13• Tüm Renklerini Solduracağım

3.1K 354 151
                                    


Sıkıcı ve kuşatıcı hayatına sadece ayrı bir renk kattığımı düşünüyordu belki de.Fakat tüm renklerini solduracağımı bilmiyordu.O bu şekilde benimle eğlenirken,benim yüzümden öldürüleceğini bilmiyordu.

Bilmediği çok şey vardı.O'nun katili olduğum gerçeği gibi.Bilmediği için böyle gülebiliyordu ya zaten bana karşı.Tüm gerçekliği,tüm saflığı,tüm parlaklığı ile.

Düşünmekten beynim deliniyordu.Sanki gittikçe bir uçuruma yaklaşıyormuşum gibi huzursuz hissediyordum.Ama bazen hiçbir şeyi düşünmemek gerekir.Sadece anı yaşamak.Ve bunu yapmak en doğru olandır.

Beline yerleştirdiğim elimin tekini yüzüne çıkardım.Boynuna yerleştirdim ve dudağımla dudağının üzerini kapattım.Aynı zamanda gözleri de kapanmıştı.Heyecanını dudaklarının titreyişinden bile hissedebiliyordum.

Elini kalbime koydu.Kalp atışlarımın hızını hissettiğinde dudaklarımın altındaki dudaklarının kenarları yukarı kıvrıldı.

Geri çekilerek tek eliyle ensemdeki saçları okşamaya devam etti.İkimiz de düşünmeden hareket ediyorduk.Belki de bunun üzerine önceden çok fazla düşünmüştük ve artık düşünmek istemiyorduk.

Boynundan elimi çekip tekrardan beline yerleştirdim.Aşağı çekerek kucağıma iyice yerleşmesine sebep oldum.Alt dudağını dudaklarım arasına hapsederek çekişim saniyeler içerisinde oldu.Aynısını bana ağır çekimde tekrarlarken elini kalbimden ayırmıyordu.

"Daha ne kadar hızlı atabilir, merak ediyorum."

En çok dilediğim şeyi yaparak gülüşünü öptüğümde yüzüne tuhaf bir mutluluk belirtisi yerleşti.

"Merakını gidermek için devam etmen gerekiyor."

Kırmızının koyu rengini alan dudaklarına yöneldim yeniden.Sertlik kattığımda Ten zorlanmaya başlamıştı.Ve elim kıyafetinin içinden çıplak tenine gezintiye çıkmıştı. Diken diken olmuş tende parmak uçlarım kuş hafifliğinde geziniyordu.Bazen bir anda öpüşme yüzünden kendimi kontrol altına alamayarak sertçe sıkıyordum.İki elini de omzuma yerleştirerek sıkıp destek almaya çalışıyordu.

Geri çekilmeye çalıştığında izin vermedim. Ayağa kalkmaya çalıştığında belinden tutarak kendime daha çok bastırıyordum ve böylelikle daha çok sürtünmüş oluyordu.

Omzumdan iterek nefes nefese boynuma sokuldu.
"Dur... Lütfen..."

Saçlarının arasına öpücük kondurdum. Çikolata kokulu şampuanın kokusu burnuma doldu.
"Durdurma... Lütfen..."

Başını boynumdan kaldırıp yüzüme baktı.Ve sözlerime devam ettim.
"Bir kez daha... Hiç olmadık yerlerde gözümün önünde canlandığında aptalca gülümseyeceğim, rüyalarımda göreceğim, tadın damağımda dans ederken kalbimin tatlı heyecanının sinyallerini alacağım bir dokunuş daha."

Dudaklarını öne atarak hareketsizce duran dudaklarıma bastırdı.Aralık yere dudaklarını yerleştirerek üst dudağımı öptü.Emmekten daha farklı bir şeydi.Daha değerli hissettiren.

İzin verdiğinin göstergesini almıştım.Belki de bir daha böyle bir an olmayacaktı.Sadece değerlendirmek istiyordum.

Yumuşak öpmelerine karşılık tam aksi yönünde karşılık verdim.Dudağını hem emiyor, hem de dişlerimi geçiriyordum.Bu yumuşak dudaklar hayatım boyunca en mükemmel hissettiren şeydi.Tadından kendinden geçiyordu bedenim.

Nefes almamız gerektiğinde bırakmayarak dudağını dişlerim arasında tutmaya devam ettim.Son bir kez demiştim ve bırakırsam bu hakkımı bitirmiş oluyordum.

Kızıla Boyalı Yalan Lekeleri  •taetenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin