Derin bir nefesi içime yollarken buradan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım. Sol tarafta bulunan çift kişilik yatak ve sağ tarafta bulunan banyoya açıldığını düşündüğüm kapıdan başka odada hiç birşey yoktu.
Uzun bir of çekip karşıma baktığımda karşılaştığım manzarayla gözlerim şaşkınlıkla açılsada kendimi hızla toparlayıp ellerimi gözlerime kapatıp sinirle tısladım.
"giyin çabuk üstünü. Hem sen niye üstünü çıkartttın ki? daha havalar bile ısınmadı. Hem sen üşümüyormusun öy-"daha konuşurdum ama eli ağzıma kapatı. Refleks olarak ellerim kollarını bulurken döndürüp sert kaslı göğüsünü sırtıma yaslayıp dudaklarını kulaklarıma dayadığında nefesim boğazımda tıkanırken boştaki kolunu belime yerleştirip beni kendine yasladı.
Kalbim maraton koş muşçasına atarken nefesi ensemden boynuma bir yılan gibi sızdığında burnumdan hırıltılı bir nefesi içime çektim. Allahım sen beni onun gazabından koru.
Burnunu enseme dayayıp derin bir nefes çektiğinde huylandığım için ağzımdan kaçan kıkırtıyı durduramazken nefesini sakince saldığında kıkırtım kaybolurken içimi bir his kaplamıştı.
Karnım kasılırken, sanki az hızlıymış gibi daha da hızlanan kalbimle kalp kırizi geçirebilirdim.
Tam dudaklarını aralamıştı ki "BÜTÜN ODALARA BAKIN! BURALARDA BİRYERDE OLMALI"
Duyulan sesle birlikte boynuma doğru sinirli bir soluk bırakırken kaslarının kasıldığını bedenime yaslı olan bedeninin az da olsa çekildiğini fark ettim.
Kapının kulpunun kavranmasıyla kendimi duvara yaslı ve hala eli ağızımdayken sağ tarafıma yanı kapıyla aramdaki boşluğa kendini attı.
Önce ekapının kulpunu ćevirdi ama ne salaksa 'ki kitlememiştik bile kapıyı' kapıyı açamayınca bütün gücuyle vurduğu darbenin sertliğinden belli olan bir tekme savurduğunda eli ağızımı kapatıyor olmasaydı çığlık atmıştım.
Gözlerim kapalı bir şekilde gelecek kapıyı beklerken kapı sert bir şekilde bir yere çarpmış ve kapının menteşelerinden gelen gıcırtıyı bile duymuşken daha hala gelecek sert darbeyi beklemek saçmada olsa korkudan ne gözlerimi aćabiliyodum ne de ellerimin altında ağızıma baskı yapan eli geri çekmek için direnebiliyordum.
Bedenim resmen kaskatı kesilmişken odada gezen birkaç kişinin konuşmaları kulağıma sadece uğultu olarak duyuluyordu.
Korkudan kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kendi çarpıntı sesim yüzünden hiçbir sesi net olarak duyamıyordum. Zaman ve mekan kavramı yavaş yavaş zihnimden silinirken kendimi pili bitmiş bir oyuncak bebek gibi hissediyordum.
Birkac saniye sonra odanın kapısının kapandığı duyuldu ve sanki bedenim bunu bekliyormuş gibi kontrolu elden bıraktı.
Bacaklarım tutmaz ken bir anda kendimi bıraktım derin boşluğa.
Hayatımın hiçbir köşesinde böyle aksiyonlara yer yoktu. Hele benim gibi gölgesinden bile korkan ve bu yaşına kadar çakiyi bile izlemek istemiş ama korkudan izleyememiş bir kız için bu aksiyon birkaç saniylelik bile olsa çok fazla gelmiş ve bedenimin kilitlenmiş gibi kendisini bırakmasına neden olmuştu.
Hiç birşeyi hissedemez hale gelirken kapalı gözlerimdeki ışık yüzmeleri de yavas yavaş yok olmaya başladığında zaten kaç gündür gözünü bile kırpmayarak çalışıp, yorgun düşmúş bedenimin iyicene dierci kırılmış ve karanlıktan ne kadar korksamda, karanlık dipsiz bir kuyu gibi gözüken bu boşluğa kendimi bırakmam kaçınılmaz olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ KIRAĞI
ChickLitGerçekle ve yalanlarıylar... Aslında bu hikayede herşe bundan ibaret... Yetimhanede büyüyen kız annesinin ve babasını öldü biliyor... Peki cidden onlar öldüler mi? Peki ya oğlumuz.. Büyük bir oyunun içindeki iki piyon gibiler... Peki ya aşk.. Ortalı...