3.BÖLÜM ''YABANCI''

7K 174 34
                                    

Yazar Notu:Gifteki Deniz :)

***

''Evet benim İskender bey,bir sorun mu var?'' Dedim bildiğim tüm duaları içimden ederken,lütfen bir sorun çıkmasın!

İskender bey'in ağzından çıkacak kelimeleri bekliyordum eğer iptal ederse kendime belirtip çirkefleşecektim diğer seçeneği bilmiyorum ama duruma göre doğaçlama takılırım artık

''Bir gün erkene alındı, yarın 3'te uçak kalkacak...gidebilirsin,pasaportun yanında olsun'' dedi sert çehresiyle ,demek beni kovmadı ben de çok korkmuştum ohh be ,rahatlamayla gülümseyen suratım İskender bey'e nasıl bakıyordu bilmiyorum ama bakışlarımdan rahatsız olduğu belli ,yüzümü eski suratsız haline getirmeye çalışarak

''Tamam ..şey ben bir şey demek istiyordum'' dedim ,yanımdan geçerken koridorla mutfak arasında duruyorduk ve ben üşüyordum sırıl sıklam olduğumdan olsa gerek neyse şu an sırası değil belkide geceyi burada geçirip sabah erkenden gider eşyalarımı toplarım

''Arkadaşım buraya gelemeyeceğini söyledi ve ben-'' demiştim ki

''Burada kalamazsın!'' dedi keskin harflerle ,bu kadar kolay hayır demesini beklemiyordum ,bu insan azmanından ne beklenirdi sanki benim aptallığım!Aptal kafam!

''Sana sorumluluğun sen de olduğunu açıkça belirtmiştim,işin bittiğine göre çıkabilirsin!'' dedikten sonra umursamazca salona girdi,lanet herif !Peşinden giderek odaya girdim, dosyaları üst üste koyarak toparlıyordu.Ne diyip ikna edebilirdim? Kalacak yerim yok desem?Yada en iyisi bahane bulmak,

''En azından dosyaları bitirseydim'' dedim sınırları zorlarken İskender bey doğruldu ve bana doğru bir kaç adım atıp önümde durdu, bakışları beni rahatsız ettiği için babet çoraplı ayaklarıma gözlerimi diktim, aklıma izmirde ki evimizde yaptığım yaramazlıklara karşı babamın beni azarlarken gözlerimi ayaklarıma diktiğim gelmişti,ama ben şu an azarlanıyor muydum ki?

''Gidebilirsin dedim mi gitmen gerekir.Anladın mı?'' dedi delici bakışlarıyla,kafamı uysal bir köpek gibi sallarken sokakta kaldığımı henüz fark etmemiştim.

Tekli koltuğun üstündeki bej rengi çantamı alıp İskender bey'e tek bir laf dahi etmeden kapıya geldim.Son bir kez arkama baktığımda koca bir boşluk olduğunu gördüm.Tereddüt etmeden kapıyı açıp çıktım ardımdan kapıyı çarparak kapattım.

Bu nasıl bir adamdı böyle? Beni bu halde kapı dışarı attı.Açıkcası acıyıp kıyafet ve yatak vermesini bekliyordum ama o açıkca evimden defol dedi,ne kadar merhametsiz bir adam olduğunu göstermişti ancak bu kadar vicdansız olması beni şaşırttı,işte melek yüzlü şeytan diye bu adama derler! Ne yapacağım şimdi? İlk önce danışmaya gidip bana taksi çağırmalarını söylerim ,belki vardır.Bu şansla? Hah! Olsa bile 'Faketaxsi'dir bana bu şansla anca o düşer,tövbe tövbe, gece gece !

Asansör'e doğru yürüyüp,çağırma tuşuna bastım.Son kattan bu kata kadar gelen asansörü bekledim gözüm Sinan Çetin'in programındaki o umutlu insanlar kadar umutla İskender beyin kapısının eşiğindeydi,belki insanlığı hatırlar beni çağırır ama nerde o öküzde o insanlık!?Asansör kabinine girdim.Şans ya ,belki ben girince çıktı? Hızla asansörden çıktım ama nafile o öküz hayatta tükürdüğünü yalamaz.Kapı önü bomboştu.

Asansör kabinine bütün yıkıklığımla tekrar girdim ve asansörün beni yerin dibine götürmesini istedim.Ancak sıfır'da kapı açıldı,dışarı çıkıp asansör kabininden çıktım ve danışmaya gittim üç güvenlik birden oturuyordu,

★ÇAKMA PATRONUM★®Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin