16. BÖLÜM

212 29 9
                                    

"Aslı sana inanamıyorum !"

"Of Ezgi senin ne biçim çenen var ya. Şuan senle evlenecek adama o ka-" kafasına attığım yastıkla susan Aslı çalacak alarmı kapatıp saatin ikindiye ulaştığı acı gerçeği ile bizi karşı karşıya bırakmıştı. Karşımda gevrek gevrek gülen Aslı gelecekti kocama laf atınca yastıkla imtihana sınandı. Bu saate kadar uyumuş olduğumdan dün Yelloza kaşlarımı birleştirdiğim nokta çatlayacak derecede ağrıyordu. Ah Yelloz mu dedim ben Bugün Eray ile baş başa Yelloz. İçimden geçirdiğim bu düşünce Aslı'ya ağır bir yastık darbesi olarak tekrar döndü. Acı ile inleyen Aslı "Ezgi gel bir konuda anlaşalım." deyince durdum gözümü kırpıp ağzını yamulttum benim dilimde 'Ne gibi ?' anlamına geloyordu. Aslı gülümsedi ve "Eray ve Yağmur yalnız kaldı diye değil mi bu atarın ?" dedi. Yarım metre açılmış ağzımla bu günlerde düşüncelerimin şeffaf olup olmadığına karar vermeye çalışıyordum.

Hızla toplanıp "Sen yaptığın suçu unutturmak için ilgimi başka konuya saptırmaya çalışıyorsun gibi ?" Tek kaşımı kaldırıp ya da kaldırmaya çalışıp "Hı Aslı ?" diye yineledim sorumu. Aptal Aslı beni duymuyordu evet. Neden mi ? Altan'dan aldığı kısacık(!) Günaydın Mesajı'na hayran hayran bakmakla meşguldü. "Ezgi şunu dinle." dedi 'e' leri uzatarak başladı aptal aşk mesajını okumaya Kıskanmıyoruz Canım. Diyen Ezgi'ye sesli bir şekilde "Palavere bırak." dedim sokak ağzıyla. Aslı ne anladı ? Altan'ın sevgi dolu mesajına inanmadığımı. "Nasıl ya ? Yalan mı söylüyor şimdi Altan ? Sence beni sevmiyor mu ?" dolan gözleri kendime lanet okumam için yeterli bir sebepti. "Yanlış anladın Aslı ben ken-" Kendi kendine konuşan bir deliyim mi diyeceksin hadi ama ? Evet haklı. "Aslı üzgünüm ama sana demedim. "Aslı dolu gözleri ile gülümsedi. "Sen bana bakma Altan olunca konu biraz hassas ve saçmalayan biri oluveriyorum işte. Hadi pizza söyleyelim."

Her şey tamam ama uykudan kalkar kalkmaz pizza olunca karizman sıfırlanıyor canım arkadaşım. O benim arkadaşım. Aynı kişiyiz. Deli doktoruna gitmeliyim. Biz ona psikolog diyoruz. Havan kime ? İşine bak.

Hey hey ! Az önce ne yaptım öyle ! Aman Allah'ım sabah pizza yemek bile benden daha mantıklı.

"Aslı saçmalama ! Uyanan insanlar kahvaltı yaparlar."

"Pekala ev ortamı sıkıcı dışarı çıksak ?"

Durdum. Olabilirdi. Havasızlıktan olsa gerek kendi kendime konuşmaya da başlamıştım zaten. Evet gitmek en iyisiydi. Camları aç camları. Koşarak üstüme yeşil bir şort beyaz bir tişört geçirdim. Nisan ayı ile birlikte bende yaz geliyordu. İstekli halimi gören Aslı memnun ifadesi ile kalkıp hazırlandı. Aslı ile sıcak çikolata içtiğimiz kafeye doğru yola koyulduk. Yolda telefonumu kurcalama dürtüsü ile telefonu açtığımda okumamış mesajlarıma girdim. Annem Kübra Teyze'nin iyi olduğunu falan söyleyen bir mesaj atmıştı. Gerisi saçma sapan şeyler.  Hayır, aralarında Eray yoktu.

Eray...

Yelloz...

Kafamı cama yaslayıp Aslı'nın arabasının rahat ön koltuğuna gömüldüm. Sanki ağzım garip bir şey yemişim gibi acı, boğazımda Yelloz var gibi rahatsız, mideme Eray oturmuş gibi tatsızdım. Güzel betimleme kılıflarım için kendimi tebrik edip bugün iç sesime uyumazsa onu damdan atacağımı söylemiştim. Hiç bir ekşın yaşamak istemiyordum. Eray ve Yelloz da buna dahil. Arabadan inip kafeye dogru adım attık. Oldukça kalabalık olan kafede herkes çay kahve içerken bizim kahvaltı yapmamızın çok utanç verici olduğunu düşündüm. Aslı da aynı ifadeye sahip olmuş olacak ki bir an bakışlarımız buluşunca güldük. Masaya geçip tam kahvaltılık değil de brunch tarzı şeyler söyleyerek bir parça rahatladık. Siparişler geldi ve yemeklere yumulduk. O arada kulağıma gelen tiz bir kahkaha sesi irkilmeme neden olurken Aslı donup kalmıştı. Baktığı yere doğru dönüp resmen ağır çekimde başımı çevirirken içim o sesle aynı hale bürünmüş ve kan beynime sıçramıştı. Eray ve Yağmur  Yelloz o Yelloz ! Kız ikinci günden Eray'ı götürüyorken biz yalnızca dönüp bakmakla yetindik. Kafamı çevirdim ve iç sesim konuşacakken 'sus.' diye telkin verdim. 'Sus yoksa ölürsün.' Çayımdan bir yudum aldım. Eray'ın sırtı Yelloz'un yüzü bizim masaya doğruydu ve bizi görmüştü. Biraz sonra yapmacık ve kıvıraran ses tonu ile "Aa Eray'cım bak bizim kızlarda varmış canım. " dedi.

SEÇ BİRİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin