneceği sırada, henüz salondan içeri giremeden duyduğu sesler Kim Taehyung'un elindeki kahve tepsisini sarstı. Kız; Taehyung'un o gece başarıyla çalmış olduğu parçayı neredeyse Taehyung kadar güzel çalıyordu, kızın aniden geçirdiği bu gelişim Kim Taehyung'u fazlasıyla şaşırtmıştı. Bir süre kapının yanında sessizce durup kapıya arkasını dönmüş olan kızın flüt çalışını dinledikten sonra, tepkisini ortaya koymak için daha fazla bekleyemeyeceğini hissetti. Kıza ne kadar güzel çaldığını söyleyebilmek için can atıyordu dudakları.
Fakat daha Kim Taehyung içeriye giremeden, kız kapıya doğru; Taehyung'a baktı. Omzunun üstünden ona doğru attığı bakış Taehyung'u bir miktar ürküttü, ve bu bakışın kendisini neden rahatsız ettiğini; kız o soruyu sorduğunda anladı Kim Taehyung.
"Sence de artık anlatmanın vakti gelmedi mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flute
FanfictionSakince, notaları flütün tuşlarına yerleştirdi; parmakları zarif hareketlerle gümüş renkli flütün tuşlarında gezindi. Bağlı olduğu damarlardan kopup dışarı fırlamak istercesine atan kalbinden dolayı kendi çaldığı müziğin son parçasını duyamasa da, g...