( bir gündeki 6. bölümü yazıyorum )
\\\\\\\\\<>\\\\\\\\\\Yoongi'den.....
Alışverişten sonra ellerimiz poşetle dolu bir şekilde eve gelmiştik.
Hoseok bir saat boyunca onları yerleştirmişti. Bende film seçmiş ve atıştırmalıkları hazırlamıştım.
Hoseok salona gelirken eliyle alnındaki teri sildi."Yoongi bence kıyafetlerini buraya getir. Burada kalırsın bence."
Omuz silkip filmi koydum. Hoseok ikili koltuğa kendini bıraktığında ben üçlü koltukta oturuyordum. Gözlerimi ona diktiğimde, filmi hala başlatmama şaşırmış olacak ki, bana döndü.
"Yoongi neden açmıy- ne bakıyorsun öyle iblis iblis?"
"Sevgilim, gel buraya. Senin şu an kollarımda dinleniyor olman gerekirdi."
"Bıraktım öyle kendimi direk. Dur geleyim."
Hoseok üşengeç hareketlere koltuğa geldi. Yanıma oturdu ve kafasını göğsüme yasladı. Saçlarının kokusu burnuma dolduğunda gülümsememe engel olamadım. Filmi başlattığımda bir süre izlemiştik. Hoseok sıkılmış olacak ki, hareketlenmeye başladı.
Çenesinden tutup bana bakmasını sağladım. Kirpiklerinin üstünden bana bakarken o kadar güzel görünüyordu ki. Sağ gözünün altına bir öpücük kondurduğumda Hoseok koltukta yukarı kaydı ve yüzüme yaklaştırdı yüzünü. Onu belinden tutup kendime iyice çekerken, artık yarısı üstümdeydi."Hoseok, aynı şu adam ve kadın gibi çocuklarımız olsun istiyorum."
"Yoongi, şu an..."
"Evet, güzelim. Okulumuz bitince bu hayalimi gerçekleştireceğimden emin olabilirsin."
"Kaç tane çocuk istersin?"
Dudaklarımı yalayıp düşünmeye başladım.
"Çok değil, şöyle 30-40 çocuk yeter."
Hoseok, hızla kafasını göğsümden kaldırmaya yeltendiğinde gözlerimdeki alayı görünce yeniden oturdu.
"Yoongi, bazı şehirlerin nüfusu o kadar değil, ne yapacaksın o kadar veledi?"
"Yeni bir saltanat başlatırdık."
Hoseok kahkaha atarken dudaklarına baktım. Saçlarını elimle düzeltip saçlarına bir öpücük kondurdum.
(Siktir, Outro: Tear dinliyordum ve Jhope kısmı tam burda bitti ve Suga başladı iyi değilim)
Hoseok gülümseyip, kafasını göğsümde sağa sola oynattığında ellerimle omzuna yuvarlak şekiller çiziyordum.
"Yoongi, uyuyalım mı? Yarın okul var."
Hoseok uykulu gözleriyle benden onay bekliyordu. Bir şey yapmadan önce bana danışması beni mutlu ediyordu. Belki, bu biraz saçma ve baskın durabilirdi, ama kimin umrundaydı?
"Kalk bakalım." Hoseok uykulu uykulu odaya girince kıkırdayıp pikesini kaldırdım. Kendini direkt yatağa atınca ışığı kapatmak için arkamı döndüm.
"Nereye, sevgilin uyuyacak ve gidecek misin? Uyumadan önce açtırma benim ağzımı."
Birden böyle cazgırlaşıp sonra yeniden naif olmasını çok seviyordum.
"Işık, güzelim. Işığı kapatıp geleceğim. "
Hızla ışığı kapatıp Hoseok'un yanına sokuldum. Kolları direkt belime dolanırken, memnun çıkan mırıltılarına gülümsedim. Burnumu saçlarına yaklaştırdım.
\\\\\\\<>\\\\\\Hoseok'tan....
Yüzümde dolaşan narin parmaklar, beni uyandırmaktan korkar gibi hareket ediyordu. Yanağım, burnum ve saçlarıma küçük buseler koyan sevgilime gülümsedim.
"Günaydın meleğim."
