=24=

17 0 0
                                    

olayları anlattım çok şaşırmıştı gerçekten ama ne olursa olsun asla onu buğraya vermemem gerektiğini söyledi ve tekrarlardı

-canın pahasınada olsa kızı buğraya verme sana yakışan bu dedi

-tamam dedim ama artık gitmem lazım sevda tek malum dedim ve sarıldım oda sarıldı vedalaştım ve arabama bindim onu aslında burada bırakmak istemiyordum sonuçta kötü bir yerdi ve kış kapıya dayanmıştı artık kısa kollularla üşüyordum o uzun zamandır buradaydı ama daha fazla durmasını istemiyordum onun için üzülüyordum ama daha önce sevda olayını hallletmem gerekiyordu sonra ilk işim melisayı daha güvenli bir yere yerleştirmekti.

eve geldim arabamdan indim ve girdim annem mutfakta yemek yapıyordu amerikan mutfak olduğu için salondan görebiliyordum onu gidip

-ne yiyoruz akşam? dedim 

-içli köfte 

-ohhh mis!

-oğlum bu kızın annesi babası yokmu böyle kalıyor burda?

-aa anne sen misafir istemiyormusun yoksa? diye konuyu değiştirdim hemen

-yok oğlum onumu dedim ben anne..s

-sevdaa kalk sevda diye merdivenlere yöneldim hadi sen git

 annem kirli elleriyle kalamadı ama arkamdan

-aras gel bakayım buraya sus ayıp oğlum ben kovdummu kızı sende allah allah ya sabır!

-iyi o zaman ben odama çıkayımda biraz dinleneyim haydi sana kolay gelsin dedim ve odama çıktım yatağıma uzandım ve komidindeki kitabımı alıp kaldığım yerden okumaya devam ettim sonra bir yazı çarptı gözüme 

''oysa ki ben kendimi sende bulmuşum.'' 

kitabı o an kapattım bu sözün üzerine başka sayfalarda okumak istemiyordum bu sözün etkisi biraz daha kalsın istiyordum kitabı tekrar koydum yerine ve düşündüm adamın ne demek istediğini değil benim ne anladığımı düşündüm aslında haklıydı

şöyle bana bir bakacak olursak: 

evden işe işten eve hiç bir şey yoktu hayatımda sadece serkan annem ev ve iş hiçbir sosyal aktivitem bir sporum bir eğlencemde yoktu gerçekten robotlaşmıştım sevmenin ne demek olduğunu unutmuştum taa ki o güne onu görene kadar onu gördüğümde o bastırdığım duygular heyecanla ayağa kalkmış hatta yetmemiş kalbimin ritmiyle amuda kalkarak halay çekmeye başlamışlardı adeta içimden herşeyi yapmak geliyordu tabii bu kötü olaylar olmasaydı ama biliyorum ki bunlarıda atlatacağız ve herşey çok güzel olacak mesela dizlerine yatacağım ve o bana kitap okuyacak aynı şarkılardan hoşlanacağız uyurken onu seyredeceğim ben geceleri yorganı üstünden çekince oda daha fazlasını çekecek ama üşüyüncede kıyamayıp sarılacak misafirlerigeleceği zaman gece yemeklerini yemeyeyim diye dolaba kilit bile vuracak sabahta beni evden koalayıp arkadaşlarını çağıracak, çoraplarımı etraftan toplayıp benimle kavga edecek her hafta sonu birlikte vakit geçireceğiz bir kızımız olacak aynı annesi gibi güldüğünde güneşleri doğuran annesi gibi denizlerce bakan sonra ben yaşlanacağım hafiften göbek salacağım onunda 'yaşlandım' kaprisleri başlayacak beraber deniz kenarında yürüyeceğiz kilo vermeye çalışacağız sonra yorulup bir banka oturup simit yiyeceğiz torunlarımıza kıyafetler örecek ben hergün onlara çikolata alacağım ve kaç yaşında olursam olayım hergün elimde bir demet çiçekle çalacağım kapıyı her ne olursa olsun bir demet çiçekle geleceğim eve sonra o çiçekleri kitapların arasında kurutacak sevda ve ben eğer onunla olursam hiç yaşlanmayacağım.

daha yapacak çok şey var ben onu mutlu edeceğim ben kendimi onda bulmak istiyorum. 

biraz kıkrdadım hayallerime bakılırsa komikti ama hepsi çok güzeldi sonra yorganımın altına girdim cidden kış geliyordu üşüdüm kollarımı ovuşturdum ve gözlerimi kapattım biraz uyumak istiyordum.

bu hayallerimle beraber gözlerimi kapattım suratımda oluşan gülümsemeyle uyumaya çalışıyordum tabii en az 1 saat dönüp duracak sonrada uykuya dalacaktım.

-SEVDAM-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin