Bölüm şarkısı: Akın Sevgör - Vanity ConerGece Alex için öfke ve sinir duyguları ile dolu geçmişti. Bir kaç gün içerisinde başından geçen her şey düşünüp ölçme fırsatı bulmuştu. Zaten gün boyu uyuduğundan dolayı uykusu gelmiyordu ve düşüncelerin yola girmesine izin veriyordu. Ve o da bu yola karşı çıkmadan şeritleri aşarak yürümeye başlamıştı. En başından almıştı her şeyi. Yaptığı hatanın ona ne kadar ağır patladığını bir kez daha içinde bulunduğu tüm durumlarla onaylamış kendine olan nefretini daha gün yüzüne çıkarmıştı. Olaylardan sonra kendine olan nefreti yolda hızlı adımlar atmasına neden olmuştu. Hatasının en başından çıktığı yol onu her adımında daha da sinir bozucu bir dönemeçe sokmuştu. Bir anda başına gelen adam, nefesinin o adam tarafından kesilmesi, götürüldüğü depo, orada aldığı darbeler, konuşmalar, kaldığı yere getirilmesi, yine konuşmaklar, çeşitli anlaşmalar, James'in söylediklerinin tümü....
James'in yüzü ve sesi gözünün önüne gelirken yürüdüğü yolda nefes nefes kalsa dahi koşmaya başlamıştı Alex. Onun adının kulaklarında yanlılanışı ve yüzünün aklında şekil alması sinirlerini tetiklerken öfkesi onu ele geçirerek ayaklarına vuruyor, onu her saniye daha da hızlı koşturuyordu.
Gece boyu koşmaya devam etmesi sinirini bozmuştu. Sadece aralarda durdurmuştu beyni onu. Ama bu yorulma hoşuna gitmişti, hatasının cezasını kendisi kesince tatmin duygusunu yaşayabiliyordu. Kendisi yapınca mutlu oluyordu, hak ettiğini biliyordu ama ona bir başkasının yaptırımda bulunması... Şu an olduğu gibi onu öfkeyle baş başa bırakan bir durumdu. Gece boyunca koşarak sonu olmayan bir ormanda koşmuştu. Ve o sonsuz ormanın altında yanan ışığı gördüğünde ise kendini tatmin ve öfke duygusu ile uykuya bırakmıştı. Bu ışık, somut olarak güneşin doğuşuydu.
********
James kollarını göğsünde birleştirmiş bir biçimde salonun büyük ve boydan camından dışarıdaki havuzu izliyordu. Gözleri dalarken artık duymak istemediği ses geliyordu kulaklarına.
"Bu yaptığını unutmayacağım abi, ama inan şirket için buna mecburum. O şirketi kolay yolla kurmadım, kolay yolla geliştirmedim biliyorsun. Yoksa bende meraklı değilim beni öldürmek isteyen birisini böyle burnumun dibinde tutmaya."
James dişlerini sıkarken gözlerini kapatıp rakamları geriye doğru saydı ve yeniden açtı. Sesi tahammül sınırını geçtiğini belli ediyordu. "Bir yola girdin artık, söylenip durmanın anlamı yok Zack. Kararı sana bırakmıştım, ki bana kalsa öldürecektim ama izin vermedin. Bundan sonra olacakları yalnızca yaşayıp göreceğiz. Ama bu iş sürdükçe tehlikenin içersinde olduğunu da unutma."
Zack derin bir nefes alıp ağabeyinin yanına geldi ve o da kollarını göğsünde birleştirerek baktığı yere bakmaya başladı. "Tehlikeli de olsa doğru olanı yapıyorum gibime geliyor. Hayal ettiğim şeyin yıkılmasına izin veremem. Onu yıkmaktansa işin sonunda kendim yıkılırım daha iyi."
James başını yana çevirip kardeşine baktı ve bir elini omuzuna yaslayıp güven verircesine konuştu. Zaten James'in konuşması genelde hep tehlike kokardı aam istediği zamanda yanındakini en güvenli yerde hissettirecek güce sahipti. O tehlikenin ta kendisi, güvenin ta kendisiydi.
"Ben yanında oldukça kimsenin seni yıkmasına izin vermem! Ben onları gömerim!"
Korkutucu sesi gün yüzüne çıkarken aynı zamanda içersinde güvende barınıyordu. Bu ikisi bir araya geldiğinde koyu gözleri ile gözünü kırpmadan adam öldürecek hali belli oluyordu. İçinden gelen karanlık ruh etrafa yayılırken adeta bedeninin çevresinde kırmızı, tehlike diye bağıran ışıklar yanıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadın Seri Katil #Wattys2018
RomanceBu hikayede 'Seri Katil' olan bir adam değildi... Bir Kadındı! Eline ağırlığıyla ilk aldığı silah, zamanla onun en yakını olmuştu. Zamanla duyguları kesilip ruhunun en derinlerine sessizlikle gömülmüştü. O, bir vampir gibi geceleri yaşıyordu. Gide...