"TAŞI YAPI AŞ" uzun zamandır içimi ürperten tek yazı.
"Eliz niye böyle burada dikilmiş içeri girmiyorsun? Hadi yapacak çok iş var." dedi Kenan bana öncülük ederek önümden gidiyorken.Hareket etmediğimi görünce geri geldi.
"Eliz,biliyorum ama bu yapmalısın güçlü durmak zorundasın.İskender beyle şirketi kısa süreliğine onların ofislerinden yönetmem bir kaderdi.Senin kaderin! Sadece çabala İskender bey'i unut.O yok! Sadece ben ve sen varız bir de önümüzdeki" derin bir nefes çekip kısa süre diğer insanları süzdü."ABU DHABİ'Lİ ABDALHADİ ile çok önemli bir anlaşma var ve adam sana takmış durumda."
"Ne? Nasıl yani? Nasıl bana takmış? Nerede görmüş beni? Kim ki o ya!"
"Sakin ol!Arap milyarderlerden biri.Dubaideyken...otelde seni asansörde görmüş fazlasıyla beğenmiş.Yanında da beni görünce iste olanlar olmuş.Onlarla bir anlaşma yapmak için oraya gitmiştik fakat bizimle ilgilenmedi bile İstanbul'a gelene kadar düşüneceğini söyledi sonrada seni talep etti toplantıda o olmazsa gelmem dedi.Toplantıya..İş yemeği yani."
"Kenan adam sapık mıdır? Nedir? Benim olduğumu nerede anladınız ayrıca?"
"Asansörde ağladığın şu elin yüzün kızarık iken olan bir fotoğraf bulup İskender bey'e göstermiş."
"İskender bey'e mi? Hay Allah'ım ya!" Gözleri kopasıca pislik.Bir de en iğrenç çıktığımı göstermiş herhalde şerefsiz!!!
"Senin ne işin var burada!?" diyen kalın ses her zamankinden farklı olarak bu sefer sadece yüreğimi hoplatmak la kalmayıp kalbimide fazlasıyla atmasına sebep olmuştu.
"İskender bey bu konu hakkında konuşucaktım ama şu anda açıkça görmüş olmanız iyi oldu.Toplantı yapmamız gerek!"
***
"Nasıl böyle bir şey yaparsın!?" dedi İskender bey avaz avaz bağırmış gibi dursada pencerenin önünde durmuş dergilere poz verirmiş gibi durur halinden ödün vermiyordu.
"İskender bey sizden önce sakin olmanızı istiyorum." demişti Kenan ben ise bir köşede oturmuş fayansları inceliyordum.
"Eliz ile biraz yanlış bir zamanda tanıştınız,Eliz zor bir zamandan geçti ve bu sürede iş bulması daha da zorlaştı ve sevgilim...yani Eliz'in ev arkadaşı Derin Eliz'i bu konuda biraz sıkış-"
"Bu hikayeyi dinleyeli çok oldu,bana bu kadının burada ne işi var onu anlat!" İskender bey bu tehdit'i söylerken işaret parmağını ritmik hareketlerle masaya dokunduruyordu.
"Kız'ın" dedim istemsiz düzeltirken.Kadın olmak için fazla genç ve tazeydim.İkiside dönüp bana bakmışlardı.
"İskender bey Eliz benim bundan sonraki sekreter yardımcım, lütfen bunun için sıkıntı çıkarmamanızı rica ederim"
"Babam mı?!"
"Anlamadım?"
"Sana Babam mı bu cesareti veren?" Dedi ,her zaman sinirlendiğinde boğazının sağ tarafında oluşan damar çıkıntısıyla.
"Bana bu cesareti veren Mimarlık şirketindeki konumum, zira istediğim kişiyi istediğim pozisyona sokma özgürlüğüne sahibim."
"Anlıyorum." biraz durduktan sonra ayağa kalktı.
"Öyleyse benimde şirketimde ne kadar özgür olduğumu size göstermem şart olmuştur." dedi ve son kez benimle göz göze gelip sonrasında tek bir saniye beklemeden odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
★ÇAKMA PATRONUM★®
Romance''Sürtük bir yalancı'ya inanacağımı mı sanıyorsun?'' dedi sert sesiyle acaba kalbimi bu kadar kırdığını bilseydi hala böyle konuşmaya devam edermiydi.Bir haftadır tanıdığım adamı göz önünde bulundurarak söylüyorum daha beterlerini diyeceğinden emini...
