10) Küçük Bir Gösteri

215 23 56
                                    

Kaleden çıkana kadar her şey çok normaldi. Ona saldıran galgenleri saymazsa normaldi. Birkaç densiz, bilgisiz galgen her devirde illa olurdu. Ona niye saldırdıklarını bile anlamamıştı.

"Sizin neyiniz var böyle? Sadece zaman ve mekan bilgisi istiyorum!"diye avazı çıktığı kadar bağırdığında kaledeki kırk küsür kişiyi devirmişti. Hiç kimseyi öldürmemişti, şimdilik.

Kaleden çıkıp şehre gittiğini düşündüğü yolda ilerlerken kendi kendine zamanı hesaplamaya çalışıyordu. Önce askerlerin kıyafetlerini düşündü. Mavi beyaz renkleri Emoria'ya aitti. Bulunduğu yerin Emoria topraklarında olduğunu düşünüyordu. Fakat birkaç yüzyıl geçmiş olmalıydı çünkü onun zamanındaki gibi değildi kıyafetler.

Sorumlu galganın kim olduğuna dair bilgi alması gerekiyordu. Tabi son savaştan sonra kaç tanesi hayatta kalmıştı bilmiyordu. Bir an boğazına batan acıyla dudaklarını ısırdı. Yıllarca eşlikçisi olduğu Yuria'nın son savaşını hatırlamıştı. Dostuna saldıran o kalleşlere bedelini ödetemediği için yaşamayı bile hak etmediğini düşünüyordu. Fakat Yuria'nın ölümüyle son enerjisi etrafını saran bir kehribar örmüş ve onu muhafaza etmişti.

Galganlar eşlikçilerini korumak için bu yönteme sık sık başvururdu. Kendilerine bir şey olsa bile daha sonra gelecek galgan onu çağırabilirdi. Şimdi de öyle olmuştu işte.

"Bize söylemiyorlar ama bunun bir galganla ilgisi var."diyen bir adamın sesiyle düşüncelerinden uzaklaştı. Yolun aşağısında şehrin ilk ışıkları görünüyordu. Birkaç metre ilerisinde konuşarak yürüyen iki kişi vardı. Diğeri, "Bilemiyorum ama umarım bir galgan değildir. Galga mucizelerle dolu bir yer. Belki bu yıl hasat kötü geçeceği için beyaza parlamıştır."diye yanıtladı arkadaşını.

"Hiç sanmıyorum. Konseyin her şeyi gizli tuttuğunu söylüyorlar. Hepimizi uyutuyorlarmış. Konsey adı altında Galga'yı yöneten bir toplulukmuş."diye fısıldadı öteki.

"Yine şu komplo teorisyenlerinin laflarını mı anlatacaksın?"diye dalgaya aldı onu. "Konsey gezegeni gayet iyi durumda tutuyor. Neyimiz eksik söylesene? Evimiz var yiyeceğimiz var eğlencemiz var."

"Bunların hepsi bir ilüzyon."

"Sen delisin Gera. Bunu biliyorsun değil mi?"

"Sana söylüyorum. Bir galgan geldi ve hepimizi öldürene kadar durmayacak!"

"Ne münasebet!"diye lafa atıldı Jaquel. İki adam da sıçrayarak ona döndü. Hızla üstünü taradılar. Gözleri parmaklarında gezindi. Hiçbir halka göremediklerine rahatlamışlardı. "Bir galgan neden herkesi öldürsün? Yönetmesi gereken gezegenin üstünde yaşayanları öldürürse var olmanın ne anlamı kalacak? Gezegende düzeni sağlayamazsa-"

"Gera'ya deli diyordum ama ondan daha deli olanı da varmış."diye söylendi adam. "Geçmiş olsun hanımefendi. Umarım en kısa zamanda iyileşirsiniz." Jaquel ne olduğunu anlamadan adama baktı boş boş. Adı Gera olan daha yaşlıca adamın gözleri onun üstündeydi. Kıyafetlerini incelerken omzunun üstünden kabzası gözüken kılıçlara baktı.

"Buralı değilsin herhalde."dedi sonunda. "Uzun yıllardır dışarı çıkmış gibi de gözükmüyorsun. Belli ki Galga'da olup biten hakkında bilgin de yok."

"Evet biraz öyle. Bir süre her şeyden uzak kaldım."dedi Jaquel. "Hangi yıldayız acaba?"

İki adam bir an donakaldılar. Sonra gülmeye başladılar. "İşte bir mağara kadını."dedi ismini bilmediği. Kısa bir sessizliğin ardından yanıtladı, "İki bin beş yüz on iki yılındayız."

"Hangi iki bin beş yüz on iki?"

"Nasıl yani?"diye sordu. Karşısındakinin aklında bir problem olduğuna kesin emin olmuş gibiydi artık.

Emorian'ın Diğer HalefiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin