1. Bölüm

80 16 16
                                    


Ocak 2006

"Papatya?"

"..."

Ağzımdaki elini çekmeye çalışırken onu üstümden atmak fazlasıyla sordu. Sanırım kaburgalarım kırılmak üzereydi.

"Papatya, aman Allah'ım!"

Üzerimdeki ağırlığın kalkmasıyla derin bir nefes alarak kollarımı anneme doladım.

"İyi misin bebeğim?"

Eliyle yüzümü ve saçlarımı okşarken düştüğü yerden kalkan Selim'e baktım. Sanırım kızgınca bize bakıyordu.

"Ne oldu kızım, anlat bana."

Gözlerimi anneme kaldırmadan önce Selim'le gözgöze geldim.

"Oyun oynuyorduk anne."

Annem gözlerini Selim'e çevirdi. Tekrar bana dönüp ellerimi tuttu ve beni oturduğum yerden indirdi.

"Sen şimdi dışarı çık, biraz oyna. Biz de Selim abinle konuşalım tamam mı kızım?"

"Bana onun benim abim olmadığını söylemiştin."

"Bunu sonra konuşuruz. Hadi koş."

Beni kapıya doğru hafifçe iteleyip Selim'in yanına gitti.

Kapıdan çıkıp pencerenin önüne geldim ve perdenin yırtıklarından birine gözümü yaklaştırdım.
Annem Selim'e bağırıyordu. Selim de ona bağırıyordu. Selim annemi omuzlarından ittirince annem de ona bir tokat attı. Yüzümü buruşturup aşağı doğru eğildim ve pencerenin altına oturdum. Kapının açılma sesi duyulduktan sonra Selim abi gözüktü. Bana doğru eğilip eliyle çenemi sıktı.

"Küçük bir or*spudan başka bir şey değilsin."

Kalkıp dizlerini çırptıktan sonra arkasına dönüp bana baktı.

"Annene yaptığımız şeyle ilgili tek kelime edersen seni öldürürüm. Anladın mı?"

Hızlıca kafamı salladım.

"Hepinizi bitireceğim, bitireceğim anasını satayım." Deyip uzaklaşmıştı.

"Annecim, bak sana çikolata aldım, şu poşetin içinde. Dağıtmadan alabilirsin."

Poşeti açıp içinden çikolatayı çıkarırken aklımda bir soru vardı: or*spu ne demek?

Çikolatamı bitirip kabuğunu çöpe attım. Evin tek odasında annemi elinde bir valizle alelacele içine kıyafet doldururken gördüm. Gidip yanına annemin belini dürttüm.

"Anne?"

"Anneciğim?"

İyice kısılmış sesimle kimsenin olmadığına emin olmak için etrafıma baktıktan sonra annemin kulağına yaklaşıp fısıldadım.

"Anne biz oyun oynamıyorduk."

Annem gürültülü bir nefes verip elindeki kıyafetleri bıraktı ve beni de dizine oturtarak yere oturdu.
Kollarıyla beni sarıp saçlarımı öperken gözlerim dolmuştu.

"Anne... özür dilerim." Ağladığımı anneme sezdirmemek istiyordum ama küçük bir hıçkırığı da tutamamıştım.

"Bak bakalım bana."

Gözlerimi silip anneme baktım.

"Sorun değil anneciğim. Senin hiçbir suçun yok. Asıl ben özür dilerim. Bizi bıraya sürüklediğim için çok özür dilerim."

"Hayır, anne. Buraya isteğinle gelmediğini biliyorum. Seni duydum, dedemle konuşuyordun."

"Bak sen on yaşındasın ve artık kocaman bir kız oldun. Artık buradan gidebileceğimiz kadar kocaman oldun. Buradan gidiyoruz tamam mı?"

Oynatma Listesi (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin