=15=

28 1 0
                                    

saat 06.00 olmuştu ki gözlerimi açtım çok uyuyamadığımı açılmakta zorlanan gözlerim bana anlatıyordu yavaşça yatağımdan kalktım ve banyoya girdim kendime gelmek için yüzüne birkaç kez suyu çarptım ve zorda olsa uyandım aşşağıya indiğimde  annem yarı uyuyarak salatalık doğruyordu bana tek gözüyle zorla baktı ve

-günaydın aras ben şunları yapana kadar çay koysana dedi

-anne sen niye bu kadar erkencisin bu saatte niye kahvaltı hazırlıyorsun biz 9 gibi falan yapmıyormuyduk hemde bugün pazar daha geç yaparız diye düşünmüştüm dedim soru sorarcasına 

-serkan gil gelicek kahvaltıya ondan 

-anne serkan erken kalkarmı sence

-ben kaldırırım onu hem babasi halit beye ayıp olur 

-anne onşar 2 saatten erken gelmezler diyerek koluna girdim ve odasına çıkardım

-uyu sen boşver 1 aat sonra kalkar yaparsın

-aras son salatalığı kesiyordum ne yapıyorsun bellimi olur

-annem sen beni dinle yat dedim odasına gelmiştik ceketini çıkarttım ve yatağa yatırdım ben seni bir saate kaldırırım

-tama ama bir saat sonra kesin kaldırıcaksın

-tamam sultanım sen uyu

-tamam tamam çıkta uyuyayım o zaman dedi gülerek bende gülümsedim ve çıkıp kapıyı kapattım aşşağıya inerek yarım bıraktığı salatalığı kesmeye başladım ben zaten uyuyamayacaktım bari o uyusun diye düşündüm ve öğrencilikten kalma birkaç deneyimimle birde omlet yaptım ama gözyaşlarımı durduramıyordum balkona çıkıp oturdum ve annemin masada kalmış olan sigarasından bir tane alıp yaktım babam gelmişti aklıma hayal meyal hatırlasamda anneme her pazar kahvaltısında yardım ettiğini çok güzelde omlet yaptığını hatırlıyordum arada gidip annemi öpüyor annemde ben yanlarındayım diye

-aaa omlet yandı diye koşuşturuyordu babamsa bir süre onu izledikten sonra silkelenip kendine gelir ve işine devam ederdi ben sevmeyi en çok babama yakıştırırdım sigaramı küllüğe bastırdığımda sanki çocukluğumuda içime bastırdım ve kalkıp işime devam ettim böyle şeyler çok olurdu zaten kaç yaşına gelmiş adamım ne zaman babam aklıma gelse ağlarım omleti yapıp masaya koydum ama ufak kahvaltılıkları götürdüğümde soğumaya yaklaşmıştı önüme alıp omleti bir güzel ben yedim babamın yaptığını hayal ederek yedim o soğuk omlet kadar hiçbirşeyin beni bu kadar keyiflendiremeyeceği ap açık ortadaydı masaya herşeyi taşıdığımda çayıda alıp koydum saat sekize geliyordu serkana hala uyuduğunu bilsemde mesaj attım

-günaydın serko

ama anında cevap geldi

-günaydın kardeşim ufak bir şokla

-sen uyanıkmısın serkan

-evet uyumadım ki

-ne yaptın geceden beri

-defne ile konuşuyorduk dedi yanına göz kırpan emoji koyarak 

-manyak yaa :D 

-kahvaltıyı hazırla bugün anneme gelicez 

-biliyorum biliyorum ne zaman geliceksiniz

-babam yeni yeni ayılmaya çalışıyor kendine gelmesi yarım saat sürer yarım saate ordayız anca

-tamam

-neyse hadi sus aşkımla aramıza giriyorsun

-sevgilin yokken biz vardık lan dedim ve telefonu koltuğa fırlattım odama çıkıp üstümü değiştirdim kahvaltıdan sonra bir bahaneyle sevdayı bir yere çağırıp olan biteni konuşmak isteyecektim ve eğer zorluyorlarsa buna asla izin vermeyecektim ve serkan kafamda böyle birşeyler olduğunun farkındaydı ama tabii kız gel deyince gelecek değildi ve birde şey sorunu vardı buğra iti peşime köpeklerini takmış olabilirdi ama sevda o an canımdan daha kıymetli geliyordu üstümü giyindim ve annemin odasına girdim annemi öperek uyandırdım saate bakınca 8 buçuk olduğunu farketti bana kızarak birden kalktı ama ben hiçbirşey demedim aşşağı indiğinde kahvaltıyı gördü ve bana 

-aras kim hazırladı buarayı böyle

-been dedim gayet rahat bir şekilde

-tamam yardım ederdin bana ama bu kadarını beklemezdim dedi

-tamam gelirler birazdan hadi sen üstünü değiştir dedim ve annem yukarı çıktı saat dokuza yaklaştığında yeni bir omlet hazırlıyoprdum ki annem gelip elimden almaya çalıştı 

-bırak oğlum sen nberden bileceksin omlet yapmayı dedi en son bırakmayınca

-neden bilmeyeyim ben babamın oğlu değilmiyim dedim tavayı birden bıraktı ve gözlerime baktı duygulandığını anlamıştım 

-haklısın tamam yap haydi sen babanın oğlusun dedi tamam diyerek yapmaya devam ederken az ilerden beni izleyişi dikkatimi çekmiyor değildi   bir an söylediğime pişman olmuştum o sıra kapı çaldı annem bakar diye umursamadım ama annem çenesi avcunun içinde dalmış hala beni izliyordu

-anne kapııı diye ikinci bağırışımda açtı kapıyı serkanın 

-anneeeeeeem diyişi sarıldığını açıklıyordu annem

-serkan tamam bırak haydi otur masaya dedi bende omleti masaya getirdiğimde serkanın babası kamburlaşmış beli ve beyaza bürünmüş saçlarıyla içeri girdi yüzü her zamanki gibi yerdeydi

-merhaba meltem hanım günaydın dedi 

-hoşgeldin halit bey buyur geç sanada merhaba dedi annem  bende hemen 

-hoşgeldin mehmet amcam geç buyur hoşgeldin

-hoşbulduk aras oğlum dedi ve masaya oturduk uzun süren kahvaltı ve sohbetin ardından masanın başında çay keyfi yapılırken sevdaya yazmaya başlamıştım bile 

-merhaba sevda 

-SEVDAM-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin