Good luck my life..

27 1 3
                                    

‘’ Zaman su gibi akıp gidiyor öyle değil mi ? nerede şimdi o Caner için kendimi parçaladığım zamanlar ? hepsi geride kaldı. Aylar öncesinde yaşandı bitti. Şimdiler de ise yanımda sadece Caner olsun istiyorum. Hatta en yakınım o oldu diyebilirim.

 

Toprak ,işi için yanımızdan ayrılmak zorunda kaldı. Üzüldük tabii ki ama geçici bir durum bu. Şimdilik Duru’nun en samimi arkadaşı Begüm yanımıza taşındı. Kız yurttan atılmıştı ve onu yalnız bırakamazdık.

 

Gel gelelim bana. Alçılarla koca bir ay geçirdim ve kazanın üzerinden tam 3 ay geçti. Ve bu 3 ay bizi Caner ile fazlasıyla yakınlaştırdı. Ve tabii sevgili günlükçüğüm sana bu süre zarfında neler olup bittiğini hiç yazmadım.

 

He bu arada okuldan sevgili arkadaşım Melis ,memleketine dönmüştü fakat orada işler yolunda gitmeyince ,yanıma geldi. Melis ile pek samimi değildik ama birbirimizi sever ve güvenirdik.Anlayacağın ,Duru,Begüm,Melis ve ben artık bir çatı altındayız. Melis ne kadar kalır bilmiyoruz ama mahşerin dört atlısı gibiyiz. Toprak’ı çok özlüyoruz. Melis ve Begüm ‘de Toprak’ı çok seviyorlar ,en kısa sürede yanımıza döner diye umuyoruz. O da gelirse kadro tamamlanacak.

 

Şimdi sen bana Caner’i soracaksın. Hastaneden çıktıktan sonra fazlasıyla yalvarmak zorunda kaldı. Öyle kolay affetmeyecektim tabii ki. Kapıma güller mi gelmedi ,arabamın camında notlar mı bulmadım… Telefonuma gelen mesajlardan bahsetmiyorum bile. En sonunda kızların (tam olarak dördününde) ısrarı üzerine bir akşam yürüyüşüne çıkmayı kabul ettim.

 

Bana o kızla olup biteni anlatmak istedi, fakat önemsemedim. Aslında önemli olabilirdi ama sonuçta onun geçmişiydi ve günün birinde benden de aynı dürüstlüğü bekleyecekti. O yüzden es geçtim.

 

Sahilde yürüyorduk. Öyle birkaç sohbet filan derken ,beni bir yere götürmek istediğini söyledi. Neyse arabaya bindik ve yol ağaçlık bir patikaydı. Öyle ağaçların arasından bir yere çıktık. Tabi orasını hatırlamıyorum ,çünkü yolun sonunda gözlerimi kapattı. Sürprizmiş.

 

Gittik ,gittik,gittik.. yol bitmek bilmiyordu. Halbuki sadece karanlık fobim vardı ve sürekli Caner’e gözlerimi açması için yalvarıyordum. En sonunda araba durdu ve indik. Daha önce geldiğimiz sahildeydim. Gün batımıydı ve burası gerçekten dediğim gibi özel bir yerdi.

 

Etrafa bakındım. Birkaç kişi garson gibi giyinmişti. Ve bu yüzümde garip bir gülümsemeye sebep oldu. Elimden tuttu ve beni sahilin ortasına hazırlanmış, mumlarla dolu bir masaya oturttu. Bu gerçekten romantikti. Daha sonra elinde şarap şişesiyle Faruk’u görünce kahkaha attım.

 

-bu sen misin ya ,çok yakışmış. Diye dalga geçtim ve o da işaret parmağıyla susmam gerektiğini söyledi. Kurallara uyuyordum. Sonunda ne çıkacağını merak ediyordum. Kendini affettireceği kesindi. Oysa ki onu çoktan affetmiştim ama biraz sürünsün istiyordum.

 

Zavallı çocuklar.. herkes bir şeyler için koşuşturuyor ve Caner ne derse onu yapıyorlardı. Çoğunu tanıyordum. Hepsi çocukluktan çok yakın arkadaşlardı. Sanırım bizde kızlarla böyle olurduk. Her neyse.. güzel bir yemek yedim ve inanır mısın ,sarhoş oldum. Deli gibi gülüyor ve Caner’in de gülmesini sağlıyordum. Mükemmel bir gece geçiriyordum.

Gördüm,Duydum,Aşık Oldum.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin