- Ne o yoksa kayıp mı oldun ?
Bu ses ...! Hayır o olamaz ! Tahmin ettiğim kişi olmasın lütfen ! Arkamı döndüğümde malesef ki yanılmadığımı anladım.
***
Sesin sahibi Harry'di. Siyah takım elbisesiyle karşımda duruyordu.
- Bana söylüyorsun ama sende benden farklı durumda değilsin sanırım. Dedim ve yapay bir gülümseme gönderdim.
Harry'de gülümsedi ve belediye çukurunu andıran gamzeleri ortaya çıktı.
Harry: Sana sorduğum sorulara bu kadar kaba cevaplar vermek zorunda mısın ?
- Biliyor musun ? Çok gıcık bir insansın !
Harry: Biliyorum.
- İnsanın kendini bilmesi güzel birşey. Dedim ve yürümeye başladım.
Harry : Bahse girerim. Bu zamana kadar hiç kimseyle öpüşmemişsindir. Diye arkamdan bağırdı. Bu da nerden çıktı ya ! Harry'in sesindeki alaycı tonu farketmiştim. Aslında şu zamana kadar kimseyle öpüşmemiştim. Ama bunu Harry'e söyleyemezdim. Onun yerine yalan söylemeyi tercih ettim.
- Tabi ki de öpüştüm. Dedim ve Harry'in gözlerinin içine baktım.
Harry: Kiminle peki.
- Tanımıyorsun.
Harry: Sana inanmıyorum Bella. Kanıtla.
- Neyi kanıtlamamı istiyorsun ?
Harry: Öpüşmeyi bildiğini kanıtla.
Neler diyordu Harry böyle ! Kalbim duracakmış gibi çarpıyordu. Heyecanımı belli etmemek için büyül bir çaba sarfederek tekrardan Harry'in yemyeşil gözlerine baktım.
- Seni öpmemi mi istiyorsun ?!
Harry: Ah , biliyordum! Daha önce kimseyi öpmedin dime ? Dedi ve elini saçlarının arasından geçirdi.
- Seni neden öpmek isteyeyim ki ? Senden nefret ediyorum !
Harry: Pekala. Unut gitsin. Sadece gerçekten birini öptün mü onu öğrenmek istemiştim. Cevabımı da aldım. Dedi ve arkasını döndü. Tam gideceği sırada onu durdurdum.
- Nasıl öpüşüleceğini biliyorum. Bunu sana kanıtlayacağım.
Harry :Hadi o zaman. Dedi ve bana döndü.
Ne yapacaktım ben şimdi. Hayatımda hiç öpüşmemiştim. Filmlerde izlediğim öpüşme sahnelerini aklıma getirmeye çalıştım. Bunu yapabilirdim. Gözlerimi kapatıp Harry'e yaklaştım. Dudaklarım dudaklarına değdi. İşte olmuştu. Harry'i öpmüştüm. Dudaklarımı dudaklarından ayırdım ve arkamı dönüp ağaçların arasından koşmaya başladım. Utancımdan ölüyordum. İlk defa birini öpmüştüm. Harry'in de arkamdan koştuğunu gördüm. Ayağımdaki topuklu ayakkabılar koşmamı engelliyordu. Harry bana yetişti ve kolumu tutup beni kendine çekti. Yüzüne bakamıyordum.
Harry: Nereye gidiyorsun ? Yolu biliyor musun ?
- Bilmiyorum.
Harry: O zaman neden kaçıyorsun.
Hiçbir şey demedim. Diyemedim. Harry çenemi tuttu ve başımı kaldırdı. Göz göze geldik.
Harry: Utandın mı? Dedi ve gülümsedi.
- Ha...Hayır.
Harry: Biliyor musun ? Yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun.
- Gidelim buradan ne olur? Arkadaşlar merak etmiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY LİFE
RomanceANNESİNİN VE BABASININ BOŞANMALARI İLE BELLA VE ANNESİNİN YAŞADIKLARI ŞEHRİ ANILARINI ARKALARINDA BIRAKIP İNGİLTEREYE TAŞINMASI ÜZERİNE BELLA YENİ OKULLARINDA O BAŞ BELASI GRUPLA KARŞILAŞIR VE BAŞINA GELMEDİK KALMAZ...