👑 "Rüya" 👑

398 14 0
                                    

Kafamı kaldırıp ona baktım. Sinir ediyodu beni, koyu lacivert gözlerine bakınca ne kadar hırsın veya da sinirin varsa hepsi, kuş olup uçup gidiyordu. "gıcıksın var ya!"

"bana diyene bak, sende kafadan kaçıksın" kafamı kaldırıp ona baktım. Kızıyım diyorum olmuyor. Pis adam beni alt üst ediyordu.

"giyin üstünü hadi. İşimiz var sınavları unutun bakıyorum da, bu sefer zor olacak emin ol" ondan ayrılıp "haksızlık bu!." kollarımı göğüs hizada bağlayıp kaşımın tekini de kaldırıp ona baktım.

Kafamdan tutup beni askılığa itti. Ona hızla dönerek "fırlatsaydın!" dediğimde güldü, yandan çekici bir şekilde gülüp "Birdaha ki sefere fırlatırım" Kaşlarımı çatıp "pislik" dedim sessiz bir şekilde.

Diz kapaklarıma kadar uzanan kocuğumu giyip şapkamı da takdım. Hazırdım çantamı ve telefonu alacaktım ama çantam vardı, telefonum yoktu.

Her yere baktım en son dosyaları düzeltiğim toplantı masası vardı. Oraya baktım ama hüsrana uğradım.

Alp'in yanına gittim hızla, boydan tavana kadar uzanan camın karşısında elleri cebinde dışarı bakıyordu. Şimdi fark ettim arkadan baya çekici duruyordu, ne diyorum ben? kendine gel Nefes , o senin büyüğün.

Hızla yanına gitim "Alp telefonumu gördün mü?" bana bakmadan kesin bir dilde cevap verdi. "hayır" ona dikkatle baktım. Yüzü asıktı "iyi misin Alp?" daldığı yerden gözlerini çekip bana dikti "telefonun kayıp değil mi senin, git ara!" Kafamı sallayıp geri çekildim.

Her yere baktım ama yoktu, o sıra da kapı açıldı içeri Alpay ve Hayat girdi. İkisinin yüzünden düşen bin parçaydı.

Hızla Hayat'ın yanına gittim. "ikiz, telefonum kayıp gördün mü?" elini çantasına atı. Telefonumu çıkarınca öyle sevindim ki, yanağını sıktım. "Nefes dur ya" ne oluyor? "iyi misin? ilk defa böyle yapmama karşı çıktın"

Kolumu tutup beni dışarı çıkartı "saf ikizim bugün ayın kaçı telefondan tarihe bak bi" merakla tarihe baktım, gözlerim kocaman oldu. Hızla kafamı kaldırıp Hayat'a baktım.

"hadi ya, ben nasıl unutum. Hadi ben unuttum ya sen de mi unutun, ben anlamadım sende mi anlamadın?" kafasını salladı.

Bugün benim ve Hayat'ın özel günüydü ve bizim yanımızda o küçük zımbırtı yoktu. "ne yapacağız şimdi?" kafasını kaşıyıp, "eve gideceğiz, başka çare yok" kafamı salladım.

İçeri girdiğimizde de ikisi de konuşuyordu, birden kafaları bize döndü. İnce çıkan sesimle konuşmaya çalıştım. "şey.... gitsek mi?" ikisi de bu soruyu sormamla hızla odadan çıktılar.

Asansöre bindiğimiz zaman boğazımı temizleyip konuştum "şey biz bugün eve gitsek olur mu? Yarın okul var zaten. Elbiseler ve eşyalarımız da yok" net ve kesin kararlı olan sesiyle "hayır" kelimesi çıktı. Telefonu çaldı. Açıp karş tarafı dinleyip "siz götürün biz geliyoruz" dedi o anda asansörün kapısı açıldı ve telefonu kapadı.

Hızla arabaya doğru ilerledik tam kapıyı açacaktım ki Alp'in dediğiyle durdum. "kızlar siz taksiyle eve gidin, bizim başka işimiz var" elimi kapının kulpundan çekip omuzlarıma asılı olan çantanın ince kollarına parmaklarımı sardım.

Kafamı salladım, hızla arkamı dönüp Hayat'ın elini tutup yürümeye başladım. Bu karda nasıl bulacaktım. Biz hızlandıkça karın şiddeti de artıyordu sanki.

En sonunda bir taksi bulup bindik. Ama rüzgar ve kar şiddetliydi. Korkum üst seviyede tavan yapıyordu.

Hayat tırnaklarını elime geçirdikce omuzuna vuruyordum. Taksiyi kullanan genç söyleniyordu. Hızla doğrulup ona baktım "sorun ne?" ön camın sağ köşesinde duran kadın ve küçük erkek çocuğa baktı, karısı ve oğlu olmalıydı.

Bay Vampir Mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin