Alarmın sesiyle bu gördüklerimin bir kabus olduğunu anlamam zor olmadı. Terlemiş ve gerilmiştim.
Yukardan at kuyruğu yaptığım saçlarıma aynada son kez bakıp üzerime siyah bir sweatshirt ve gri eşofman geçirdim. Çantamı alıp evden çıktım. Annem yorgun olmalıydı ki çıkarken kahvaltı yapmadığımı farketmemişti.
Okul otobüsüne biner binmez kulaklığımı takıp dünya ile iletişimimi kestim. Camdan dışarıyı seyrederken kulaklığımı çıkarana doğru baktım. Bu Chris'ti.
"Selam teknoloji bağımlısı!"
Kıkırdamıştı. Sarı kıvır kıvır saçlarını karıştırdı."Selam." Gerçekten keyfim yoktu. Bugün kendime özen göstermemiştim. Birilerini incitmekten korkuyordum.
"Baloya geliyorsun değil mi?" Gözleri ışıl ışıl parlamıştı.
"Bilemiyorum Chris, yorgun hissediyorum. Seni yüz üstü bırakmak istemem, gelmeye çalışırım."
Enerjim onun enerjisini de sömürmüştü ve bana baktıkça morali bozuluyordu.
"Courtney ve Jess bugün okul çıkışı kıyafet bakmaya gideceklermiş. Bizde yakınlarda bir şeyler bakacağız."
Konuşmanın bitmemesi için çabalar gibi bir hali vardı.
"Haberim var Chris."
"Peki,umarım gelirsin."
Kulaklığımı takarken fazlasıyla yakınlaşmıştı. Vücudum uyuşmuş ve halsizdim. Uyumak hiçbir işe yaramamıştı. Depoda olanlar ve gördüğüm rüya beni rahatsız ediyordu. Günün iyi geçmesi için medet umuyordum.
Servisten inip Jess ve Courtney'yi aradım. Beraber Fransızca dersliğine girdik. Her şeyi anlatacaktım. Yüzümün beş karış olduğunu fark eder etmez sordular.
"Neyin var senin?"
Dirseğini sıraya koyup elini çenesi altına aldı."Şu iki gündür bok gibi geçiyor. Şu dolabımdaki notları yazan Bill Skarsgård'ın ta kendisiymiş."
İkisi aynı anda bakakaldılar.
"Hassiktir!""Okul çıkışı antrenmanlara kalıcaktım dolabımı açtığımda başka bir kağıtla karşılaştım. Çıkışta okulun arkasındaki depoya gelmemi istedi, gittim."
Courtney ve Jess hayretle bakıyorlardı. İkiside birbirinden heyecanlıydı. Ne buluyorlardı anlamıyorum. Yutkunup anlatmaya devam ettim.
"Kapıyı aralayıp içeri girer girmez ağzımı kapattı. Çığlık attım ama duyulmuyordu. Beni duvara yasladı ve ağzımdaki cikleti almak istedi. Yaptığımızın yanlış olduğunu ve beni bırakmasını istedim. Bilemiyorum, Bayan Colin umrunda değilmiş gibi davrandı. Onu Bayan Colin ile tehtid ettim. Beni bırakmazsa ona her şeyi anlatacağımdan bahsettim. Bir yolunu buldu ve ne olursa olsun Bayan Colin ona inanırdı. Bende bu kabus bir an önce bitsin diye izin verdim."
"Yani öpüştünüz!" Jessica'nın gözleri parlıyordu. Gülümsüyordu ve lanet olsun neden kimse beni ciddiye almıyordu?
"Jess, o bizden 10 yaş büyük! Öpüştük ama hepsi bu kadardı. Bitti gitti işte."
Courtney Jess'e göre daha sakindi.
"Öpüşmeden başka bir şey oldu mu?"
Dünki yaşananlar gözümün önünden hızla akıp giderken kekeledim. Ellerim terlemişti.
"Imm. Ha-hayır. Başka hiçbir şey olmadı."
"Bebeğim, emin misin? Jess ve bana güvenebilirsin. Onun kusuruna bakma böyle şeylerde fazla heyecanlanır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bubblegum || Skarsgård -TAMAMLANDI-
Fanfiction❝ Gün geçtikçe büyüyorsun Beverly, bende yaşlanıyorum. Gün geçtikçe güzelleşiyorsun ve sen güzelleştikçe seni daha fazla koruma altına almam gerekiyor.❞ +18 smut sahneler bulunuyor. Rahatsız olanların okumaması önerilir.