3
Birisinin kokusunun bu kadar huzur verici olduğuna asla inanmazdım. Yanımdaki varlığının verdiği rahatlatıcı hissin gerçekliği bile beni sarsarken tüm bu yeni hislerin beni savunmasız bırakması öylece göz yumacağıma da asla inanmazdım. Ama Jimin... Benim Jiminie'm. Benim alfam. Mükemmeldi.
Birlikte tekrar eve girdiğimizde çoğu kişinin gözleri bize dönmüş ama Jimin beni direkt üstünde kokusunu algıladığım oğlan ve yanındaki alfanın yanına götürmüştü. İkisi de yakışıklı ve güzeldi. Alfanın teni yanıkken diğerinin daha açıktı. İkisi de havalı duruyordu. "Merhaba."diyerek Jimin ilk önce omegaya, sonra ise alfaya sarıldı. Gözleri bana dönerken omeganın eşi olduğunu kokusundan fark etmiştim ama yine de kendi alfamın başkasıyla yakın olmasını istemiyordum.
Bu his çok kuvvetliydi ama gerçekten... Feci kıskanıyordum.
"Bu Taehyung."diyerek alfayı gösterdi Jimin.
Samimi bir gülümseyişle bana bakarken ben de ona gülümsedim ve sağ elinde kırmızı plastik bardak olduğu için uzattığı sol elini tuttum. "Yoongi."
"Ben Jeongguk."dedi diğer oğlan. Sesindeki ton kıskandığını belli ederken ellerimizi çekmiş, Taehyung dudaklarını birbirine bastırarak gülümsemesini saklamaya çalışırken Jeongguk gözlerini kısarak tamamıyla kıskançlık dolu gözleriyle ikimize bakıyordu. "Onun eşiyim."
Gülümsedim. "Yoongi."
"Yoongi'yi kıskanmana gerek yok."dedi Jimin.
Jeongguk dudaklarını büzdü. "Elimde değil."diye mırıldandığında Taehyung ona yaklaşmış, sol kolunu Jeongguk'un omzuna dolayarak yanağına ve şakağına dudaklarını bastırmıştı. "Sorun değil bebeğim, kendini üzme."
Kaşlarım omegadan yayılan tuhaf kokuyla çatılırken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ama algılarım Jimin'in yanımdaki kokusuyla Jeongguk'un üstündeki Jimin, kıskançlık ve hormonal kokular karışımı kokusu yüzünden mahvolmuştu. "Neden Jimin gibi kokuyorsun?"diyerek kendime engel olamayıp sorduğumda, Taehyung ve Jeongguk'un gözleri bana döndü.
Jimin de bana bakarken sadece kafamı sola yatırmış, tavşan yüzlü çocuğu izliyordum. "Şey..."dedi. Dudaklarını birbirine bastırırken dudaklarının üstündeki ufak gamzeler ve hafif ön dişlerinin gözükmesi ona aşırı yakışırken tatlı olmadığını söyleyemezdim. "Onu uzun zamandır görmediğim için sarılmıştım. Sanırım o zaman kokusu üzerime geçti."
"Bence iyi anlaşacaksınız."dedi Jimin. Sonra derin bir nefes aldı ve Jeongguk'a baktı. "İyisin, değil mi? Bir sorunun yok?"
Jeongguk gözlerini devirdi ve kendisini Taehyung'a yasladı. "Nasıl olduğumu sormayı bırak hyung, çocuk değilim ben."dediğinde gözlerimi kırpıştırdım.
"Kaç yaşındasın?"dedim Jimin'e hyung dediği için kendime engel olamayacak. "Ve şey... Eğer yanlış anlamazsan... Bu koku..." Alt dudağımı ısıtıp ona baktım. Nasıl anlatabileceğimi bilmediğim için susmak istemiştim ama şimdi de tuhaf bir durumun içinde kalmıştım.
Jeongguk bana bakıp dudaklarını büzdü. "Yirmi yaşındayım. Ve hamileyim. O yüzden feromonlarımın kokusu farklı."
Gözlerimin kocaman açılmasına engel olamazken bir yüzüne bir de siyah tişörtünün üstünden karnına baktım. "Hiç hamile gibi durmuyorsun."
"Henüz üç aylık hamile."dedi Taehyung. Dudaklarındaki ufak gülümseme gözlerinin ışıltıysıyla birlikte güzel dururken Jeongguk ona dirsek attı. "Senin yüzünden kaslarım kayboldu."
"Bunu gerçekten sorun etmiyorsun, değil mi?"deyip Taehyung ona baktığı sırada yanımıza bir kız gelmiş, Jimin'e, "Arka tarafta kavga çıktı."demişti. Kaşlarım çatılırken Jimin iç geçirerek bana bakmış, güzel gözleri kalbimi hızlandırıp gerginleşen hislerimi gevşetirken "Gidip baksam iyi olur."demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paradise | yoonmin ✓
Fanfiction"En zorlu omegayla eş oldun Park Jimin." - omegaverse