İskender Eliz'i izlemeye devam etti.Gözlerini son kez kapattığından beri hiç açmamıştı,uyudu mu? Diye düşünürken İskender içeri gitmemek için kendine bahane aradı ama bu Eliz'i izlerken saçma ve gereksiz oldu.
Onu görmek istemeye başlayalı kısa bir süre olmamıştı ama bunu kabul etmesi yeniydi.Eliz'i hep düşündüğü doğru ama neden? İşte bu nedeni arıyordu.
Eliz homurdanıp kuru ağzını ıslatmaya çalıştı.
"Su." dedi gözleri kapalı olmasına rağmen.
İskender bu isteği yerine getirmek için mutfağa doğru yol aldı.Dolaptan aldığı şişeyi açtı ve bir bardağa döktü.Eline almış Eliz'in yanına giderken duraksadı.Yaşadığı şeyin ilk olduğunu o an fark etti.Elindeki dolu su bardağına baktı,alt üstü bir su.Bunu ilk kez birine vermesi şaşırtıcı değildi ama bunu onu kandırabilen kadına götürmesi şaşırtıcıydı.İskender'in dudağının bir kenarı kıvrıldı.
#Patt..
İçeriden gelen büyük gürültünün sebebi Eliz olmalıydı.Düştü mü acaba? İskender endişeyle sese doğru ilerledi ama yatak odasından gelmiyordu ses.Bir iki adım geri attığında banyodaki seslerin devam ettiğini gördü.Hızla kapıya davrandı ama duraksadı,burası banyo şu an belkide...
Kapıyı tıklattı.
"Eliz! İyi misin? İçeri gireceğim?" dedi onu duyabilmesi için sesini yükseltti.
"Herr yer çok karanlık.Derin sana demedim mii? Öde şu foturayı."dedi Eliz fazlasıyla yüksek ses ile.
İskender kaşlarını çattı ve sessizce yineledi kelime dağarcığında taratmasına rağmen bulamadığı kelimeyi.
"Fotura mı?"
İskender kapalı ışığın düğmesini açtı ve kapıyı araladı içeri biraz bakınca boylu boyuna uzanmış Eliz'i gördü, hızlı bir şekilde içeri daldı.Elindeki su bardağını lavabonun yanına koydu ve yere çömeldi.
Tam olarak uyuyor gibiydi.İskender yüzünü avuçları arasına aldı ve başını yerden kaldırmaya çalıştı.Eliz kısa süre sonra ellerini ittirerek kurtardı ve küçük bir gürültüyle çıplak fayanslara tekrar yapışan kafasını rahat bir yastık gibi okşadı.
"Eliz ne yapıyorsun burada? Kalk hadi seni yatağına götüreyim." dedi İskender sabırla.
Eliz gözlerini bir anda kocaman açtı.İskender beye bakmaya deva etti,İskender de bir sonraki hamlesini büyük bir merakla bekledi.
Ellerinden aldığı destekle oturur vaziyete geldi.
"İskender bey." dedi yumuşak ve şaşırmış bir ses tonu ile.
"Burada ne işiniz var?"
"Uzun hikaye,yarın anlatırım ama şimdi kalk ve yatağa gir." dedi İskender uzatmamasını dilerken.
"Bak ya! Yine!" dedi kaşlarını çattı ve İskender'in göğsüne işaret parmağı ile bastırdı.
"Ne yine?" dedi İskender iştahsız bir merak ile.
"Yine beni yatağa çağırıyorsunuz! Dedim ya sizinle yatamam!" dedi büyük bir ciddiyet ile.
Gözlerini arada kısıp açması ve bozuk Türkçesi ileri derecede sarhoş olduğunu gösteriyordu.Kızaran kulakları da onu sarhoşken bile sevimli gösterdi.
"Peki madem öyle diyorsun.Hiç değilse tek yatağa gir ve zıbar! Ne dersin?" dedi İskender neredeyse düşecek olduğu için kollarını tutarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
★ÇAKMA PATRONUM★®
Romance''Sürtük bir yalancı'ya inanacağımı mı sanıyorsun?'' dedi sert sesiyle acaba kalbimi bu kadar kırdığını bilseydi hala böyle konuşmaya devam edermiydi.Bir haftadır tanıdığım adamı göz önünde bulundurarak söylüyorum daha beterlerini diyeceğinden emini...
