24• Hoşça Kalamadım

2.6K 300 259
                                    


Rüyalarımızda gördüğümüz insanlar, gerçek hayatta bizi özleyen kişiler demiştin bir keresinde. Rüyalarıma giriyorsun parlak gülümsemenle. Söylesene, sen de bizi özledin değil mi?

Her gece rüyalarımı süslüyorsun. Elimi tutuyorsun, 'Seni hâlâ seviyorum.' diyorsun.
Özel bu rüyalar. Eski bizi anımsatıyor.

Seni görebilmek için uyuyorum. Tüm gün uyumaya çalışıyorum. Sevdiğim adamı görebildiğim tek yolu kaçıramam. Genellikle uyku haplarını fazla tükettiğimden hastanelik oluyorum.
Ama üzülme, bunu hakediyorum.

Ancak son zamanlarda sürekli aynı rüyayı görmeye başladım. Hani bana "eğer ayrılırsak atarım kendimi bu uzun boşluktan aşağı" demiştin. Bahsettiğin yer evimizdeki o korktuğun yüksek balkondu

Rüyamda o korktuğun cama yaklaşıyorsun. Üzerindeki anahtarı çevirip açıyorsun. Rüzgar sert sert estiğinde yüzünü ekşitiyorsun. İçeri giren soğuklukla kollarını sıvazlıyorsun. İçimdeki huzursuzluk gittikçe büyüyor.

"Ne yapıyorsun? Buraya gel."

Sesleniyorum. Dönüp bakıyorsun. Dediğime karşı gelip camın diğer tarafına geçiyorsun. Yükseklik fobini hesaba katmıyorsun. Veya fobilerini hissedecek duygularını bile yitirmişsin.

Yataktan çıkıp cama doğru yürüyorum. Diğer taraftan kilitliyorsun. Rüzgar yüzüne çarptığı için, kirpiklerine kar düşmüş gözlerini kırpıştırıyorsun. Ellerini boşluğa uzatıyorsun. Avcunun içine yerleşen kar tanelerini izliyorsun.
Çok güzel gözüküyorsun...

"Ten, korkarsın sen yükseklikten. Korkarsın o durduğun yerden. Unuttun mu?"
Hatırlatmaya çalışarak elimi cama vuruyorum.

"Aç şurayı!"
Bağırmama sinirlendiğin yüz ifadenle bakıyorsun.

Benimle oynuyorsun. Acı çektirmek veya yaptıklarımın karşılığını vermek, intikam almak için mi emin değilim. Ama benimle fena şekilde oynuyorsun.

Cama yaklaşıyorsun. Parmağını buğulu camda hareket ettiriyorsun. İşaret parmağınla şekiller çiziyorsun.
Bir süre sonra anlıyorum, çizdiğin şey şekil değil, bir yazı.

'Seni hâlâ seviyorum.'

Yazdığın yazıya camın diğer köşesinden parmaklarımı değdiriyorum. Gözyaşlarım düşüyor. Her şeye rağmen beni sevmeye devam eden sen uğruna özlemden kıvranıyorum.

Yazıyı buğulu camdan sildikten sonra cama tıklatıyorsun. Yüzüne bakıyorum. Gülümseyerek geri geri gidiyorsun.

Cama yumruklarımı geçiriyorum ama durmuyorsun. Gülümsemenin canımı yakacağını kim düşünürdü ki?

Kollarını açıyorsun. Uçmak istediğini söylerdin bana hep. Uçarak dans etmek istediğini söylerdin. Sonra aklıma bir başka dediğin şey geliyor. Yuta'nın bizi reddettiği gün bu balkonda otururken, kucağımdaydın. ''sen benden gidersen, ben de benden giderim. Beni bırakırsan, ben de beni bırakırım. Atarım kendimi bu uzun boşluktan aşağı.'' Kafana koyduğunu hep yapan biri olmuştun sen.

Kızıla Boyalı Yalan Lekeleri  •taetenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin