Merhaba sevgili okuyucularım, bu aralar pek kitap yazamadım bunun için özür dilerim, bir kaç problem yaşadım ama bundan sonra sıkça kitap yayınlayacağım. Bu bölümü biraz uzun yazdım umarım beğenirsiniz iyi okumalar.
Arabada yol boyunca telefonla konuşup durdu. Sıkıntılı bir şekilde nefes verdim ama dönüp de bakmadı, insan gözüyle bir bakar, bir şey mi oldu diye. onu da yapmadı zalim adam.
Araba durduğunda telefonu kapatıp indi, ona sadece baka kaldım. Kapıyı açıp kendim indiğimde Alp önden yürüyordu. "Öküz, insan bekler az, ayı" kendi kandime arkasından söylenerek yanına gittim, kafamı öne doğru az eğip ona baktım. "Alp iyi misin?" elinde ki telefona bir şey yazdı, bana bakmadan "hııı iyim, neden sordun?" kafanı kaldır be adam kuyuya falan düşeceksin diyeceğim, koca Holding de kuyu ne gezer.
"hani yakında telefonun içine düşeceksin ya bir sorayım dedim, halat felan lazım mı? iyi misin? yardıma ihtiyacın varmı diye sordum" gözlerini telefondan ayırıp göz ucuyla bana baktı. Asansörü çağırıp kollarımı sinirle bağladım. Telefona geri dönüp "işim var da telefonla uğraşıyorum, meraklısı değilim zaten"
Kaşlarımı kaldırıp "tabi canım ne meraklısı, hastası olmuşsun, bir de bana diyorlar telefon delisi diye, sabahtan beri elinde telefon, beni gör diye şekilden şekile girdim göz ucuyla bile bakmadın, şu telefona bile bakıyorsun bir bana bakmıyorsun" asansöre binip en üst katın düğmesine bastım.
"Pes Nefes pes, sana inanamıyorum, her şeyi geçtin telefonu mu kıskanmaya başladın? Gerçekten siz kadın milletini anlamıyorum"
Gözlerimi kısıp ağzımı açtığımda asansör durdu. Işıkların sönmesiyle çığlık attım. "tamam sakin ol!" Alp'e bakmadan kapıya vurdum. nefes alamıyordum "yardım edin!" Alp kollarımı kavrayıp kendine döndürdü "sakin ol!" kafamı hızlıca salladım. "kapalı alanlarda duramıyorum, kurtarın beni!" kolumu ellerinin arasından hızla çekip kapıya tüm gücümle vurdum.
"yardım edinnnn" sesler geldi ama ben kendimden geçmiştim. Dengemi kaybedip geriye doğru sendelendim. Alp hızla belimi kavrayıp beni kendine çekti. "Nefes kendine gel! Nefes!" Kendimi serbest bıraktım, vücudumda hızla çarpan kalbim aniden yavaşladı, gözlerim direncime dayanamayıp kapandı.
***
Gözlerimi açtığımda göz hizama bir karaltı girdi, korkuyla gözlerimi iki kere kapatıp açtığımda dibime kadar girmiş Alp'i gördüm.
"Alp" elleriyle yüzümü sarıp alnını alnıma koydu "burdayım canım" kafasını kaldırıp bana baktı "iyi misin?" kafamı hızla salladım, lacivert gözleri gözlerime sabitlendi "ne zamandır böyleyim?" hafif güldü "tam tamına 2 saat uyudun" gözlerim kocaman oldu "ben 2 saat uyudum mu gerçekten? Neden uyandırmadın peki?" omuzlarını silkip "dokunmak istemedim o kadar güzel uyuyordun ki ben de dokunmadım, sayende bütün işlerimi senin çenen ve tripin olmadan bitirdim, bu nedenle de uyandırmak istemedim" Kaşlarımı çatıp yattığım yerden kalktım.
"öyle olsun" ellerini cebine yerleştirip "al bak bu yüzden uyanmanı istemedim" masasına gidip koltuğuna oturdu. O an telefonu çaldı. Bunlar bilerek mi yapıyorlardı anlamadım gitti.
Kısa ve öz bir şekilde cevaplayıp kapattı. Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi, saçlarımın arasına bir öpücük kondurup çekildi "Burada beni bekle! Odadan dışarı çıkma tamam mı!" kapı tıklandı, doğrulup "Gel" dedi. İçeri sen de 1.50 ben deyim 1.60, kuru sıkı, sarışın çirkin mi çirkin bir kız geldi desem inanmayın. Çok da güzel bir kız girdi içeri, mankenleri kıskandıracak bir vücuda sahipti. Alp'in yanına gelip elinde ki not defterine bakıp "Alp bey Amerika'da ki misafirler geldiler ben terasa yönlendirdim ve saat 5'de önemli bir toplantınız var" Alp kafasını sallayıp bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Vampir Mafya
Vampiro🥀 +18 ve küfür içerir🥀 Hayat ona yeniden bir yaşama şansı verirken, bana zalimce davranıp bir hırsız gibi en değerli varlığımı 'Hayatımı' çalıyordu. Oysa ki benim bir suçum yoktu, böyle ölmeyi hak etmiyordum. Aslında bana yapılan bütün zalimce dav...