paradise/6

10.9K 824 153
                                    

6

Seokjin ve Yoongi, uzun bir süre oturup konuşmuş, film izlemiş, atıştırmalık birkaç şey yemişti. Saatin buluşma saatine yaklaştığını Yoongi fark etmezken Seokjin Jimin'in evlerine gelmesine on dakika kaldığını fark etmiş, bunu Yoongi'ye söylediğinde ise Yoongi anında odasına koşmuştu. Duş alması gerektiği için Seokjin'e Jimin geldiğinde onu eve almasını söylemiş, Seokjin'in gözlerini devirmesine sebep olmuştu.

Ama yine de Seokjin, Yoongi'nin dediğini yaparak evlerine gelen Jimin'i içeri almış, onu salona götürmüştü. "Yani bizim huysuz Yoongi'nin eşisin gerçekten?"

Jimin dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladı. Ellerini önünde birleştirmiş, biraz gergin duruyordu. Siyah, bazı yerleri turuncu olan saçları sağlıklı ve parlaktı. Siyah dar pantolon ve siyah, üst kısmı beyaz yatay çizgili, sadece üstte üç düğmesi olan bir tişört giyiyordu. En üst düğmesi açıktı ve teninin bir kısmıyla beraber ince zincirli kolyesini de gösteriyordu. Parmaklarında birkaç küçük, bileklerinde de bileklikler vardı. "Benimle konuştuğun için mi gerginsin Jimin-ssi?"

"Neden gerildiğimi ben de bilmiyorum."dedikten sonra iç geçirdi Jimin. "Jimin-ssi demene gerek yok. Sadece Jimin demen yeterli."

Seokjin kafasını salladı gülümseyerek. "Sen de bana hyung diyebilirsin."dediğinde Jimin de gülümsedi. Gülümsemesi gözlerine ulaşırken Seokjin, "Aw, çok tatlısın."dedi. "Yoongi'nin seni gülerken gördüğündeki tepkisini şimdiden merak ediyorum."

Jimin'in yanakları kızarırken Seokjin şimdiden Jimin'den hoşlanmıştı. Dışarıdaki çoğu alfa gibi davranmıyordu ve Yoongi'nin ismini duyunca bile yüzündeki ifadenin değişmesi Jimin'in ona değer verdiğini gösteriyordu. Çoğu alfa ve omegalar her ne kadar eş olsalar da ilk başta birbirlerine alışma konusunda sıkıntı yaşardı. Ama anlaşılan Jimin ve Yoongi bu evreyi çoktan atlatmıştı. "Peki Yoongi'nin işini biliyor musun?"diye sordu Seokjin. Jimin'in daha fazla utanıp sessiz durmasını istemiyordu.

"Evet."dedi Jimin. "Kafede çalıştığını söylemişti."

"Doğru. Peki ya orada nasıl bir ortamda çalıştığını söyledi mi?"

"Bahsettiğin şey alfalarsa evet, ondan da bahsetti."dediğinde Seokjin kaşlarını kaldırdı.

"Gerçekten söyledi mi?"dedi şaşkın ses tonuyla.

"Evet. Dünkü... Dünkü olaydan sonra biraz korkmuştu ve onu sakinleştirdiğimde bana kafede yaptıklarından ve alfalardan bahsetti."

"Ve..."

"Benden önce yaptığı şeylerle ilgilendiğimi pek söyleyemem. Ayrıca... Kimse ona dokunmadığı sürece sorun değil."dedi Jimin. Seokjin aldığı cevapla şaşırsa da bir şey demedi. Gözleri Jimin'in gözlerine ulaşmayan gülümsemesine takılmış, ardından ise Jimin'in önünde birleştirdiği ellerine baktı. Sağ eli yumruk olmuş, diğer elini ise onun üstüne koymuştu. Kapatmaya çalışıyor gibi duruyordu ama elleri küçük olduğu için Seokjin yine de bunu fark etmiş, Jimin'in şimdiden hissettiği kıskançlığı içinde tutmaya çalışmasına yüzünde bir gülümsemeyle beraber gözlerini devirmişti.

Oda sessizleşirken Seokjin tekrar Jimin'e döndü. "Namjoon ile nasıl tanıştınız?"

*

*Yoongi*

Hızlıca duş almış, üstümü giyinmiştim. Telefonumu ve cüzdanımı pantolonumun ceplerime sıkıştırmış, merdivenlerden kulağıma küpemi takarken inerken Seokjin'in, "Namjoon gerçekten çok nazikti,"diyerek konuştuğunu duydum. "Alfamla geçirdiğim ilk kızgınlık dö-"

Paradise | yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin