Selam güzel kapkekleriim~
Yine geç kaldım, biliyorum. İflah olmaz bir sorumsuzum sanırım..
Ama artık bu fici yazarken gerçekten zorlanıyorum ve bölümlerin hiçbiri hoşuma gitmiyor :(
Yarıda bırakmaya kesinlikle niyetim yok tabi, endişelenmeyin..Şimdi önemli bir-iki şey söyleyeceğim :')
👉🏻 Yorumlarınızda abartılı küfür ve hakaret kullanmamaya dikkat ederseniz çok mutlu olurum. Özellikle Jungkook'a söylenenler gerçekten moralimi bozuyor..🍼 VE BAKIN BURASI ÇOK ÖNEMLİ:
Yeni bir fic yazmaya başladım :')
Kendisi yeni göz bebeğim oldu bile..
Uke Jimin ve seme Kook'tan vazgeçemediğimden Sparrow tadında olabilecekmiş gibi bir his var içimde.
Onu da sevip kucaklarsınız belki..Hepinizi öpüyoruum~
🌗🌑🌓
"Mhh, Jungkook!"
İçimdeki hareketlilik gözlerimi yaşartacak kadar acı vermeye başladığında tırnaklarımı çarşafa geçirip yüzümü buruşturdum.
"Üzgünüm, güzelim."
Parmağını deliğimde gezdirmeye devam ederken dudaklarını çapkın bir gülümseme bürüdü. Halinden oldukça memnun gibiydi ve soğuk krem hasarlı derime yavaşça işlenirken nefesleri hızlanıyor, saatler sonra bile hevesli görünüyordu.
"Oysa gayet mutlu görünüyorsun" dedim neredeyse ıkınarak. Saçlarım duştan sonra alnıma yapışmıştı ve verdiği ıslaklık hissi fazlasıyla rahatsız ediciydi.
Yatağımda öylece uzanmış, bacaklarımın arasına yerleşmiş Jungkook'un enfes görüntüsünü izliyordum. Yakın geçmişte bu manzarayı görmek benim için bir ihtimal bile değilken şimdi onun esmer teninde bıraktığım izleri süzmek hem olağandışı, hem de mümkün olan en doğru şeydi sanki. Deliğimi görebilmek için geriye taradığı ıslak saçları, makyajsız suratı ve çıplak vücudu milyar dolarlık tabloları kıskandıracak kadar duru bir güzelliğe sahipti..
Öpülmekten şişmiş dudakları keyifle gerildi. Orta parmağını girişime kolayca yerleştiğinde ne kadar tatmin olduğunu göstermek ister gibi mırıldanışı oldukça kışkırtıcıydı.
Belim yataktan havalanana dek içimde ilerledikten sonra süngerli yapıya sertçe dokunup zevkle geriye kayan göz bebeklerimi izledi ve, "Mm, şuna bak.." dedi dudağını ısırarak. "Hiç bu kadar genişlememişti."
Kasılan değilim parmağını sıkıştırdığında kıkırdayıp kendini geri çekti.
Taehyung bizi uygunsuz bir halde bastığından beri odamdan çıkmamış, birbirimize dilediğimizce dokunmaya devam etmiştik ve geçen her saniyede doyuma ulaşmak yerine daha da arsızlaşmış, sonu gelmeyecekmiş gibi sevişmiştik. Özlemimizi gidermek imkansızdı sanki.
Banyodaki boydan cama yaslı halde olduğumu hatırlıyordum. Tek bacağımı tıpkı Jungkook'un istediği gibi havalandırmıştım ve o bir eliyle başımın hemen yanına dek ulaşan ayağımı, diğeriyle de saçlarımı sertçe kavramıştı. İçimde hızlıca gidip gelirken aynadaki yansımasına tutkuyla bakıyordum ve o da bir yandan omzumu dişlerken, bakışlarıma karşılık veriyordu.
Jungkook beni sertçe düzerken tek ayağımın üzerinde dengede durmak oldukça zordu ve dudaklarımdan dökülen inlemeler sıcak nefesimle beraber aynaya çarptığından, yaslı olduğum yüzey buharlanarak epeyce kayganlaşmıştı. Fakat prostatıma yaptığı vuruşlar o kadar iyi hissettiriyordu ki, testislerim dolmaya yakınken, "Jungkook!" diye çığlık atmaya devam ediyordum. "D-daha! Daha sert!"