Bana sürekli, saflık ya da güzellik içeren sıfatlar ile seslenmesi çok hoşuma gidiyordu. İçimi görüyor gibiydi. Gözlerimi istemesemde açtım. Yoongi'nin yaramaz tutamları yine yastığa yayılmıştı. Ona daha çok yaklaşıp, saçlarına bir öpücük daha kondurdum.
"Günaydın sevgilim."
"Okula gideceğiz bugün. Hazırlanmalısın." Tam mırın kırın edeceğimde bunu anlamış olacak ki, "Fırla." diye yineleyip kendisi banyoya girdi.
İster istemez of çektim ve bende elimi yüzümü yıkayıp kıyafetlerimi hızlıca giyindim. Saçlarımı düzeltirken Yoongi de odaya girmişti. Elim saçlarımda ona dönerken bir süre yüzümde oyalayan gözleri saçlarıma çıktı. Aynadan son kez saçıma bakıp, çantamı omzuma taktım."Telefonumu gördün mü Yoongi?"
"Masadaydı sanırım en son."
Telefonumu ve kulaklığımı aldıktan sonra evden çıktık. Yoongi, yine elimi tutunca biraz gerilmiştim. Okula gidiyorduk ve okulumuzun bir dedikodu sayfası vardı. Daha önce, binlerce itiraf sayfasına denk gelmiştim ama dedikodu ve magazin sayfası biraz fazla değil miydi? Hayır, kendimi ünlü gibi hissetmeye başlıyordum. Egomu okşuyorlardı yahu.
"Kim nereni okşuyor?"
Yoongi birden sorunca irkildim. Ah, sesli düşünmüştüm.
"Şu okulun dedikodu sayfası."
"Seni mi okşuyor?" Yoongi anlamsız bakışlarını bana atarken kıkırdadım.
"Evet, hesapla sevişiyoruz Yoongi."
Yoongi, "Gülmedim." diyince cümlemi toparlama kararı aldım.
"Ya, şu magazin sayfası ünlü gibi hissettiriyor , egomu okşuyor diyordum."
"Sen içinde o. sayfayı mı düşlüyorsun?"
"Yoongi, mal mısın?"
Yoongi elimi çekiştirip okuldan içeri girdiğinde seri bir nefes aldım. Magazin sayfasının sahipleri okulun kapısında her gün insanları beklerdi. Bizi gördüğü an, hararetle birbirilerine bir şeyler anlatmaya başladılar. Çardağa gittiğimizde, Namjoon ve Tae'den başlayarak hepsiyle selamlaştık.
"Hayırlı olsun Hoseok."
Jimin sırıtıp ellerimize bakarken Yoongi ile oturduk."Hayırlı olsun, bu tosun sana koysun."
Tae, tosun derken Yoongi'ye bakmıştı ve koysun derken beni göstermişti. Utançla kafamı iki yana salladım.
"Instagram'dan öğrenmek kırdı."
"Yugyeom, çok aniydi. Cidden."
"Jackson ve Mark'a haber ver. Onlar benim kadar anlayışlı olmazlar."
Ona kafamı şaklayıp başımı Yoongi'nin omzuna yasladım. Elleri belimi kavrarken okuldakilerin dikkatı dağılmıştı. Zil çalınca herkes ayaklandı. Ben de ayağa kalkacakken Yoongi beni tuttu."Hoseok, dışarda yalama sürekli dudaklarını."
Cidden farkında bile değildim. Bende alışkanlık olmuştu. Yoongi'nin gözleri dudaklarımdan ayrılmazken, hızla geri
çekildim."Okuldayız, hocalar görür!"
Yoongi azarımla sınıfa girmişti. Yanındaki Tae'yi
Yugyeom'un yanına fırlatır gibi almıştı.Bende yanına geçerken halimden gayet memnundum .
\\\\\\<>\\\\\\
Uykum geldi kısa oldu yavrularım yazarım sonra devamını sonra
iyi olun
ve
güzel hişsedin ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Instagram : Sope / YoonSeok
Hayran KurguTAMAMLANDI. "İzin ver birbirimizi sevelim Hoseok." ••• "Yoongi bencil olsun diye, bu fedakarlığı yapabilirdim." YOONSEOK #1 Direkt anlatım bölümüne geçebilirsiniz. Olay akışı bozulmuyor. İLK ANLATIM BÖLÜMÜ : '' Klişelerin klişesi ilk gün '' [dipno...