"Eliz! Kim bu? Kızım sen nereden buluyorsun bu yunan tanrılarını? Nerede tanıştınız? Hava alanından o mu aldı seni? Yoksa İzmir'de de mi birlikteydiniz? Çabuk anlatıyorsun her şeyi!!"
"Tamam Derin sakin ol! Anlatacağım ,anlatacağım ama önce biraz soluklanayım."
Tezgahımızın önündeki masanın sandalyelerinden birine oturdum ve masanın üstündeki sürahiden su doldurup kana kana içmeye başladım.Eliz çoktan cezve ile bardakları çıkardı.
#Dindon#Dindon#
Ağzıma koyduğum suyu tükürmemek için hızla yuttum.Derin ile birbirimize şaşkınlıkla bakıp gelenin kim olabileceği hakkında fazlasıyla düşüncelere daldık.
#Dindon#Dindon#
Tekrar çalan zil ile hülyalara dalmadığımıza emin olduk.
"Kim bu?" diye sorduğumda Derin kahveyle doldurduğu cezveyi karıştırmaya ara verdi
"Ne bileyim? Gidip açsana!" diye çıkıştı.
Neden kalbim deli gibi atıyor ki? Derya teyzedir belki de? Neden aklıma İskender bey geliyor?
Ayağa kalkıp heyecanımı görmezden gelerek kapıya doğru yürüdüm,Zülfi benden önce çoktan kapının önüne tünemiş uslu bir çocuk gibi oturmuş kapıyı izliyordu beni gördüğünde ayaklanıp kapıyı açmam için önümü açtı.
Olmaz Eliz saçmalama! Derya teyze.
Kapı kolunu kavrayıp bastırdığımda derin bir nefes verdim.Yere diktiğim gözlerimi kapıyı açsam da kim olduğunu görmek için ayaklarına baktım.
"Hiç açmayacaksın sandım."
Siyah kalın tabanlı ve Derya teyzenin ayaklarının içinede yüzecek kadar kalıplı ayakkabı kimin geldiğine dair iyi bir ip ucu olmuşken duyduğum ses ile birlikte irktim ve kalp atışlarım şaşkınlığımla birlikte arttı,aynı zaman da rahatladım son gördüğümden bu yana içim içimi yiyordu ama her şey tamam da onun burada ne işi var?
"İskender bey? Sizin burada ne işiniz var? Nasıl buldunuz evimi?"
Zülfi İskender beyin üstüne atladı.İskender bey ise benim sorumu umursamadan başını okşadı ve oturması için komut verdi.Demek İskender beyden öğrenmiş bu komutu.Ben de ne kadar zeki ben öğretmeden 'otur' kelimesini anladığını sandım.
"Kimmiş Eliz?"
Derin yanıma geldi ve İskender bey'e baktı.Zülfiyi tekrar odasına gitmesi için komut verdim ikiletsede gitti.
"Aa hoş geldiniz.Siz?" dedi zihinin içerisindeki İskender beyi tararken.İskender bey yardımcı olmak adına atıldı,
"Elizin patronu."
İskender bey'in yanlışını hemen düzeltim.
"Eski patronum."
Derin bizi umursamadı bile,kafasında neler dönüyor acaba?
"Eliz ile konuşmam gereken şeyler var,rahatsız ettiysem üzgünüm fakat buraya bu yüzden geldim.Konuşmak için." Dedi kibar tarafını konuşturarak.Gerçekten İskender bey beni şaşırtmaya devam ediyor.
Bir şeyler söylememi bekleyen İskender beye doğru baktım.Fakat olayları çözmek ve özelliklede Deniz içerideyken onu alıp almamaya karar vermek zor oldu.Almama gibi bir şansım var mıydı?
"Eliz siz odana geçin ben de kahve yapıp geliyorum misafirimize." dedi kurtarıcı Derin'im.
Kapıyı aralığını geniş tuttuğumda İskender bey ayakkabılarını çıkartıp içeri girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
★ÇAKMA PATRONUM★®
Romance''Sürtük bir yalancı'ya inanacağımı mı sanıyorsun?'' dedi sert sesiyle acaba kalbimi bu kadar kırdığını bilseydi hala böyle konuşmaya devam edermiydi.Bir haftadır tanıdığım adamı göz önünde bulundurarak söylüyorum daha beterlerini diyeceğinden emini...
