Emorian'ın Diğer Halefi

30) Anka ve Yıldırımkuşu

Bölümün gecikmesi için gerçekten çok üzgünüm fakat üzerinde çok durmam gereken bir bölümdü. Okurken en iyi tadı almanız için uğraştım. Umarım beğenirsiniz. Benim içime sindi. Biraz uzun oldu ama heyecanlı sahneler size nasıl okuduğunuzu hissettirmeyecek diye düşünüyorum.

Bu bölümü Auralorina ya ithaf ediyorum. "Diyarın Hükümdarları" serisinde özellikle "Karanlığın Şafağı " kitabında bize sunduğun epik savaş sahnelerinden sonra bu bölüm tam sana göre 😎

Keyifli okumalar.

(Oy ve yorumlar bana ilham veriyor.)

Rubion-Serenita Sınırı

Geceyarısını biraz geçiyordu. Kuru bir esinti vardı sınır bölgesinde. Gece nöbeti tutan Serenita askerleri her zamankinden daha sıkıcı bir akşam geçiriyordu. Bu esintiler onları boğuyordu. Bazı geceler kuzeydeki Rubion'dan kısmen serin rüzgarlar eserdi. O geceler rahat geçerdi. Fakat bu gece öyle değildi.

"Gece nöbetini sevmiyorum."dedi içlerinden biri.

"Kim sever ki?"dedi diğeri.

"Ben severim."dedi öteki. "Sakin olur. Kimse başında dikilmez. İstediğin şeyi yaparsın. Gündüzcüler gibi dimdik hazır olda durmamıza gerek yok."

"O açıdan haklısın. Ama şimdi yatakta uzanmak vardı. Oh."dedi ilki.

"Bir de yanında geceni hareketlendiren bir kadın."dedi ikinci. Üçüncü gözlerini devirdi. "Senin için de erkek tabii."diye ekledi kadının yüzüne bakarak. Muzipçe gülerken kadın olan üçüncü nöbetçi başını iki yana sallıyordu.

"O zaman gündüze geçmeyi talep edin."dedi. İkisi de mırın kırın etmeye başladı.

Tam o anda kırmızı bir ışık parladı. Hepsinin yeşil kalkanı refleks olarak havaya fırladı. Işık yönüne baktıklarında üstlerine hızla ilerleyen kocaman kırmızı enerji topu gözlerini aldı. Fakat daha onların kalkanına gelmeden Serenita'nın kendi koyu yeşil kalkanıyla çarpıştı ve toza döndü.

"Bu da neydi böyle?"dedi ilki. Yan kulelerden işaret sinyalleri verildi. Aynı şeyi gördüklerini onaylayan karşı sinyali gönderdiler.

"Üsse bildiriyorum."dedi kadın olan. Avcunda oluşturduğu mesajı yolladı. "Normal bir şey değildi bu. Ne yapmaya çalışıyorlar?"

"Hiçbir fikrim yok."dedi ikincisi. Yine kırmızı bir parıltı görüldü gecenin karanlığında. Gökyüzündeki sıradan bir yıldızı andırır gibi göz kırpıyordu. Fakat her geçen saniye hacmi artan, az öncekinin iki katı büyüklükte başka bir enerji topu yaklaşıyordu.

"Kalkan destekleme pozisyonu!"dedi ilki. Hepsi o yana döndü ve kollarını önlerine siper alarak uzattı. "Hazır!" Yeşilin her tonunda enerji bileklerinden dirseklerine uzanarak toplanmaya başladı. "Şimdi!" Enerjiler kollarından hızla öne atıldı ve Serenita sınırını görünür yeşile boyadı. Saniyeler sonra sınır kalkanına çarpan enerji topuyla yer sarsıldı. Geri itildiklerini hissettiler. Öncekinden çok daha güçlü ve yoğundu bu çarpışma.

"Destek istiyorum."dedi kadın ve üsse ikinci mesajı yolladı.

İleride başka bir kırmızı-sarı enerji topu gözüktü. Bu defaki alev alev geliyordu. Yaklaştıkça kulakları çınlatan bir çığlık duyuldu. Şekil sola doğru kavislenmeye başladığında oldukça büyük, alevler içinde bir anka kuşu önlerinden geçti. Eşsiz bir güzelliğe sahip anka kuşunun kime ait olduğunu herkes biliyordu: Zarus Galasmus.