cevabın gelmesi çok zaman almamıştı
''merhaba aras''
''müsaitsen ben biraz konuşmak istiyorum'
''evet konuşalım''
''şeyy yüzyüze''
''maalesef şu an çıkamam''
''peki o zaman daha sonra''
''daha sonrada olabileceğini sanmıyorum burdan konuşabiliriz''
''sadece birşey soracağım lütfen bana doğru söyle seninle bir hasta doktor olarak değil sadece normal birisi olarak konuşmak istiyorum''
''tamam buyrun''
''zorlamı?''
''ne zorlamı pardon?''
''evlilik diyorum zorlamı''
''hayır benim kendi isteğimle olan bir şey bu hem neden böyle bir soru sorduğunuzu anlamadım''
''şeyy ağlıyordunuz ya hani ben sandım ki...''
''benim evliliğim kimseyi ilgilendirmez ben kendim istiyorum zaten bugün nişanlanacağız birdaha rahatsız etmezseniz sevinirim''
''tamam özür dilerim bir daha olmaz.'' dedim ve telefonu şaşkınlıkla bıraktım annem
-oğlum ne yapıyorsun öyle telefonla ne oldu deyince
-yok bir şey anne öylesine bir oyuna takıldım
-oyunmu oynardın sen kardo diyen serkana iğrenç bir ifadeyle bakarak
-kardo ne serkan ya dedim
-artık öyle niye beğenmedinmi
-beğenmedim tabii ki ergen kelimeleri gibi serkan dedim gülerek
-aman tamam demem birdaha dedi ve sanki trip atarcasına kafasını tekrar masaya çevirdi annem bana
-aman aras sende ne var istediğini desin dedi sanki serkanın gönlünü almamı istercesine qama serkan
-yok yoook ben anladım diyor ama alttan alttanda sırıtıyordu
-sırıt sen sırıt dedim bardağını uzattı ve tamam haydi bir çay koy birde özür dile affedeyim deyince çok beklersin dedim kahvaltı böyle uzamış halit amca sadece birkaç kelime etmişti durdukça yüreğimdeki ağrım çoğalıyordu en son masayı topladık ve anneme
-anne ben biraz sahile gidiyorum
-geç kalma sakın
-anne akşama gelirim sanırım bilmiyorum
-bu sıralar hiç birlikte birşeyler yapamadığımızın farkındamısın
-annem farkındayım ama ne yapayım ya lütfen gelince film izleriz
-tamam o zaman erken gel
-tamam annem dedim ve serkan ellerini yıkamak için banyoya gitmişken evden çıkıp kaçtım ve arabama binerek sahile gittim aklımda melisayı görmek vardı arabamı sahilin kenarında durdurdum hava aşırı sıcaktı yazın geldiği anlaşılıyordu dolmuş gözlerim melisayı arıyordu ki yine aynı kayalıkların dibinde oturuyordu yanına gittim ve kısık sesle
-melisa.. dedim arkasını döndü ve sevinerek ayağa kalktı
-aras unuttun sanmıştım ben dedi ve yaklaştı kendimi daha fazla tutamayarak boynuna sarıldım ve hıçkırarak ağlamaya başladım biraz garipsedi ama sonra oda yavaşça sarıldı ben geri çekilip toparlandım gözlerimi sildim ve
-nişanlanıyor bugün dedim
-ne?! dedi telaşlanarak buna izinmi verdin hiç birşey yapmadınmı
-yapmazmıyım dedim ve mesajları açtım okuyup
-hassssssssss dedi ama ben ağzını kapattım
-ne yapalım artık seyredeceğim onu nişanlısıyla
-bende öyle ağlayınca sanmıştım ki zorla
-bende işte bende öyle sanmıştım ama öyle değilmiş onu seviyormuş ona aşıkmış onun kaderiymiş dedim dolan gözlerim çok zor duruyordu o an birdaha sövdüm erkekler ağlamaz sözünü bulana
-sana bakıyor dedi melisa
-kim?
-bilmiyorum toparlan dedi üstümü başımı düzeltip gözlerimi sildim ve yüzüme sahte bir gülüş yerleştirdim
-araaaaaasss! diye bağırmasından serkan olduğunu anlamıştım bile ama o çoktan yanıma gelip
-kaçamadın.. demişti
-sen nerden biliyorsun burda olduğumu
-aras bu sorumu sen her canın sıkıldığında burdasın
-serkan canımın sıkkın olduğunu nereden biliyorsun
-instagram şifrenin bende de olduğunu unuttun sanırım
-off bu kötü oldu dedim bize tuhaf tuhaf bakan melisayı gören serkan
-aras? dedi soru sorarcasına ve gözlerini faltaşı gibi açmıştı
-tanıştırayım serkan melisa benim arkadaşım melisa serkanda benim çocukluktan beri arkadaşım
-evet anlatmıştın o serkan bu serkanmı dedi ben tam konuşacakken serkan
-evet benden başka serkan tanımaz o dedi ve melisa
-anlattığın kadar masum değilmiş dedi alay edercesine serkan ters ters melisayı süzerken melisa
-ee bugünde yakıyoruz o zaman dedi ma ben
-yok melisa ben ne yakarım nede içerim dedim anneme söz verdim çarpılırım sonra ama size alabilirim
-yok be biz ne yapalım sensiz şimdi annenede söz vermişsin ısrarda edemeyiz oturun boşver dedi melisa ve kayalıklara tekrar oturduk serkan arabasından aldığı şortunu giyerek denize atladı ve bize el sallayarak yüzmeye başladı melisa ona bakarak
-biraz manyak sanırım dedi gülümsüyordu
-manyak değilde çılgın diyelim ona dedim serkan yüzerken biz iyi sohbet etmiştik serkan denizden çıkmak bilmiyordu bizde susmak...
amaen son annem aklıma geldiğinde melisayla vedalaştım serkanıda aldım ve eve geldik annem evde televizyonun karşısında oturmuş bitmiş filmin siyah ekrandaki beyaz yazılarını seyrediyordu yanına oturduk serkan yeni bir film koydu ve bir kasede cipsi önüne aldı ben annemin sağ omzuna kafamı koymuş serkanda sol omzuna kafayı koymuş şekilde yeni filmi izliyorduk...
