Ve son bölüm..

39 3 2
                                    

2 ay sonra..

Kimse bilmemeli bunu. Gittiğimi söylememeliyim.. her şeyin bittiğine inanmak istiyorum. Eğer söylersem Mine ve Berke çok üzülür. Onları üzemem. Caner’in bir anda karşıma çıkışı ,hayatımı alt üst edişi.. bunlara daha fazla dayanamam. Çok uzaklara gideceğim. Kararımı verdim. Lucky ‘i de Berke’ye bırakırım diye düşünüyorum.

İnternetten ev fiyatlarına baktım. Çanakkale’de yaşabilirdim. Buna hazırdım. Hemen Melis’i aradım. Belki onun yanında bir süre kalabilirdim ,en azından ayrı eve çıkana kadar. O kadar sevindi ki anlatamam. ‘’ Birkaç saat içinde hazırlanıp ,geliyorum ‘’ dedim ve doğruca odama çıktım.

Elime aldığım ne varsa bavula koydum. Fazla bir şey götürmek istemiyordum ama birkaç koliye de eşyaları yerleştirdikten sonra sırayla hepsini arabaya yerleştirdim. Lucky’i bırakırım diye düşünmüştüm ama bırakmak istemiyordum. O benim can yoldaşımdı. Ve onu da alıp öyle gidecektim.

Son kez eve baktım. Öbür evden buraya taşınırken neler hissettiysem aynısını ,şimdi de hissediyordum. Ayrılık vakti zordur. Bu evde az da olsa anılarım var. Bir türlü evden ayrılamıyordum. Balkona çıktım ,son bir sigara içeyim dedim.

Çantamdan sigaramı çıkarttım ve yaktım. Kafamı kaldırdığımda buradan ayrılacak olmanın verdiği burukluğu gerçekten yaşadım. Bu semt bana öyle çok şey anlatıyordu ki. İki sokak ötedeydi önceki evim. Kızlarla ne güzel günler geçirmiştik. Ah o Barış bozuntusu çıkmasaydı ,belki daha da güzel günler geçirecektim.

Belki de kader böyleydi. Belki de bunca acı ,bunca yaşanılan ,yepyeni bir şehirde kaybolacaktı.

Caner buraya geleli 2 ay olmuştu ve ben artık daha fazla dayanamıyordum. Spora gidiyorum Caner .. Lucky’i yürüyüşe çıkartıyorum Caner. Kafeye gidiyorum Caner.

Her yerde Caner vardı. Onu görmek dahi istemiyordum. Bana geçmişi hatırlatıyordu. Bir de üstelik her gördüğünde –bilerek mi yapıyor bilmiyorum- selam verip duruyor. Hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyor. Geçmişimi silip atmak istiyorum. O yüzden bildiğin buralardan kaçıyorum. Ama yapacak başka bir şey bırakmadılar ki bana. Annemlere orada iş bulduğumu söyledim. Hal bu ki öyle bir şey yoktu. Ama gider gitmez ilk işim ev ve iş bakmak olacaktı.

Dün yine böyle Mine ile kafedeyiz. Arka masadan nasıl kahkahalar yükseliyor varya ,sanırsın kadına gülme tozu falan atmışlar. zaten yapmacık ve itici bir gülüş. Hayatım boyunca öyle gülenlerden nefret etmişimdir. Sinirlendim. Arkamı döndüm ,kadına bir bakış attım. Üstüne bir daha güldü. Sabır çekip duruyorum ama en sonunda dayanamadım. Yerimden kalktım.

-          Pardon da yani gülmenin de bir adabı vardır. O yüksek ve yapmacık kahkahalarınızın seviyesini biraz kısarsanız iyi olur.

Elim masanın üzerinde ,insanlar bana bakıyor. Buranın artık kadrolu müşterisi olduğumuzdan dolayı garsonlar ya da kafe sahibi ağabeyimiz bir şey demiyor. Kadın ağzı açık bakıyor. Kadına öyle bir odaklanmışım ki ,karşısında oturan adamı görmemişim bile. Kadının adama dönüp ;

-          hayatım bu bayan ne diyor böyle ? demesiyle irkildim ve adama döndüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gördüm,Duydum,Aşık Oldum.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin