Selam sevgili okur🧐,
Yine beraberiz seni burada görmekten derin mutluluk içindeyim.🥳Benim için gerçekten kıymetli ve önemlisin bu yüzden sana bu açıklamayı yapıyorum.😎
Uzun aralıklı bölüm yazmam seni sabırsızlandırıyor ve sıkıyor olabilir.Ancak senden bu konu için anlayış istiyorum🙏,çünkü ben bu işten para kazanmadığım gibi bir de zaman kaybediyorum.😔
Bunu keyif aldığım ve gerçekten istediğim için yapıyorum ama bir sorumluluk haline dönüşürse işten farkı kalmayabilir.🤔
İlgilenmem gereken hayati sorumluluklarım ve çok az da boş zamanım var.Yorumlarını okuyor ve seni bekletmekten hüzün duyuyorum,ancak bu konuyla ilgili yapabilecek çokta bir şeyim yok.😪
Fakat sen yorumlarınla sabırsızlığını dile getirmen ve beklentin beni motive ediyor o yüzden bu bölüm bu gün yayımlanıyor.🤩🤤
Umarım beklediğine değmiştir.🥶Yorumların ve tepkilerin benim için hep değerli.🤗
Yeni yıl sana sağlık mutluluk huzur ve bolca da ÇP bölümü getirsin.🥳🥳🥳
Seni seven yazarın❤️
17.Bölüm "Bulmaca."
Elime kondurduğu öpücük ile iliklerime kadar kabardım.Elimi elinden hızla çekmem ile Zülfikar mahmur bir gülümseme takıldı. İskender bey bana doğru yanaştı omzumu çevreledi ve Zülfikar'a doğru gayrı ihtiyari bir tebessümle baktı.
"Sizi tanıştırayım, sevgilim Eliz." Dedi İskender bey.
Ona doğru baktığımda rahat bir gülümsemeyle bana döndü.Bunu ciddi anlamda mı söylüyor yoksa yine saçma sapan bir sebep ile mi? Yani biz cidden sevgili miyiz?
"Demek sevgilin.Böyle güzel hanımefendiyi görmediğim için beni affedin." Dedi Halit bey, kendisi eski patronum olur.
Beni tanımadı mı cidden? Gerçi kaç yıl geçti aradan ,en az iki yıl ayrıca adamın yanında sürüsüyle çalışan olmuştur,beni mi hatırlayacak? Zülfikar ile olan ilişkimizi de bilmiyordu.
Zülfikar hala gözlerini benden ayırmazken İskender bey hissetmiş gibi ona baktı.Zülfikar gülümseyip "Bize katılmak ister misiniz?" Dedi.
Yüzüne yumruk atmak istiyorum.Benden bir mesajla ayrılmıştı bir yıla yakın bir ilişkiyi mesajla bitirmişti çünkü yeni sevgilisiyle tatildeydi.Hatırlamak istemiyorum yeter! Bunlar geçmişte kaldı.O lanet göz yaşlarımın yağmurla karıştığı gün! Hayır hayır!
"Üzgünüm,baş başa bir akşam geçirmek istiyoruz.Size afiyet olsun." Dedi İskender bey.
Kabul etmeyeceğini biliyordum,gerginliğim ona da yansımıştı.
Elimi tuttu hem de sıkıca ve beraber yürüdük.Yanına geldiğimde kameriye doğru senkronize bir şekilde yürüyordum .
"Seni tanıyor gibiydi.Daha önce tanışmış mıydınız?" Dedi sakin bir sesle.
Ne diyeceğim şimdi buna? Tam da bana sevgilim demişken onunla bir ara çıktığımı nasıl söyleyeceğim.Bir de zengin, beni ciddi mana da zengin avcısı olarak görmesini istemiyorum.
"Hayır..En azından ben hatırlamıyorum." Dedim geçiştirerek.
Mumlarla döşenmiş masanın sandalyesine başında dikilip İskender bey'in bana hediyesi olan kabanı çıkardım ve sandalyeye astım, İskender bey'in yardımıyla oturdum.İskender bey son kez Halit beylerin masasına bakıp karşımdaki yerini aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
★ÇAKMA PATRONUM★®
Lãng mạn''Sürtük bir yalancı'ya inanacağımı mı sanıyorsun?'' dedi sert sesiyle acaba kalbimi bu kadar kırdığını bilseydi hala böyle konuşmaya devam edermiydi.Bir haftadır tanıdığım adamı göz önünde bulundurarak söylüyorum daha beterlerini diyeceğinden emini...