Kızıla Boyalı Yalan Lekeleri •taeten

2• Geçmişin Geçmiyor

Adrese geldiğimde böyle bir evle karşılaşmayı beklemiyordum.Hepsi ince düşünülmüş şeylerdi.Dekorasyonun bay Lee'ye ait olmadığının her iddiasına girerdim.

Salonu kocaman olan evde bakışlarımı gezdirdikten sonra çantamı köşeye bıraktım.Geniş olmasıyla birlikte bahçeyi ve salonu ayıran tek bir camdan oluşan engel vardı.Bahçeye bakan taraf cam kaplamaydı ve kapısı da camdandı.

Olinda için bahçede ayrılmış yeri gördüğümde rahatladım. Kapının üzerindeki anahtarı çevirerek açtım,Olinda'yı yeşil çimenlere bıraktım. Kısık miyavlamalarının bitmemesine ek olarak çimenlere sırt üstü yattığında onun da hoşuna gittiğini anlamıştım.

Çok fazla kat olmasıyla birlikte bu evde de bodrum katı vardı.Bay Lee yüzünden bodrum katlarından nefret etmiştim ve şimdi onun gibi bir odayla karşılaşmak istemiyordum.İlk bakmaya gittiğim yer odamdan önce bodrum katıydı.

Merdivenlerden inerken eski evimdeki görüntüyle karşılaşma düşüncesi ayaklarımı geri atıp bakmadan birkaç kez yukarı çıkmama sebep oldu.Fakat yine de bakmaya karar verip indim.

Yerde renkli pofuduk yastıkların olduğu koca bir kütüphaneyi görünce ağzım açık kaldı.Sevinmiştim.

Odama bakmak için çıktığımda eski odamla aynı dekorasyona sahip olduğunu gördüm.Kendi zevkine dair hiçbir şey katmamıştı.Evin bana ait olduğunu hissedebiliyordum.Bay Lee'yi tanımasam çok anlayışlı biri olduğunu düşünürdüm.

Derin bir oh çekerek kendimi yatağa bıraktım.Bir gün içinde her şeyi halledip yarın okula gitmem gerekiyordu.

Bana o arkadaş grubunun evlerinin adresini bile vermişlerdi.Yaptıkları her ne kadar özel hayata tecavüz de olsa,insanları öldüren kişilere kalkıp da bunu söylemek saçma olurdu.

Fakat şuanki yaşadığım şehri sevmiştim. Belki de benim için böylesi daha iyiydi.

×××××××××××××

Alarmın sesiyle bir güne daha sıçrayarak uyandım.Kucağımda göğsüme sarmaşık gibi sarılmış uyuyan Olinda'yı görünce kalkmaktan vazgeçip daha da sarıldım. O'nunla böyle uyumak bana en çok huzur veren şeydi.

Burmilla cinsinden olan beyaz renginin üzerini süsleyen vücudunun bazı yerlerinde bulunan lila benekleriyle gördüğüm en güzel kedi olabilirdi.

Mavi kedi gözlerine bakmayı çok seviyordum.Kısık sesine karşın hiç susmamasını seviyordum.Bana olan bağlılığını seviyordum.Beni en iyi anlayan canlı olarak, en yakın dostum olmasını seviyordum.Ben söylemeden ne hissettiğimi anlayabilmesini seviyordum.Enerjisiyle ikimizin de başını belaya sokmayı sevmesini seviyordum.Her şeye olan merakını bile seviyordum.
Hayatımda en çok hatta tek sevdiğim şey Olinda ve Hana'yla ilgili olan her şeydi.

Kedimi hafifçe kendimden ayırarak yatağa geri bıraktım.Elimi yüzümü yıkamış, kahvaltı yapmış,dişlerimi fırçalamıştım.Ne giyeceğim konusunda dolabın karşısına geçmiş boş boş bakarken sonunda pes edip elime geçen ilk siyah pantolon ve üstünde siyah yazıları olan uzun beyaz poları alıp giydim.Burası diğer şehre göre daha soğuktu.Soğuğu her zaman severdim.

Olinda'yı son kez kontrol edip arabama bindim.Tam okula yaklaşmışken resimde gösterilen kişilerin hızlı hızlı yürüdüğünü gördüm.Emin olmak için telefonu açıp bana gönderilen resimlerini kontrol ettim.Emin olduktan sonra arabamı bir köşeye çektim. Elimi kızıl saçlarıma daldırıp şekil verdikten sonra indim.

Telefondan şarkı açtım.Kulaklıkları takıp normal biriymiş gibi davranmaya çalışıyordum.Şarkının sesini konuştuklarını duyabilmek için kıstım.Gittikçe yaklaşıyordum ki buna da pek gerek olduğu söylenemezdi.Yüksek sesle bağırarak konuşuyorlardı.