8. BÖLÜM

262 32 3
                                    

Okuldaki son haftaydı. Okula gelmemiz konusunda profesör  bize uyarıda bulunmuştu. Acele ile üstüme giyeceklerimi kararlaştırıyordum. Mavi dImde biten pileli bir kışlık elbise çıkardım havalar iyice soğumuştu. Altına bir şey giymek istemiyordum giymeyecektim de. Saçlarımı doğal hali ile bırakıp şeftalili parlatıcımı sürdüm. Göz kalemimi de belirginleştirdikten ve çantamı elime almamla birlikte dışarı çıktım.Babam da beş on dakikaya çıkacağını belirtip banyoya geçmişti. Montumu almadığım için geri döndüğümde bizim kapıyı çalan Mert'e rastladım."Merhaba Mert naber?" Mert suratıma anlamsızca bakıp "Sanane." dedi. Anlamamıştım yine ne olduğunu acaba alnımda 'her türlü atar çekilir' mi yazıyordu. Sen de atarın da ilgi  de çok oldunuz demek yerine "Ne oldu Mert bir şey mi yaptım? " diye sordum. Beyefendi bana o anlamsız bakışlarından tekrar lütfedip "Ben Amerika'ya gidiyorum tezim için veda etmek istedim. Hoş yokluğumu farkedeceğini sanmıyorum ama..." Mert'e tip tip bakıp Biraz nefes almak iyi gelir diye cevap atmak istedim ama haksızlık ediyordum. "Aşk olsun Mert o nasıl laf ?" Mert'in yüzünde acı bir gülümseme oluştu daha sonra bana sarıldı. Yaşadığım şaşkınlık bana ağır gelmişti. Fazla belirtmemeye çalışarak doğruldum."Okula yetişmem lazım kusuruma bakma olur mu ?"Kafa sallayıp "görüşürüz" dedi ve gitti. Sanırım onu özleyecektim. Saate baktığımda otobüs beklersem yetişemeyecek olduğumu anladım. Allah'tan babam kapıda belirdi ve ona en masum halimle "baba ben şimdi okula yet..." tamam hadi üstüne bir şey al ben bırakırım. Babam leb demeden bırak leblebiyi Çorum'u anlayan biriydi. Montumu alıp arabaya bindim. Babam her zamanki dakik hali ile beni zamanında okula yetiştirmişti. Dersliğin olduğu kata çıkıp yerleştim. İçeri giren okula gelmemiz konusunda bizi uyaran profesördü söze başladı "Gençler lafı uzatmayacağım direk konuya geçiyorum ikinci dönemde yapmanız gereken sizi meslek seçmede ve mülakatlarda etkileyecek birer proje yapmanız gerek.

Yalnız tek kişi olması zor olacağın iki kişilik grup olun diye düşündüm. 2 kişilik grupları listeden sınıflandırmaya göre seçtim şimdi size grupları okuyacağım." profesör lafını bitirdikten sonra tek tek okumaya başladı . Bilin bakalım ben kimleyim? Ah evet doğru tahmin Eray ve Ezgi.... Hay ben böyle şansın. Tam isyan edecektim profesör "Sakın ha grupları bozmaya çalışmayın." diye uyardı. Zil çalmıştı ve moralim sıfırlanmıştı. Şimdi hiç bişey olmamış gibi ödev mi yapacaktık ? Bu şans da uzun zamandır bana uğramıyordu. Profesör tam kapıdan çık mıştı ki geri dönüp bize bir uyarıda daha bulundu "Tatilde taslak oluşturun, okulun ilk günü kontrol edeceğim. Yani birbirinize gidip gelin. Iyi şanslar."

Eve doğru yol alıyordum Aslı gelmemişti ve onun eşi olacak Buket için şanslı olduğunu düşünüyordum. Ona bugün söylemeliydim. Peki ben ne yapacaktım profesör ne demişti öyle ? Birbirinize gidin falan. Eray'ın da pek niyeti yoktu benle çalışmaya... Bu proje de nereden çıkmıştı. Ben bunları düşünerek eve geçtim. Anahtarı kilide sokup ters tarafa doğru hareket ettirdiğimi fark edince ne kadar fazla dalgın olduğumu anladım. Kendi kendime sinirden gülmeye başladım. Odama çıkıp kendimi duşa attım. Üzerimi giyinmek için dolabımın önünde yer edindim. Güzel bir kot pantolon geçirdim daha sonra askılı kırmızı kıyafeti uygun gördüm saçlarımı topuz yapıp panduflarımı giydim. Oturma odasına inerken mis gibi kokuları hissettim bunlar iskender kokusuydu demek yine evde tektik çünkü babam annem olmadığı zaman bana iskender alırdı herhalde annemin en sevmediği yemekti. Koşarak babamın boynuna atladım babam da bana dönüp "Mert Amerika'ya gitmiş duydum çok üzüldüm ya sen duydun mu?"diye sordu. Kafa sallayıp aldıklarına gümüldüm. "Yavaş kızım salataları koyayım."  babamın kahkaha ile söylediği bu sözler açken uğultu gibi geliyordu. Yemeklerimizi yedik. Ben de odama çıktım neyse ki yazılı notlarım yüksekti. En azından bu dönemi telafi etmeye çalışmayacaktım. Beynimden proje işini çıkaracak tatlı bir uyku çektim alarmı kurmayı unutmamıştım. Sabah telefonuma gelen mesaj ile uyandım beni bu saatte kim düşünmüş olabilirdi ki ? Neyse ki uyanacağım saate yakın mesaj gelmişti de ağzıma gelen küfürleri yuttum. mesajda 'Günaydın proje arkadaşım bu benim numaram madem beraber çalışacağız alışmalısın bana' yazıyordu. Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu nedenini bilmediğim. Hemen rehberime kaydettim Bay Gamzeli.

GENÇLİK BEGENI VE YORUMLARI GÖRMEK ISTİYORUM LÜTFEN DESTEK VERIN VE HİKAYEMIN OKUNMASINA YARDIMCI OLUN ♡

SEÇ BİRİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin